2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Görünmeyen Yara: Psikolojik Travma
MAKALE #17664 © Yazan Psk.Dnş.Aysel KESKİN | Yayın Aralık 2016 | 4,463 Okuyucu
"Vahşete verilen olağan tepki, onu akıldan çıkarıp atmaktır. Sosyal anlaşmanın belli ihlalleri, yüksek sesle söylemek için fazlasıyla korkunçtur; bunun kelime karşılığı, 'dile getirilemez'dir. Bununla beraber vahşet gömülmeyi reddeder." Judith Herman

Travma Latince "yara" demektir. Son on yılda travma konusu üzerindeki çalışmalar arttı. Bunun sebebi teknolojideki gelişmelerle travmanın beyinde meydana getirdiği değişikliklerin görüntülenebilir olmasıdır. Bu çalışmalarla insan organizmasının travmatik olaylara yanıtının, biyolojik temelli ve belirli evrensel özelliklerinin olduğu netleşti.

Psikolojik Travmanın Tarihi

Psikolojik travmayla ilgili ilk çalışmalar Freud'a aittir. Freud travmayı "histeri" olarak olarak adlandırdı ve bunun çocukluk dönemi istismarı ile ensestten kaynaklandığını söyledi. Ancak daha sonra bu konudaki fikrini tamamen değiştirerek histerinin sebebini, kadınların cinsel fantezileri olduğuna bağladı. Bu çark etmenin nedeni, Freud'un hastalarının genelde burjuva sınıfından olması ve ortaya çıkan bu rahatsız edici gerçeğin "inkarı" olabilir. Özellikle çocuk ve kadınlara yönelik cinsel istismarların içinde bulunduğu toplum tarafından, "bizde böyle şeyler olmaz" denerek inkar edilmesine sık rastlanır. Travma sonrası inkar da, travmatik olayların kişiler üzerindeki etkisinin benzer olması kadar evrenseldir.

I. Dünya savaşıyla beraber psikolojik travmanın gerçekliğiyle yüz yüze gelindi: Silah arkadaşlarının ölmesine ve yaralanmasına şahit olan askerler tıpkı histerik kadınlar gibi feryat ediyor ve ağlıyor, ya da donup kalıp hareket edemiyorlardı. Bu dönemde İngiliz ordusundaki psikiyatrik zaiyat çok fazlaydı, askeri yetkililer kamuda moral bozukluğuna yol açacağı için bu bilgiyi sümen altı ettiler. İngiliz psikolog Charles Myers, askerlerde gördüğü bu stres semptomlarını patlayan bombaların sarsıcı etkisine bağladı ve bu duruma "bomba şoku" adını verdi. Ancak herhangi bir fiziksel travmaya maruz kalmayan askerlerde de bu sendrom görülünce, bu durumun psikolojik travmaya bağlı olduğu kabul edilmek zorunda kalındı.

1970'te Vietnam savaşı en yüksek noktasındayken psikolojik travma konusu tekrar gündeme geldi. Savaştan dönen gaziler "Savaşa Karşı Vietnam Gazileri" adlı bir örgüt kurdular. Bu durum hiç görülmemiş bir şeydi: Halen devam eden kendi savaşlarına karşı örgütlenen, madalyalarını reddeden ve kendi savaş suçlarını kamuya anlatan gaziler. Savaş gazilerinin çabalarıyla, 1980 yılında, psikolojik travmanın savaşın kalıcı ve kaçınılmaz sonucu olduğu meşrulaştı. Amerikan Psikiyatri Birliği bu yıl ilk kez TSSB (Travma Sonrası Stres Bozukluğu) adı altında yeni bir kategoriyi resmi Mental Bozukluklar El kitabına dahil etti. Yine 1970'li yıllardaki Amerikan Kadın Özgürleşme Hareketine kadar TSSB'nin sadece savaştaki erkeklerde olduğu kabul ediliyor, sivil hayattaki kadınlarda görüldüğü göz ardı ediliyordu. Daha sonra ev içi şiddet ve çocukların cinsel istismarı konusunda yapılan çalışmalarla bu konular da psikolojik travmaya dahil edildi.

Psikolojik Travma Nedir?

1980 yılında Amerikan Psikiyatri Birliği travmayı "alışılmış insan deneyimi sınırları dışında" olarak tanımladı ancak bu hatalı bir tanımdı. Tecavüz, dayak, cinsel ve ev içi şiddet kadınların hayatında o kadar yaygındı ki, bunları "olağan deneyim sınırları dışında" diye tanımlamak zordu. Travmatik yaşantılar olağan dışıdır ama bu nadir olduklarından değil, insanın hayata olan adaptasyonlarını alt üst ettiğindendir.

TSSB için Mental Bozukluklar Elkitabı (DSM) tanı ölçütleri şunlardır:
1. Aşırı korku
2. Tekrarlanan anılar (flashback) ve kabuslar
3. Kaçınma
4. Aşırı uyarılma ya da aşırı duyarsızlık
5. Bu belirtilerin 1 aydan uzun sürmesi ve işlevselliği bozması

Travmalar doğal yollarla ve insan eliyle meydana gelebilir. Deprem ve sel gibi olaylar doğal yollarla meydana gelen travmaya örnektir. İnsan eliyle olan travmalar ise kaza yoluyla ya da bilerek, amaçlı bir şekilde yapılanlar olarak ikiye ayrılır. Savaş, soykırım, tecavüz, taciz, aile içi şiddet, istismar, işkence ve terör insan eliyle bilerek ve amaçlı olarak yapılan travmalardır. Travmatik tehdit fiziksel ve ya psikolojik olabilir. Doğal afetler ve kazalar fiziksel tehditlerken, başarısızlık, kıyaslanma, ihmal edilme, dışlanma, sistematik aşağılanma (mobing), sistematik zorbalık ve aldatılma psikolojik tehditlerdir.

Tüm psikolojik travmaların ortak paydası; yoğun korku, çaresizlik, kontrol kaybı ve yok olma tehdidi hissettirmesidir. Travma esnasında kişinin yaşamına, vücut ve benlik bütünlüğüne, inanç sistemine ve sevdiklerine yönelik tehdit vardır. Kişinin hayatına anlam veren inanç sistemi temelden sarsılmış, adalete ve ilahi düzene olan inancı zedelenmiştir. "Dünyanın nasıl işlediği ve ne kadar güvende olduğu" hakkındaki yargısı değişmiştir.

Psikolojik Travmanın Belirtileri Nelerdir?

TSSB'nin pek çok semptomu üç ana kategoriye ayrılır:
1. Aşırı uyarılma: Travmatik deneyimden sonra tehlike her an geri dönebilirmiş gibi insanın kendini koruma sisteminin sürekli tetikte olmasıdır.
2. Müdahale: Tehlike geçtikten uzun süre sonra olayın şimdiki zamanda sürekli tekrar ediyormuş gibi yeniden yaşanmasıdır.
3. Büzülme: Kişi tamamıyla güçsüzken ve direnmek faydasız olduğunda kendini bırakma durumuna girer. Bu durum kişinin geleceği planlama, öngörme ve inisiyatif alma yeteneklerini olumsuz etkiler.

Psikolojik Travma için Risk Faktörleri Nelerdir?

Sosyal desteğin yetersiz olması
Acıya tahammül eşiğinin düşük olması
Travmatik olay yığınının fazlalığı
Zorlu bir çocukluk dönemi geçirilmiş olması
Çocukluğunda ebeveynleri tarafından yeterince korunamamış olması
Yakın çevrenin de destek veremeyecek kadar etkilenmiş olması

Neler Yapılabilir?

TSSB ciddi bir rahatsızlıktır ve hem maruz kalanın hem de olaya tanık olanların mutlaka psikolojik destek alması gerekir. Sosyal destek ve yakın çevrenin desteği de çok önemlidir. Terapi sürecinde temel güvenin sağlanması çok önemlidir. Danışanın deneyimini kabul etmek ve yargılamamak, onu bir kurban olarak değil, hayatta kalan olarak görmek ilişkinin sağlam bir şekilde kurulmasını sağlar. Bu süreçte teknikten ziyade ilişki önemlidir. Temel güven duygusu sarsılan, toplumla bağı kopan ve zihni geçmişte takılı kalan danışan için öncelik güvende olduğunu ve anlaşıldığını hissetmektir. Tedavide amaç, sözel olarak ifade edilemeyen ve anlamlandırılamayan anıların dışa vurulmasını ve anlamlandırılmasını sağlamak, bedene ve zihne tehlikenin geçtiğini ve artık güvende olduğunu söylemektir.

Sonuç:

Travma maruz kalan kişi için bir milattır. Kişi, travma sonrasında önceden olduğundan çok farklı biridir artık, travma bedenini, zihnini ve beynini değiştirmiştir. Bu "yok olma tehdidi" tehlikenin geçmesinden uzun süre sonra bile kurbanın peşini bırakmaz, Freud bu durumu "iş başında olan şeytani güç" olarak adlandırmıştır. Travmatik olaylar insanların kontrol, bağ kurma ve anlam duygusu veren olağan davranış sistemlerini alt üst eder. Psikolojik ve sosyal destek almadan bu rahatsızlığın üstesinden gelmek zordur. Desteğin nihai amacı, danışanın travmasını çözerek hayata dair sarsılan güvenini yeniden kazanmasına, anlam ve bağ kurmasına yardımcı olmaktır. Yaşamın temel amacı anlamlandırmak ve bağ kurmaktır. Kişi bu iki yetisini de yitirir ve geçmişte takılı kalırsa işlevsel olamaz, toplumdan uzaklaşır. Böyle durumlarda kişinin kendisi bir yardım arama yoluna gitmeyebilir, durumu inkar edebilir. Ailenin anlayışlı ve destekleyici tavrı travmatik kişinin psikolojik destek almasını kolaylaştırır.

AYSEL KESKİN
PSİKOLOJİK DANIŞMAN


Kaynakça:
Travma ve İyileşme, Judith Herman, Literatür yayınları
DSM-IV-TR Tanı Ölçütleri Başvuru El Kitabı, Amerikan Psikiyatri Birliği
"Seans Odasında Travma Çalışmak", Tuba Akyüz, Marmara Üniversitesi Gelişim Günleri: Travma, Beyin ve Bilinç

İlgili yazı:
http://ayselkeskin.com/blog/savas--teror--travma-ve-duygusal-ozgurlesme-teknikleri
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Görünmeyen Yara: Psikolojik Travma" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Dnş.Aysel KESKİN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Dnş.Aysel KESKİN'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     2 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Aysel KESKİN Fotoğraf
Psk.Dnş.Aysel KESKİN
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Psikolojik Danışman
Psikoterapist
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi9 kez tavsiye edildiTavsiyeEdiyorum.com'u sıkça ziyaret ediyor.
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Dnş.Aysel KESKİN'in Yazıları
► Ruhumdaki Derin Yara - Travma Psk.Abdullah ALPASLAN
► Psikolojik Travma ve Etkileri Psk.Burçak ÖZDEMİR
► Yetişkinlerde Psikolojik Travma Psk.Ziya ÜNLÜTÜRK
► Psikolojik Travma Nedir? Psk.Ziya ÜNLÜTÜRK
► Psikolojik Travma Nedir? Etkileri ve Psikoterapi Psk.Dnş.Filiz OKUŞ TEZEL
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Görünmeyen Yara: Psikolojik Travma' başlığıyla benzeşen toplam 27 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


22:14
Top