Teog Kapıda Sınav Stresi Dorukta
Tek amacım sınavdan yüksek puan almak … Sınav başarısını kişilik başarım olarak algılıyorum… Ailemin beklentilerini karşılayamamaktan korkuyorum… Çok çalıştığım halde yetersiz olduğunu düşünüyorum… Bildiklerimi sınavda yapamıyorum… Aşırı huzursuz, gergin ve endişeliyim…”
Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sınavlarının yaklaşmasıyla birlikte pek çok öğrenci sınav kaygısı yaşıyor. Yoğun sınav kaygısı ise edinilen bilgilerin sınava aktarılmasını engelleyip başarısızlığa yol açabiliyor. Sınav veya herhangi bir değerlendirilme ortamında yaşanan fizyolojik, davranışsal ve zihinsel öğelere sahip, hoşlanılmayan bir duygu ya da heyecansal durum olarak tanımlanan sınav kaygısını kontrol altına almak öğrencilerin başarısını olumlu yönde etkileyecektir.
Ülkemizin eğitim sisteminde, sınavın öneminin büyük olması ve öğrencilerin yaşamları girdikleri sınavlarla şekillendiğine yönelik inançlarının varolması öğrencilerin yüksek düzeyde akademik başarı beklentisine neden olup ilkokuldan itibaren üzerlerinde bir baskı oluşturmaktadır. Sınav kaygısı, birçok öğrenci için akademik yaşamlarında ciddi bir problemdir. Temel eğitim ve ortaöğretimde bulunan öğrencilerin birçoğunun akademik başarıları, bu öğrencilerin yüksek kaygı düzeylerinden ciddi anlamda olumsuz etkilenmektedir.
Sınav kaygı düzeyi yüksek olan birey, bir sınav veya değerlendirilme durumunda öz varlığının tehdit edildiği duygusuna kapılabilir. Bireylerin kendilerine yönelik bu olumsuz düşünceleri dikkatlerinin kolayca dağılmasına yol açar. Sınav sorularını okuma ve doğru cevaplama; konuşurken düşüncelerini organize etme, uygun sözcükleri seçme ve düzgün ifade etme gibi davranışlarında başarısız olurlar. Yüksek sınav kaygılı bireylerin, değerlendirme ortamı ile yüz yüze geldiklerinde dikkatlerini başka işlere odaklaştırma eğilimleri vardır. Bunlar iki tür tepki gösterirler: birincisi aşırı terleme, kalp atışlarının artması gibi tepkilerdir. Diğeri ise bilişsel boyut ile ilgilidir. Örneğin sınav sırasında kendi kendilerine “Ben aptalım”, “Başaramayacağım” gibi telkinlerde bulunurlar. Bilişsel tepkimelerin performansa olumsuz etkisi duyusal – heyecansal boyuttan daha fazla olmaktadır. Düşük kaygılı çocuklar, genellikle okulda ve diğer değerlendirme ortamlarında başarı göstermekte ve değerlendirme ortamlarında yetişkinlerle genellikle pozitif deneyimler yaşamaktadırlar. Sonuç olarak da, başarısızlıktan kaçınmaktansa, başarıya yaklaşmak için daha yüksek motivasyona sahip olmaktadırlar.
Sınav kaygısı, öğrencilerin sahip olduğu potansiyeli ortaya koymalarını engellemekte, zaman zaman öğrenimlerini yarıda bırakmalarına neden olmakta, öğrencilerin gelecekteki yaşam tercihlerini ve mesleki kararlarını etkilemektedir.
Peki Sınav Kaygısı ile Nasıl Baş Edilir? Ailelere Düşen Görevler Nelerdir?
Ailelerin yüksek beklentisi, öğrencilerin geçmiş başarısızlıkları, planlı çalışmamaları, zamanı yönetememeleri gibi olumsuzlukları kontrol altına almak sınava hazırlık sürecinde çok önemli! Her çocuğun farklı olduğu, farklı şekilde öğrenip farklı şekilde motive olduğunu unutmadan çocukları yönlendirmek, onların akademik hayata karşı pozitif bir pencereden bakmalarını sağlayacaktır.
Anne – babaların çocuklarının sınava yönelik olumsuz duygularını dile getirmelerine fırsat vermelidirler. Sınavın çocuğun zekasının bir ölçütü olmadığını ifade etmeli bu sınava göre hayatlarının belirlenmeyeceğini sadece iyi bir başlangıç fırsatı olarak değerlendirmeleri gerektiğini vurgulamanın üzerinde durmalıdırlar. Çocuklarınızı arkadaşları ya da akrabalarıyla kıyaslamak ablayı ya da abiyi örnek göstermek motive edici değil kaygıyı arttırıcı yönlendirmelerdir. Çocuklarınızın beslenme, uyku ve sağlık sorunları bu dönemde dikkatle takip edilmelidir. Sadece ders çalışmak değil aynı zamanda sosyal ve sanatsal faaliyetlere zaman ayrılmalı sosyal ve duygusal gelişimleri desteklenmelidir.
Yetersiz öğrenmeler, yetersiz hazırlanma kaygıyı tetikler?
Çocukların, sınavda bilgi donanımı açısından kendini yetkin hissetmesi özgüveni olumlu etkileyerek kaygıyı düşürür bu nedenle çocuklarınızın sınava yönelik çalışmasını takip edip onları ders çalışmaya motive etmek kaygıyı kontrol altına almada önemli bir adımdır.
Etkili öğrenme yollarını öğrenin, öğrenme alanlarınızı düzenleyin
Etkili öğrenmenin temelinde çocuğun nasıl öğrendiğinin ortaya konması son derece önemlidir, çocuklarınızın öğrenme sürecinin işitsel, görsel uyarcılarla zenginleştirin bu konuda uzman desteğine başvurmanızda fayda vardır. Çocuklarının öğrenme alanlarının fiziksel ortamını hazırlayın. Ders çalışma odası olabildiğince sade olmasına dikkat edilmelidir, masanın üstünde test kitapları, kalemlikler, yapışkanlı renkli kağıtlar, ne yazık ki motive edici değil dikkatin dağılmasına neden olan uyarıcılardır.
Fiziksel gerginlik öğrenmeyi zorlaştırır, gevşeme egzersizleriyle kaygınızı azaltmaya yardımcı olun
Sınav kaygısıyla başa çıkmak için nefes ve gevşeme egzersizleri kullanılmasının olumlu etkileri vardır. Nefes burundan yavaş ve derin bir şekilde alınıp, yavaş bir şekilde ağızdan verilmelidir. Gevşeme egzersizlerinde vücudun tüm kasları gevşetilip kas gerginliği azaltılarak gevşeme sağlanmasına dikkat edilmeli uzman desteğiyle bu egzersizler yapılmasında fayda vardır. Günlük 15 dakikalık kısa yürüyüşler ve hafif egzersizler sınav kaygısının neden olduğu gerginliği azaltmaya yardımcı olacaktır.
Kaygı dilini değiştirelim , pozitif bir dil kullanalım
Hissediyorum sınavda başarısız olacağım, evdekiler benim yüzümden üzülüyor gibi düşüncelerin yerine olumlu bir alternatif kullanım yaratalım başarısız olacağım, sınavda hep dikkatsizlik yapıyorum yerine başarılı olacağım, dikkatsizlik yapmayacağım telkinlerini kullanmayı denemekte fayda var.
Sınav Kaygısı için psikolojik destek şart
Sınav kaygısının yüksek olması ve kaygının tetiklediği fizyolojik belirtilerin ( kusma, baş dönmesi, kalp çarpıntısı vb.) olması durumunda psikolojik destek almak için uzmana başvurun bu durumu görmezden gelmeyin. Sınavın dünyanın sonu olmadığını ama gelecekteki yaşam tercihlerinizde önemli bir yere sahip olduğunu unutmayın.
Uzm. Psi. Danışman /Psikoterapist
Tuğba KURT
Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sınavlarının yaklaşmasıyla birlikte pek çok öğrenci sınav kaygısı yaşıyor. Yoğun sınav kaygısı ise edinilen bilgilerin sınava aktarılmasını engelleyip başarısızlığa yol açabiliyor. Sınav veya herhangi bir değerlendirilme ortamında yaşanan fizyolojik, davranışsal ve zihinsel öğelere sahip, hoşlanılmayan bir duygu ya da heyecansal durum olarak tanımlanan sınav kaygısını kontrol altına almak öğrencilerin başarısını olumlu yönde etkileyecektir.
Ülkemizin eğitim sisteminde, sınavın öneminin büyük olması ve öğrencilerin yaşamları girdikleri sınavlarla şekillendiğine yönelik inançlarının varolması öğrencilerin yüksek düzeyde akademik başarı beklentisine neden olup ilkokuldan itibaren üzerlerinde bir baskı oluşturmaktadır. Sınav kaygısı, birçok öğrenci için akademik yaşamlarında ciddi bir problemdir. Temel eğitim ve ortaöğretimde bulunan öğrencilerin birçoğunun akademik başarıları, bu öğrencilerin yüksek kaygı düzeylerinden ciddi anlamda olumsuz etkilenmektedir.
Sınav kaygı düzeyi yüksek olan birey, bir sınav veya değerlendirilme durumunda öz varlığının tehdit edildiği duygusuna kapılabilir. Bireylerin kendilerine yönelik bu olumsuz düşünceleri dikkatlerinin kolayca dağılmasına yol açar. Sınav sorularını okuma ve doğru cevaplama; konuşurken düşüncelerini organize etme, uygun sözcükleri seçme ve düzgün ifade etme gibi davranışlarında başarısız olurlar. Yüksek sınav kaygılı bireylerin, değerlendirme ortamı ile yüz yüze geldiklerinde dikkatlerini başka işlere odaklaştırma eğilimleri vardır. Bunlar iki tür tepki gösterirler: birincisi aşırı terleme, kalp atışlarının artması gibi tepkilerdir. Diğeri ise bilişsel boyut ile ilgilidir. Örneğin sınav sırasında kendi kendilerine “Ben aptalım”, “Başaramayacağım” gibi telkinlerde bulunurlar. Bilişsel tepkimelerin performansa olumsuz etkisi duyusal – heyecansal boyuttan daha fazla olmaktadır. Düşük kaygılı çocuklar, genellikle okulda ve diğer değerlendirme ortamlarında başarı göstermekte ve değerlendirme ortamlarında yetişkinlerle genellikle pozitif deneyimler yaşamaktadırlar. Sonuç olarak da, başarısızlıktan kaçınmaktansa, başarıya yaklaşmak için daha yüksek motivasyona sahip olmaktadırlar.
Sınav kaygısı, öğrencilerin sahip olduğu potansiyeli ortaya koymalarını engellemekte, zaman zaman öğrenimlerini yarıda bırakmalarına neden olmakta, öğrencilerin gelecekteki yaşam tercihlerini ve mesleki kararlarını etkilemektedir.
Peki Sınav Kaygısı ile Nasıl Baş Edilir? Ailelere Düşen Görevler Nelerdir?
Ailelerin yüksek beklentisi, öğrencilerin geçmiş başarısızlıkları, planlı çalışmamaları, zamanı yönetememeleri gibi olumsuzlukları kontrol altına almak sınava hazırlık sürecinde çok önemli! Her çocuğun farklı olduğu, farklı şekilde öğrenip farklı şekilde motive olduğunu unutmadan çocukları yönlendirmek, onların akademik hayata karşı pozitif bir pencereden bakmalarını sağlayacaktır.
Anne – babaların çocuklarının sınava yönelik olumsuz duygularını dile getirmelerine fırsat vermelidirler. Sınavın çocuğun zekasının bir ölçütü olmadığını ifade etmeli bu sınava göre hayatlarının belirlenmeyeceğini sadece iyi bir başlangıç fırsatı olarak değerlendirmeleri gerektiğini vurgulamanın üzerinde durmalıdırlar. Çocuklarınızı arkadaşları ya da akrabalarıyla kıyaslamak ablayı ya da abiyi örnek göstermek motive edici değil kaygıyı arttırıcı yönlendirmelerdir. Çocuklarınızın beslenme, uyku ve sağlık sorunları bu dönemde dikkatle takip edilmelidir. Sadece ders çalışmak değil aynı zamanda sosyal ve sanatsal faaliyetlere zaman ayrılmalı sosyal ve duygusal gelişimleri desteklenmelidir.
Yetersiz öğrenmeler, yetersiz hazırlanma kaygıyı tetikler?
Çocukların, sınavda bilgi donanımı açısından kendini yetkin hissetmesi özgüveni olumlu etkileyerek kaygıyı düşürür bu nedenle çocuklarınızın sınava yönelik çalışmasını takip edip onları ders çalışmaya motive etmek kaygıyı kontrol altına almada önemli bir adımdır.
Etkili öğrenme yollarını öğrenin, öğrenme alanlarınızı düzenleyin
Etkili öğrenmenin temelinde çocuğun nasıl öğrendiğinin ortaya konması son derece önemlidir, çocuklarınızın öğrenme sürecinin işitsel, görsel uyarcılarla zenginleştirin bu konuda uzman desteğine başvurmanızda fayda vardır. Çocuklarının öğrenme alanlarının fiziksel ortamını hazırlayın. Ders çalışma odası olabildiğince sade olmasına dikkat edilmelidir, masanın üstünde test kitapları, kalemlikler, yapışkanlı renkli kağıtlar, ne yazık ki motive edici değil dikkatin dağılmasına neden olan uyarıcılardır.
Fiziksel gerginlik öğrenmeyi zorlaştırır, gevşeme egzersizleriyle kaygınızı azaltmaya yardımcı olun
Sınav kaygısıyla başa çıkmak için nefes ve gevşeme egzersizleri kullanılmasının olumlu etkileri vardır. Nefes burundan yavaş ve derin bir şekilde alınıp, yavaş bir şekilde ağızdan verilmelidir. Gevşeme egzersizlerinde vücudun tüm kasları gevşetilip kas gerginliği azaltılarak gevşeme sağlanmasına dikkat edilmeli uzman desteğiyle bu egzersizler yapılmasında fayda vardır. Günlük 15 dakikalık kısa yürüyüşler ve hafif egzersizler sınav kaygısının neden olduğu gerginliği azaltmaya yardımcı olacaktır.
Kaygı dilini değiştirelim , pozitif bir dil kullanalım
Hissediyorum sınavda başarısız olacağım, evdekiler benim yüzümden üzülüyor gibi düşüncelerin yerine olumlu bir alternatif kullanım yaratalım başarısız olacağım, sınavda hep dikkatsizlik yapıyorum yerine başarılı olacağım, dikkatsizlik yapmayacağım telkinlerini kullanmayı denemekte fayda var.
Sınav Kaygısı için psikolojik destek şart
Sınav kaygısının yüksek olması ve kaygının tetiklediği fizyolojik belirtilerin ( kusma, baş dönmesi, kalp çarpıntısı vb.) olması durumunda psikolojik destek almak için uzmana başvurun bu durumu görmezden gelmeyin. Sınavın dünyanın sonu olmadığını ama gelecekteki yaşam tercihlerinizde önemli bir yere sahip olduğunu unutmayın.
Uzm. Psi. Danışman /Psikoterapist
Tuğba KURT
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Teog Kapıda Sınav Stresi Dorukta" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Dnş.Tuğba KURT'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Dnş.Tuğba KURT'un izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin 
Yazan Uzman
|
| Makale Kütüphanemizden | ||||
|
teog, teog stresi, teog endişesi, teog psikolojisi, teog sınavı kaygısı, teog kaygısı, teog sınavı psikolojisi, teog sınav stresi, sınav stresi
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
