Menopoz ve Beslenme
MENOPOZDAYIM
Menopoz, her kadının doğal olarak yaşayacağı bir süreçtir. Bu süreci olabildiğince sağlıklı, huzurlu ve mutlu geçirmek için hayatınızda kalıcı ve uzun süreli değişiklikler yapmanız gerekir. Yaşamınızda pozitif yönde yapacağınız bu uygulamaları bir yatırım olarak düşünebilirsiniz. Uzun vadede karlı olan kişi siz olacaksınız. Bu yazımızda sizlere; menopozun tanımından, belirtilerinden ve beslenme şekillerinden, nedenlerinden, batının menopoza bakışından ve hormon replasman tedavisinden, bahsedeceğiz. A’dan Z’ye menopoz dünyasına hoş geldiniz…
İlk olarak menopozun tanımını doğru bir şekilde yapmak büyük önem taşımaktadır. Menopoz; kadında adet kanamalarının altı ila on iki ay süreyle kesilmesi olarak tanımlanabilir. Ortalama görülme yaşı elli birdir. Ancak bu durum 40-55 yaşları arasında da görülebilir. Menopoz öncesi dönem premenopoz, sonrasındaki dönem ise postmonopoz olarak isimlendirilir. Premenopoz dönemde pek çok kadında yumurtlama düzensiz olur. Bunun nedeni ya östrojen salgılanmasının yetersiz oluşu ya da kalan foliküllerin yumurtlama uyarılarına direnmesidir. Güncel tıp görüşü menopozu normal bir fizyolojik süreçten çok bir hastalık olarak kabul eder. Menopozun güncel tıbbi tedavisi, hormon replasman tedavisini öngörür ve bu amaçla östrojen ile progesteron karışımı kullanılır. Burada hemen akla gelen soru: “Hormon replesman tedavisi gerçekten gerekli mi?” Bunu ilerleyen bölümlerde inceleyeceğiz.
Menopoz, yadsınamaz bir fizyolojik süreç olmakla beraber basit bir biyolojik olay olmanın çok ötesindedir. Sosyal ve kültürel etkenler kadının menopoza nasıl tepki vereceğini büyük oranda belirler. Dünyanın birçok kültüründe kadınlar beraberinde daha büyük bir saygınlık getirdiği için menopozu dört gözle beklerler. İleri yaşlara ulaşmak tanrının bir armağanı ve bir bilgelik işareti olarak görülür. Bu dönemi bu düşünceyle geçirmek kadında duygusal tatmini, bunun yanında hayatta her şeyi olduğu gibi kabul etmek de bize mutlak mutluluğu getirecektir.
1940’lı ve 1950’li yıllarda, menopoz belirtilerini iyileştirmek için östrojen geniş çapta önerilmekteydi. 1970’li yıllarda artık menopozlu kadınlar için öncelikli tercih replesman tedavisiydi. Ancak yapılan çalışmalar östrojen tedavisinin endometriyum kanser riskini 4-13 kat arttırdığı gerçeğini gözler önüne serdi. Böylece ostrojen progesteronla beraber önerilmeye başlanmıştır. Daha sonra östrojen tedavisi, hormon replesman tedavisine dönüşmüştür. Bunun yanında hormon replasman tedavisinin kansere yol açma riski ciddi bir konudur. Meme kanseri, hormon replesman tedavisinin tetiklediği bilinen bir kanser türüdür. Ayrıca kadınlarda en sık görülen kanserdir.
Menopozun başlıca belirtilerine bakıldığında, bunlardan en sık karşılaşılanları; sıcak basması, baş ağrısı, vajinal kuruluk, idrar kesesi enfeksiyonları, eller ve ayaklarda soğukluk, unutkanlık ve konsantrasyon bozukluğu olarak sıralanabilir.
Menopoz belirtilerine yapay yoldan karşı koymak için östrojen kullanmak yerine, doğal yaklaşım fizyolojiyi iyileştirmeye odaklanır. Bu iyileşme, beslenme ve besin destekleri, tıbbi bitkilerin kullanımı ve egzersizle sağlanabilir.
Aşağıda verdiğimiz analizlerle ilgili mutlaka bir hekime danışılmalıdır;
Kan biokimyası
HDL,LDL ve VLDL dahil kolesterol değerlendirmesi
T3, T4 ve TSH dahil tiroit işlevi paneli
Baz mamografi (endike ise)
Baz kemik yoğunluğu
Baz osteomark-NTX
VE TABİKİ BESLENME…
Beslenme bakımından en önemli öneri, bitkisel besinlerin, özellikle fitoöstrojenler bakımından zengin besinlerin tüketiminin arttırılması, hayvansal besinlerin azaltılması olabilir. Peki fitoöstrojenler içeren besinler hangileri? Bunlar; soya, keten tohumu yağı (ancak tüketiminde aşırıya kaçılmamalıdır. Unutmayın kalorisi yüksek bir besindir.), sert kabuklu yemişler, tam tahıllar, elma, rezene, kereviz, maydanoz ve yonca sayılabilir. İnsanların daha çok sebze tükettiği ülkelerde sıcak basmasına daha az rastlanmaktadır. Bunun sebebi sebzelerin içerdiği fitoöstrojenlerdir. Ayrıca bu tarz beslenme, meme, kolon ve prostat kanseri sıklığını azaltır.
Klinik araştırmalarda E vitamini, C vitamini ile birlikte hesperidin (bir flavonoid) ve gama-orizanol dahil birkaç besin desteğinin, sıcak basmasının ve atrofik vajinitin (vajinal kuruluk) hafifletilmesinde etkili olduğu saptanmıştır. Bu dönemde özellikle E vitamini, C vitamini, gerekliyse B12 ve Demir, Çinko, D vitamini takviyeleri ön plana çıkmalıdır.
Beslenme dışında menopozda egzersiz oldukça önemlidir. Özellikle sıcak basması sıklığının ve şiddetinin azaltılmasına yardımcı olabilir. Sıcak basmasında ana etkenin hipotalamustaki endorfin aktivitesinin bozulması olduğu şeklindeki kuramdan yola çıkan İsveçli araştırmacılar. Haftada en az 3.5 saat aktivite yapan bayanlarda menopoz döneminde sıcak basmasıyla karşılaşma oranı oldukça düşük çıkmıştır. Sadece menopoz döneminde değil, öncesi ve sonrasında aktiviteye devam etmek genel beden ve ruh sağlığı açısından oldukça önemlidir.
Kısa Notlar;
Menopoz, her kadının doğal olarak yaşayacağı bir süreçtir. Bu süreci olabildiğince sağlıklı, huzurlu ve mutlu geçirmek için hayatınızda kalıcı ve uzun süreli değişiklikler yapmanız gerekir. Yaşamınızda pozitif yönde yapacağınız bu uygulamaları bir yatırım olarak düşünebilirsiniz. Uzun vadede karlı olan kişi siz olacaksınız. Bu yazımızda sizlere; menopozun tanımından, belirtilerinden ve beslenme şekillerinden, nedenlerinden, batının menopoza bakışından ve hormon replasman tedavisinden, bahsedeceğiz. A’dan Z’ye menopoz dünyasına hoş geldiniz…
İlk olarak menopozun tanımını doğru bir şekilde yapmak büyük önem taşımaktadır. Menopoz; kadında adet kanamalarının altı ila on iki ay süreyle kesilmesi olarak tanımlanabilir. Ortalama görülme yaşı elli birdir. Ancak bu durum 40-55 yaşları arasında da görülebilir. Menopoz öncesi dönem premenopoz, sonrasındaki dönem ise postmonopoz olarak isimlendirilir. Premenopoz dönemde pek çok kadında yumurtlama düzensiz olur. Bunun nedeni ya östrojen salgılanmasının yetersiz oluşu ya da kalan foliküllerin yumurtlama uyarılarına direnmesidir. Güncel tıp görüşü menopozu normal bir fizyolojik süreçten çok bir hastalık olarak kabul eder. Menopozun güncel tıbbi tedavisi, hormon replasman tedavisini öngörür ve bu amaçla östrojen ile progesteron karışımı kullanılır. Burada hemen akla gelen soru: “Hormon replesman tedavisi gerçekten gerekli mi?” Bunu ilerleyen bölümlerde inceleyeceğiz.
Menopoz, yadsınamaz bir fizyolojik süreç olmakla beraber basit bir biyolojik olay olmanın çok ötesindedir. Sosyal ve kültürel etkenler kadının menopoza nasıl tepki vereceğini büyük oranda belirler. Dünyanın birçok kültüründe kadınlar beraberinde daha büyük bir saygınlık getirdiği için menopozu dört gözle beklerler. İleri yaşlara ulaşmak tanrının bir armağanı ve bir bilgelik işareti olarak görülür. Bu dönemi bu düşünceyle geçirmek kadında duygusal tatmini, bunun yanında hayatta her şeyi olduğu gibi kabul etmek de bize mutlak mutluluğu getirecektir.
1940’lı ve 1950’li yıllarda, menopoz belirtilerini iyileştirmek için östrojen geniş çapta önerilmekteydi. 1970’li yıllarda artık menopozlu kadınlar için öncelikli tercih replesman tedavisiydi. Ancak yapılan çalışmalar östrojen tedavisinin endometriyum kanser riskini 4-13 kat arttırdığı gerçeğini gözler önüne serdi. Böylece ostrojen progesteronla beraber önerilmeye başlanmıştır. Daha sonra östrojen tedavisi, hormon replesman tedavisine dönüşmüştür. Bunun yanında hormon replasman tedavisinin kansere yol açma riski ciddi bir konudur. Meme kanseri, hormon replesman tedavisinin tetiklediği bilinen bir kanser türüdür. Ayrıca kadınlarda en sık görülen kanserdir.
Menopozun başlıca belirtilerine bakıldığında, bunlardan en sık karşılaşılanları; sıcak basması, baş ağrısı, vajinal kuruluk, idrar kesesi enfeksiyonları, eller ve ayaklarda soğukluk, unutkanlık ve konsantrasyon bozukluğu olarak sıralanabilir.
Menopoz belirtilerine yapay yoldan karşı koymak için östrojen kullanmak yerine, doğal yaklaşım fizyolojiyi iyileştirmeye odaklanır. Bu iyileşme, beslenme ve besin destekleri, tıbbi bitkilerin kullanımı ve egzersizle sağlanabilir.
Aşağıda verdiğimiz analizlerle ilgili mutlaka bir hekime danışılmalıdır;
- Kendisinin ve ailesinin ayrıntılı sağlık öyküleri
- Meme muayenesi ve kendi kendine muayenesi yapabilmek için yol gösterme
- Pelvik muayene
- Aşağıdaki laboratuar testleri:
Kan biokimyası
HDL,LDL ve VLDL dahil kolesterol değerlendirmesi
T3, T4 ve TSH dahil tiroit işlevi paneli
Baz mamografi (endike ise)
Baz kemik yoğunluğu
Baz osteomark-NTX
- İlk değerlendirmeden sonra bu testler her yıl değerlendirilmelidir.
VE TABİKİ BESLENME…
Beslenme bakımından en önemli öneri, bitkisel besinlerin, özellikle fitoöstrojenler bakımından zengin besinlerin tüketiminin arttırılması, hayvansal besinlerin azaltılması olabilir. Peki fitoöstrojenler içeren besinler hangileri? Bunlar; soya, keten tohumu yağı (ancak tüketiminde aşırıya kaçılmamalıdır. Unutmayın kalorisi yüksek bir besindir.), sert kabuklu yemişler, tam tahıllar, elma, rezene, kereviz, maydanoz ve yonca sayılabilir. İnsanların daha çok sebze tükettiği ülkelerde sıcak basmasına daha az rastlanmaktadır. Bunun sebebi sebzelerin içerdiği fitoöstrojenlerdir. Ayrıca bu tarz beslenme, meme, kolon ve prostat kanseri sıklığını azaltır.
Klinik araştırmalarda E vitamini, C vitamini ile birlikte hesperidin (bir flavonoid) ve gama-orizanol dahil birkaç besin desteğinin, sıcak basmasının ve atrofik vajinitin (vajinal kuruluk) hafifletilmesinde etkili olduğu saptanmıştır. Bu dönemde özellikle E vitamini, C vitamini, gerekliyse B12 ve Demir, Çinko, D vitamini takviyeleri ön plana çıkmalıdır.
Beslenme dışında menopozda egzersiz oldukça önemlidir. Özellikle sıcak basması sıklığının ve şiddetinin azaltılmasına yardımcı olabilir. Sıcak basmasında ana etkenin hipotalamustaki endorfin aktivitesinin bozulması olduğu şeklindeki kuramdan yola çıkan İsveçli araştırmacılar. Haftada en az 3.5 saat aktivite yapan bayanlarda menopoz döneminde sıcak basmasıyla karşılaşma oranı oldukça düşük çıkmıştır. Sadece menopoz döneminde değil, öncesi ve sonrasında aktiviteye devam etmek genel beden ve ruh sağlığı açısından oldukça önemlidir.
Kısa Notlar;
- Bu dönemde kadınlar arasında; cinsellik konusunda sıkıntı yaşayacakları inancı yaygındır. Ancak gerekli doğal tedavilerle ve besin desteğiyle cinsel hayatınıza kaldığınız yerden ve daha rahat bir şekilde devam edebilirsiniz. Bayanlar her şey yeni başlıyor…
- Bu dönemde sık rastlanılan vajinal kuruluk için önlem olarak; vücudun nefes almasını sağlayarak vajinal enfeksiyon olgularını azaltan doğal liflerden, özellikle pamuktan yapılmış giyeceklerin kullanımı tavsiye edilir. Vajinal dokulara kan gidişini artırması, böylece sağlığını ve kayganlığını iyileştirmesi nedeniyle düzenli cinsel ilişki de yararlıdır. Bununla birlikte, yağ veya benzeri vajinal ürünler kullanılarak kayganlığın korunması gerekir.
- Bol ve koyu renkli kıyafetler yerine, daha renkli ve bedeninize uygun kıyafetler tercih ediniz. Bu dönemde oluşabilecek karın ve kalça çevresinde yağlanmayı daha erken fark edip önlem alabilirsiniz.
- Sosyal açıdan hobiler edinerek, arkadaş çevrenizle sık görüşmeye özen göstermelisiniz.
- Maden suyu kalsiyum içeriği açısından oldukça tatmin edici olduğundan, Menopoz sonrasında ve döneminde tansiyon probleminiz yoksa rahatlıkla tüketebilirsiniz.
- Sigara içmek erken menopoz riskini önemli ölçüde arttırır. Daha önce içip bırakmış olanlarda risk azalmaktadır. Alkol tüketimi fazlaysa günlük 1 kadeh şaraba indirgemek kalp damar ve genel vücut sağlığı açısından oldukça önemlidir.
- Bu zorlu süreci objektif bir değerlendirme ile atlatmak için psikolojik destek alınabilir.
- Bu dönemde artan yağ kütlenizle beraber fazla kilolarınız başınıza dert olabilir. Çaresizlikle magazin dergilerinde, gazetelerdeki mucizevi diyetlerden uzak durulması gerekmektedir. Bu konuda bir beslenme uzmanından destek alınması gerekir.
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Menopoz ve Beslenme" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dyt.Aslı İÇİNGÜR'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dyt.Aslı İÇİNGÜR'ün izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin
Yazan Uzman
|
meme kanseri, menopoz, fitoöstrojen, bitkisel tedavi, hormon replesmon, östrojen, prolaktin, beslenme, sıcak basması, vajinal kuruluk, kalsiyum, menopozda beslenme
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.