Özsaygı Nedir ve Nasıl Geliştirilir?
Özsaygı (benlik saygısı-self-esteem) nedir?
Özsaygı bir kişinin kendine ne kadar “değer verdiği, onayladığı, takdir ettiği” nin ölçüsüdür (Adler & Stewart, 2004). Özsaygı uzmanı Morris Rosenberg’e göre özsaygı oldukça basit bir şekilde kişinin kendisine karşı olan tutumunu ifade ediyor (1965). Bu tutum kendine karşı olumlu ya da olumsuz bir tutum olabiliyor.
Özsaygıyı etkilediğine inanılan çeşitli faktörler:
Genetik, kişilik, yaşam deneyimleri, yaş, sağlık, düşünceler, sosyal koşullar, başkalarının tepkisi, benliği diğerleriyle kıyaslama özsaygıyı etkileyen faktöler. Şu unutulmamalıdır ki özsaygı sabit değildir, değişebilir. Bu da özsaygıyı geliştirebileceğimiz anlamına geliyor.
Özsaygı (Benlik saygısı) ve psikoloji
Özsaygı, uzun yıllardır psikolojinin temel konularından biridir. Freud’un çalışmalarının özünde bile, özsaygı konusu vardı. Özsaygı nedir, nasıl geliştirilir soruları uzun yıllardır ruh sağlığı uzmanlarının gündemini meşgul ediyor ve yakın zamanda bu soruları tamamen cevaplayabileceğimize dair bir işaret de yok. Özsaygı hakkında hala öğrenmemiz gereken şeyler olmakla beraber, özsaygının ne olduğuna ve bazı kavramlardan nasıl ayrıştığına dair bazı veriler var.
Özsaygı (Benlik saygısı) ve Benlik kavramı
Benlik saygısı benlik kavramı değildir, özsaygı ancak benlik kavramının bir parçası olabilir. Benlik kavramı “Kimim ben?” sorusunun cevabıdır: kişinin kendi eğilimlerini, düşüncelerini, tercihlerini ve alışkanlıklarını, hobilerini, yeteneklerini ve zayıflıklarını bilmesidir. Basitçe söylemek gerekirse, kim olduğumuzun farkındalığı, benlik kavramıdır. Danışan merkezli terapinin kurucusu Carl Rogers’a göre benlik kavramı, benlik saygısını da içeren geniş bir yapıdır (McLeod, 2008).
Benlik saygısı (özsaygı) ve benlik imajı
Benlik imajı (kişisel imaj) tamamen kendi kendinizi nasıl gördüğünüzle ilgili olduğundan benlik kavramıyla benzerdir (McLeod, 2008). Ancak bu kavramlar kendimiz hakkında yanlış ve çarpık düşüncelere dayanabileceğinden gerçeği yansıtmayabilir. Benlik imajımız gerçeğe yakın olabilir veya bundan uzak olabilir, ama genellikle nesnel gerçekliğe veya başkalarının bizi algılama şeklinde tamamen uygun değildir.
Özsaygı ve özdeğer
Özsaygı ve özdeğer birbirine çok yakın kavramlardır ancak aralarında küçük ama önemli bir fark vardır: Özsaygı kendimizle ilgili düşüncelerimizi, hissettiklerimizi ve inançlarımızı ifade ederken, özdeğer sevilmeye değer ve değerli insanlar olduğumuza dair daha küresel bir kavramdır (Hibbert, 2013).
Özsaygı ve özgüven
Özsaygı özgüven değildir. Özgüven kendinize olan güveniniz, zorluklarla başa çıkma, sorunları çözme ve dünya ile başarılı bir şekilde ilişki kurma yeteneğinizdir (Burton, 2015). Bu tanımlamaya göre özgüven, iç kaynaklardan ziyade dışsal başarı ve değer ölçütlerine dayanmaktadır. Kişi özellikle belli bir alanda yüksek özgüvene sahip olabilir ancak yine de sağlıklı bir genel değer ve özsaygıdan yoksun olabilir.
Özsaygı ve özşefkat
Son olarak, özsaygı özşefkat de değildir. Özşefkat kendimizi nasıl algıladığımızdan ziyade, kendimizle nasıl ilişki kurduğumuza odaklanır (Neff). Özşefkatli olmak, kendimize karşı nazik ve affedici olmak, sert veya eleştirel olmaktan kaçınmak anlamına gelir. Özşefkat bizi sağlıklı bir özsaygı duygusuna götürebilir, ancak özsaygı için yeterli değildir.
Yüksek özsaygının işaretleri
Birinin özsaygısının yüksek olduğunu gösteren bazı özellikler vardır. Bunlar: eleştiriye açık olmak, hataları kabul etmek, övgü vermek ve almakta rahat olmak ve söylediği, yaptığı ve göründüğüyle uyumlu olmak. Özsaygısı yüksek olan insanlar meraklarını göstermek, deneyimlerini ve fikirlerini tartışmaktan korkmazlar.
Özsaygısı yüksek kişiler;
Kendilerini ve diğer insanları takdir ederler.
Bir insan olarak büyümenin ve yaşamlarında tatmin ve anlam bulmanın tadını çıkarırlar.
Yaratıcılıklarını artırmak için kendilerini keşfetmeye açıktırlar.
Hayatlarındaki problemleri kolayca çözmeye yoğunlaşabilirler.
Sevgi dolu ve saygılı ilişkiler kurarlar.
Değerlerinin ne olduğunu bilir ve buna göre yaşarlar.
Düşünce ve ihtiyaçlarını diğer insanlara sakince ve kibarca dile getirirler.
Diğer insanların hayatlarında yapıcı bir fark yaratmaya çalışırlar. (Smith & Harte)
Başkalarıyla iletişim kurarken rahattırlar ve suçluluk hissetmezler.
Geçmişe takılmadan şimdiye odaklanabilirler.
Başkalarından ne daha iyi ne de kötü olduklarına, onlarla eşit olduklarına inanırlar.
Başkalarının kendilerini manipüle etmesine izin vermezle.r
Olumlu veya olumsuz tüm duygularını tanır ve kabul ederler ve bunları sağlıklı bir ilişki kurmak için paylaşırlar.
Sağlıklı bir iş-özel yaşam-eğlene dengesi kurar ve bunun tadını çıkarırlar.
Büyümek için zorlukları kabul eder, risk alır ve başarısız olduklarında hatalarından ders alırlar.
Eleştirileri kişisel almazlar. Değerlerinin başkalarının düşüncesine göre değişmediğini bilerek öğrenmeye ve büyümeye devam ederler.
Kendilerine değer verirler ve diğer insanlarla duygularını, hoşlandıklarını ve ya hoşlanmadıklarını ifade etmekten korkmadan iyi iletişim kurarlar.
Başkalarını değiştirmeye çalışmadan, oldukları gibi kabul eder ve değer verirler.
Özsaygısı düşük kişiler:
Kolayca kızar ve sinirlenirler.
Fikirlerinin önemli olmadığını düşünürler.
Kendilerinden nefret ederler.
Yaptıkları asla yeterince iyi değildir.
Başkalarının düşünceleri onlar için aşırı önemlidir.
Dünya onlara göre güvenli bir yer değildir.
Verdikleri her karardan şüphe duyarlar.
Üzüntü ve değersizlik duygularını düzenli olarak yaşarlar.
İlişki kurmakta zorlanırlar.
Sınır koymakta zorlanırlar.
Risk almaktan ve yeni şeyler denemekten kaçınırlar.
Mücadeleyi bile güvenli alanlarında yaparlar.
Yaratıcı bir şeyler yapmanın zor olduğunu düşünürler.
Zayıf yönlerini daha fazla önemserler.
Kim olduklarından genellikle emin değildirler.
Olumsuz deneyimlerin tükettiğini düşünürler.
Hayır demekte zorlanırlar.
Hayata karşı karamsar ve olumsuz bir bakış açıları vardır.
Yeteneklerinden ve başarılarından şüphe ederler.
Sık sık korku, endişe ve çöküntü gibi olumsuz duygular yaşarlar.
Kendilerini sıklıkla başkalarıyla kıyaslar, en iyi ihtimalle “ikinci en iyi kişi” olurlar.
Özsaygı ile ilgili bazı şaşırtıcı gerçekler:
Düşük özsaygının şiddet, okul terki, genç hamileliği, intihar ve düşük akademik başarı ile doğrudan bağlantısı var (Misetich & Delis – Abrams, 2003). Her on kız çocuğundan yedisi yeterince iyi olmadığına inanıyor (Dove self-esteem fund, 2008). Kadınların nerdeyse tümü (%90 civarı) fiziksel görünümlerinin en az bir yönünü değiştirmek istiyor. 10 yaşındaki kızların büyük çoğunluğu (%81) şişmanlamaktan korkuyor. Lisedeki genç kızların dörtte birinde yeme bozukluğu var. Kadınların yalnızca %2’si güzel olduğunu düşünüyor (Confidence coalition). Evde bir baba imajı eksikliğinin, düşük gelir ve sıcak bir ev ortamının olmamasının özsaygı üzerinde olumsuz etkisi var (Orth, 2018).
Sağlıklı özsaygıya sahip insanların özellikleri:
Kendilerine ve başkalarına karşı daha az eleştireldir.
Stresle daha iyi başa çıkabilir ve stresin sağlıksız etkilerinden kaçınabilirler.
Bir yeme bozukluğu geliştirmeleri daha az olasıdır.
Kendilerini değersiz, suçlu ve utanç içinde hissetme olasılıkları düşüktür.
Ne istediklerini ifade etme ve alma konusunda daha rahat olmaları olasıdır.
Güçlü ve güvenli ilişkiler kurabilirler ve sağlıksız ilişkileri bırakma olasılıkları daha yüksektir.
İyi kararlar verme yeteneklerine daha fazla güvenirler.
Daha esnektirler. Hayal kırıklığı, başarısızlık ve engeller karşısında yeniden başlayabilirler (Allegiance Health, 2015).
Özsaygınızı artırmak için neler yapabilirsiniz?
• Güçlü ve zayıf yönlerinizi dürüstçe ortaya koyun.
• Gerçekçi beklentiler koyun.
• Mükemmeliyetçi olmayı bırakın.
• Kendinizi tanıyın.
• Kişisel resminizi oluşturmak için istekli olun.
• Kendinizi başkalarıyla kıyaslamayı bırakın.
• İçsel eleştirmeninize “dur” demeyi öğrenin.
• Sizi motive edecek daha sağlıklı alışkanlıklar edinin.
• Her akşam kendinizde takdir ettiğiniz 3 şeyi yazın.
• Doğru şeyi yapın. Vicdanınızla çelişmeyin.
• Mükemmeliyetçiliği kırın.
• Hataları ve başarısızlıkları daha olumlu bir şekilde ele alın.
• Diğer insanlara karşı kibar olun.
• Yeni şeyler deneyin.
• Kıyaslama tuzağına düşmeyi bırakın.
• Destekleyici insanlarla daha fazla zaman geçirin.
• Kendinize neden saygı duyduğunuzu sık sık hatırlayın (Edberg, 2017).
Psikolojik danışmanlık özsaygıyı yükseltmeye nasıl yardımcı olur?
Yukarıda bahsedilen araştırmalara ve daha bir çok araştırmaya göre psikolojik danışmanlık danışanların özsaygılarını geliştirmekte epey etkili bir yöntem. Özellikle özsaygısı düşük olan danışanlar için, doğru yapıldığı takdirde psikolojik danışmanlık mükemmel bir yöntem. İşte psikolojik danışmanlık bir danışanın özsaygısını şu yollarla yükseltiyor:
Bir danışan duygu ve düşüncelerini paylaştığında psikolojik danışmanın yargısızca, şefkat ve kabulle danışanı dinlemesi bile sağlıklı özsaygının temellerini oluşturabilir. Psikolojik danışman bu koşulsuz kabul duruşunda tutarlı olduğu takdirde danışan kendisiyle ilgili olumsuz varsayımlarını tekrar değerlendirebilir ve “kendisinde yanlış bir şey olmadığı” sonucuna varabilir. Psikolojik danışman özsaygının bir gerçeklikten ziyade bir inanç olduğunu ve inançların deneyimlerimize dayandığını açıklayabilir. Bu da, danışanın davranış ve düşüncelerini değiştirdiği takdirde özsaygısını yükseltebileceğini göstererek bir çıkış gösterir. Bu süreç danışana kendisiyle ilgili bu yeni inancı temel alacak, “kendisinin temelde kabul edilebilir olduğu” deneyimleri sunabilir. Psikolojik danışmanın danışanı koşulsuz kabul etmesi, danışanın kendisini kabul etmesini kolaylaştırabilir. Psikolojik danışmanlık sürecinde danışanın tüm davranışlarını onaylamaya gerek yoktur ancak temelde kim olduğunun kabul edilmesi ve onaylanması, bir kişi olarak değerine olan inancında son derece olumlu bir etkiye sahip olacaktır (Gilbertson, 2016).
Kaynaklar:
Ackerman, C. (2019) What is self-esteem? A psychologist explains. From positivepsychology.com
Adler, N., & Stewart, J. (2004). Self-esteem. Psychosocial Working Group. Retrieved from macses.ucsf.edu
Allegiance Health. (2015). 8 health benefits of a healthy self-esteem. Health & Wellness Blog. Retrieved from allegiancehealth.org
Burton, N. (2015). Self-confidence versus self-esteem. Psychology Today. Retrieved from psychologytoday.com
Confidence Coalition. (n.d.). Join KD in the movement to build confidence in girls and women. Kappa Delta Sorority. Retrieved from kappadelta.org
Dove Self-Esteem Fund. (2008). Real girls, real pressure: A national report on the state of self-esteem. Dove. Retrieved from isacs.org
Edberg, H. (2013). How to improve your self-esteem: 12 powerful tips. The Positivity Blog. Retrieved from positivityblog.com
Gilbertson, T. (2016). Does therapy for low self-esteem really work? Good Therapy. Retrieved from goodtherapy.org
Hibbert, C. (2013). Self-esteem vs. self-worth: Q & A with Dr. Christina Hibbert. Retrieved from drchristinahibbert.com
McLeod, S. (2008). Self concept. Simply Psychology. Retrieved from simplypsychology.org
Misetich, M., & Delis-Abrams, A. (2003). Your self esteem is up to YOU. Self-Growth. Retrieved from selfgrowth.com
Neff, K. (n.d.). Why self-compassion is healthier than self-esteem. Self-Compassion.org. Retrieved from self-compassion.org
Orth, U. (2018). The family environment in early childhood has a long-term effect on self-esteem: A longitudinal study from birth to age 27 years. Journal of Personality and Social Psychology, 114, 637-655. doi:10.1037/pspp0000143
Rosenberg, M. (1965). Society and the adolescent self-image. Princeton, NJ, US: Princeton University Press.
Smith, S. R., & Harte, V. (n.d.). 10 characteristics of people with high self esteem. Dummies. Retrieved from dummies.com
Özsaygı bir kişinin kendine ne kadar “değer verdiği, onayladığı, takdir ettiği” nin ölçüsüdür (Adler & Stewart, 2004). Özsaygı uzmanı Morris Rosenberg’e göre özsaygı oldukça basit bir şekilde kişinin kendisine karşı olan tutumunu ifade ediyor (1965). Bu tutum kendine karşı olumlu ya da olumsuz bir tutum olabiliyor.
Özsaygıyı etkilediğine inanılan çeşitli faktörler:
Genetik, kişilik, yaşam deneyimleri, yaş, sağlık, düşünceler, sosyal koşullar, başkalarının tepkisi, benliği diğerleriyle kıyaslama özsaygıyı etkileyen faktöler. Şu unutulmamalıdır ki özsaygı sabit değildir, değişebilir. Bu da özsaygıyı geliştirebileceğimiz anlamına geliyor.
Özsaygı (Benlik saygısı) ve psikoloji
Özsaygı, uzun yıllardır psikolojinin temel konularından biridir. Freud’un çalışmalarının özünde bile, özsaygı konusu vardı. Özsaygı nedir, nasıl geliştirilir soruları uzun yıllardır ruh sağlığı uzmanlarının gündemini meşgul ediyor ve yakın zamanda bu soruları tamamen cevaplayabileceğimize dair bir işaret de yok. Özsaygı hakkında hala öğrenmemiz gereken şeyler olmakla beraber, özsaygının ne olduğuna ve bazı kavramlardan nasıl ayrıştığına dair bazı veriler var.
Özsaygı (Benlik saygısı) ve Benlik kavramı
Benlik saygısı benlik kavramı değildir, özsaygı ancak benlik kavramının bir parçası olabilir. Benlik kavramı “Kimim ben?” sorusunun cevabıdır: kişinin kendi eğilimlerini, düşüncelerini, tercihlerini ve alışkanlıklarını, hobilerini, yeteneklerini ve zayıflıklarını bilmesidir. Basitçe söylemek gerekirse, kim olduğumuzun farkındalığı, benlik kavramıdır. Danışan merkezli terapinin kurucusu Carl Rogers’a göre benlik kavramı, benlik saygısını da içeren geniş bir yapıdır (McLeod, 2008).
Benlik saygısı (özsaygı) ve benlik imajı
Benlik imajı (kişisel imaj) tamamen kendi kendinizi nasıl gördüğünüzle ilgili olduğundan benlik kavramıyla benzerdir (McLeod, 2008). Ancak bu kavramlar kendimiz hakkında yanlış ve çarpık düşüncelere dayanabileceğinden gerçeği yansıtmayabilir. Benlik imajımız gerçeğe yakın olabilir veya bundan uzak olabilir, ama genellikle nesnel gerçekliğe veya başkalarının bizi algılama şeklinde tamamen uygun değildir.
Özsaygı ve özdeğer
Özsaygı ve özdeğer birbirine çok yakın kavramlardır ancak aralarında küçük ama önemli bir fark vardır: Özsaygı kendimizle ilgili düşüncelerimizi, hissettiklerimizi ve inançlarımızı ifade ederken, özdeğer sevilmeye değer ve değerli insanlar olduğumuza dair daha küresel bir kavramdır (Hibbert, 2013).
Özsaygı ve özgüven
Özsaygı özgüven değildir. Özgüven kendinize olan güveniniz, zorluklarla başa çıkma, sorunları çözme ve dünya ile başarılı bir şekilde ilişki kurma yeteneğinizdir (Burton, 2015). Bu tanımlamaya göre özgüven, iç kaynaklardan ziyade dışsal başarı ve değer ölçütlerine dayanmaktadır. Kişi özellikle belli bir alanda yüksek özgüvene sahip olabilir ancak yine de sağlıklı bir genel değer ve özsaygıdan yoksun olabilir.
Özsaygı ve özşefkat
Son olarak, özsaygı özşefkat de değildir. Özşefkat kendimizi nasıl algıladığımızdan ziyade, kendimizle nasıl ilişki kurduğumuza odaklanır (Neff). Özşefkatli olmak, kendimize karşı nazik ve affedici olmak, sert veya eleştirel olmaktan kaçınmak anlamına gelir. Özşefkat bizi sağlıklı bir özsaygı duygusuna götürebilir, ancak özsaygı için yeterli değildir.
Yüksek özsaygının işaretleri
Birinin özsaygısının yüksek olduğunu gösteren bazı özellikler vardır. Bunlar: eleştiriye açık olmak, hataları kabul etmek, övgü vermek ve almakta rahat olmak ve söylediği, yaptığı ve göründüğüyle uyumlu olmak. Özsaygısı yüksek olan insanlar meraklarını göstermek, deneyimlerini ve fikirlerini tartışmaktan korkmazlar.
Özsaygısı yüksek kişiler;
Kendilerini ve diğer insanları takdir ederler.
Bir insan olarak büyümenin ve yaşamlarında tatmin ve anlam bulmanın tadını çıkarırlar.
Yaratıcılıklarını artırmak için kendilerini keşfetmeye açıktırlar.
Hayatlarındaki problemleri kolayca çözmeye yoğunlaşabilirler.
Sevgi dolu ve saygılı ilişkiler kurarlar.
Değerlerinin ne olduğunu bilir ve buna göre yaşarlar.
Düşünce ve ihtiyaçlarını diğer insanlara sakince ve kibarca dile getirirler.
Diğer insanların hayatlarında yapıcı bir fark yaratmaya çalışırlar. (Smith & Harte)
Başkalarıyla iletişim kurarken rahattırlar ve suçluluk hissetmezler.
Geçmişe takılmadan şimdiye odaklanabilirler.
Başkalarından ne daha iyi ne de kötü olduklarına, onlarla eşit olduklarına inanırlar.
Başkalarının kendilerini manipüle etmesine izin vermezle.r
Olumlu veya olumsuz tüm duygularını tanır ve kabul ederler ve bunları sağlıklı bir ilişki kurmak için paylaşırlar.
Sağlıklı bir iş-özel yaşam-eğlene dengesi kurar ve bunun tadını çıkarırlar.
Büyümek için zorlukları kabul eder, risk alır ve başarısız olduklarında hatalarından ders alırlar.
Eleştirileri kişisel almazlar. Değerlerinin başkalarının düşüncesine göre değişmediğini bilerek öğrenmeye ve büyümeye devam ederler.
Kendilerine değer verirler ve diğer insanlarla duygularını, hoşlandıklarını ve ya hoşlanmadıklarını ifade etmekten korkmadan iyi iletişim kurarlar.
Başkalarını değiştirmeye çalışmadan, oldukları gibi kabul eder ve değer verirler.
Özsaygısı düşük kişiler:
Kolayca kızar ve sinirlenirler.
Fikirlerinin önemli olmadığını düşünürler.
Kendilerinden nefret ederler.
Yaptıkları asla yeterince iyi değildir.
Başkalarının düşünceleri onlar için aşırı önemlidir.
Dünya onlara göre güvenli bir yer değildir.
Verdikleri her karardan şüphe duyarlar.
Üzüntü ve değersizlik duygularını düzenli olarak yaşarlar.
İlişki kurmakta zorlanırlar.
Sınır koymakta zorlanırlar.
Risk almaktan ve yeni şeyler denemekten kaçınırlar.
Mücadeleyi bile güvenli alanlarında yaparlar.
Yaratıcı bir şeyler yapmanın zor olduğunu düşünürler.
Zayıf yönlerini daha fazla önemserler.
Kim olduklarından genellikle emin değildirler.
Olumsuz deneyimlerin tükettiğini düşünürler.
Hayır demekte zorlanırlar.
Hayata karşı karamsar ve olumsuz bir bakış açıları vardır.
Yeteneklerinden ve başarılarından şüphe ederler.
Sık sık korku, endişe ve çöküntü gibi olumsuz duygular yaşarlar.
Kendilerini sıklıkla başkalarıyla kıyaslar, en iyi ihtimalle “ikinci en iyi kişi” olurlar.
Özsaygı ile ilgili bazı şaşırtıcı gerçekler:
Düşük özsaygının şiddet, okul terki, genç hamileliği, intihar ve düşük akademik başarı ile doğrudan bağlantısı var (Misetich & Delis – Abrams, 2003). Her on kız çocuğundan yedisi yeterince iyi olmadığına inanıyor (Dove self-esteem fund, 2008). Kadınların nerdeyse tümü (%90 civarı) fiziksel görünümlerinin en az bir yönünü değiştirmek istiyor. 10 yaşındaki kızların büyük çoğunluğu (%81) şişmanlamaktan korkuyor. Lisedeki genç kızların dörtte birinde yeme bozukluğu var. Kadınların yalnızca %2’si güzel olduğunu düşünüyor (Confidence coalition). Evde bir baba imajı eksikliğinin, düşük gelir ve sıcak bir ev ortamının olmamasının özsaygı üzerinde olumsuz etkisi var (Orth, 2018).
Sağlıklı özsaygıya sahip insanların özellikleri:
Kendilerine ve başkalarına karşı daha az eleştireldir.
Stresle daha iyi başa çıkabilir ve stresin sağlıksız etkilerinden kaçınabilirler.
Bir yeme bozukluğu geliştirmeleri daha az olasıdır.
Kendilerini değersiz, suçlu ve utanç içinde hissetme olasılıkları düşüktür.
Ne istediklerini ifade etme ve alma konusunda daha rahat olmaları olasıdır.
Güçlü ve güvenli ilişkiler kurabilirler ve sağlıksız ilişkileri bırakma olasılıkları daha yüksektir.
İyi kararlar verme yeteneklerine daha fazla güvenirler.
Daha esnektirler. Hayal kırıklığı, başarısızlık ve engeller karşısında yeniden başlayabilirler (Allegiance Health, 2015).
Özsaygınızı artırmak için neler yapabilirsiniz?
• Güçlü ve zayıf yönlerinizi dürüstçe ortaya koyun.
• Gerçekçi beklentiler koyun.
• Mükemmeliyetçi olmayı bırakın.
• Kendinizi tanıyın.
• Kişisel resminizi oluşturmak için istekli olun.
• Kendinizi başkalarıyla kıyaslamayı bırakın.
• İçsel eleştirmeninize “dur” demeyi öğrenin.
• Sizi motive edecek daha sağlıklı alışkanlıklar edinin.
• Her akşam kendinizde takdir ettiğiniz 3 şeyi yazın.
• Doğru şeyi yapın. Vicdanınızla çelişmeyin.
• Mükemmeliyetçiliği kırın.
• Hataları ve başarısızlıkları daha olumlu bir şekilde ele alın.
• Diğer insanlara karşı kibar olun.
• Yeni şeyler deneyin.
• Kıyaslama tuzağına düşmeyi bırakın.
• Destekleyici insanlarla daha fazla zaman geçirin.
• Kendinize neden saygı duyduğunuzu sık sık hatırlayın (Edberg, 2017).
Psikolojik danışmanlık özsaygıyı yükseltmeye nasıl yardımcı olur?
Yukarıda bahsedilen araştırmalara ve daha bir çok araştırmaya göre psikolojik danışmanlık danışanların özsaygılarını geliştirmekte epey etkili bir yöntem. Özellikle özsaygısı düşük olan danışanlar için, doğru yapıldığı takdirde psikolojik danışmanlık mükemmel bir yöntem. İşte psikolojik danışmanlık bir danışanın özsaygısını şu yollarla yükseltiyor:
Bir danışan duygu ve düşüncelerini paylaştığında psikolojik danışmanın yargısızca, şefkat ve kabulle danışanı dinlemesi bile sağlıklı özsaygının temellerini oluşturabilir. Psikolojik danışman bu koşulsuz kabul duruşunda tutarlı olduğu takdirde danışan kendisiyle ilgili olumsuz varsayımlarını tekrar değerlendirebilir ve “kendisinde yanlış bir şey olmadığı” sonucuna varabilir. Psikolojik danışman özsaygının bir gerçeklikten ziyade bir inanç olduğunu ve inançların deneyimlerimize dayandığını açıklayabilir. Bu da, danışanın davranış ve düşüncelerini değiştirdiği takdirde özsaygısını yükseltebileceğini göstererek bir çıkış gösterir. Bu süreç danışana kendisiyle ilgili bu yeni inancı temel alacak, “kendisinin temelde kabul edilebilir olduğu” deneyimleri sunabilir. Psikolojik danışmanın danışanı koşulsuz kabul etmesi, danışanın kendisini kabul etmesini kolaylaştırabilir. Psikolojik danışmanlık sürecinde danışanın tüm davranışlarını onaylamaya gerek yoktur ancak temelde kim olduğunun kabul edilmesi ve onaylanması, bir kişi olarak değerine olan inancında son derece olumlu bir etkiye sahip olacaktır (Gilbertson, 2016).
Kaynaklar:
Ackerman, C. (2019) What is self-esteem? A psychologist explains. From positivepsychology.com
Adler, N., & Stewart, J. (2004). Self-esteem. Psychosocial Working Group. Retrieved from macses.ucsf.edu
Allegiance Health. (2015). 8 health benefits of a healthy self-esteem. Health & Wellness Blog. Retrieved from allegiancehealth.org
Burton, N. (2015). Self-confidence versus self-esteem. Psychology Today. Retrieved from psychologytoday.com
Confidence Coalition. (n.d.). Join KD in the movement to build confidence in girls and women. Kappa Delta Sorority. Retrieved from kappadelta.org
Dove Self-Esteem Fund. (2008). Real girls, real pressure: A national report on the state of self-esteem. Dove. Retrieved from isacs.org
Edberg, H. (2013). How to improve your self-esteem: 12 powerful tips. The Positivity Blog. Retrieved from positivityblog.com
Gilbertson, T. (2016). Does therapy for low self-esteem really work? Good Therapy. Retrieved from goodtherapy.org
Hibbert, C. (2013). Self-esteem vs. self-worth: Q & A with Dr. Christina Hibbert. Retrieved from drchristinahibbert.com
McLeod, S. (2008). Self concept. Simply Psychology. Retrieved from simplypsychology.org
Misetich, M., & Delis-Abrams, A. (2003). Your self esteem is up to YOU. Self-Growth. Retrieved from selfgrowth.com
Neff, K. (n.d.). Why self-compassion is healthier than self-esteem. Self-Compassion.org. Retrieved from self-compassion.org
Orth, U. (2018). The family environment in early childhood has a long-term effect on self-esteem: A longitudinal study from birth to age 27 years. Journal of Personality and Social Psychology, 114, 637-655. doi:10.1037/pspp0000143
Rosenberg, M. (1965). Society and the adolescent self-image. Princeton, NJ, US: Princeton University Press.
Smith, S. R., & Harte, V. (n.d.). 10 characteristics of people with high self esteem. Dummies. Retrieved from dummies.com
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Özsaygı Nedir ve Nasıl Geliştirilir?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Dnş.Aysel KESKİN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Dnş.Aysel KESKİN'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
12 Beğeni
Yazan Uzman
|
özsaygı, özsaygı nedir, özsaygı nasıl geliştirilir, özşefkat, özdeğer, özgüven, özsaygı özdeğer farkı, özsaygı özgüven farkı, özsaygı özşefkat farkı, yüksek özsaygının işaretleri
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.