2007'den Bugüne 92,323 Tavsiye, 28,223 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Geri Çağırma Terapisi (Call-Back Therapy) Nedir?
MAKALE #21245 © Yazan Psk.Dnş.Aysel KESKİN | Yayın Mart 2020 | 2,067 Okuyucu
Geri Çağırma Terapisi, bir çok terapi yaklaşımının önemli noktalarını birleştiren, travma temelli ve zihnin çalışma prensibine uygun bir terapi yaklaşımıdır. Burada “terapi” ifadesi hiçbir şekilde tıbbi bir terim anlamında kullanılmamaktadır. Yani “terapi” ifadesi burada hastalıkları iyileştirmeyi, sağlığa kavuşturmayı ve sağaltımı kastetmemektedir. Geri Çağırma Terapisindeki “terapi” ifadesi bir tür psikolojik yardım tekniğini ifade etmektedir. Bu tekniğin en önemli özelliği, hızlı sonuç vermesidir. Yani sorunun asıl kaynağına ulaşılması, uzun sürmesi muhtemel bir psikolojik danışma sürecini hızlandırmaktadır. Asıl konuya ulaşıldıktan sonra psikolojik danışma sürecinin daha etkili ilerlediği tarafımca gözlenmiştir.

Geri Çağırma Terapisi, bizzat kendi tarafımdan geliştirdiğim, bir çok terapi yaklaşımının işe yarayan noktalarıyla sentezlenmiş bir terapi tekniğidir. Zihnin çalışma prensibine uygun, travma temelli ve sorunun kaynağına odaklı bir tekniktir. Geri Çağırma Terapisinin temellerine daha önce yazmış olduğum ve aşağıya kaynak olarak bıraktığım makalelerden ulaşabilirsiniz. Bu makalede size Geri Çağırma Terapisinin nasıl uygulandığından bahsetmek istiyorum.
Birçok psikoterapi kuramında olduğu gibi, Geri Çağırma Terapisi de geçmiş yaşantıların bugünkü sorunlar üzerindeki etkilerini temel almaktadır. Ebeveynlerle ilişkiler, çocukluktaki duygusal ev ortamı, bitirilmemiş işler ve travma sonrası büyüme kavramları Geri Çağırma Terapisinin temellerini oluşturur. Geri Çağırma Terapisi uygulanırken şöyle bir proses (veya akış) izlenir:

Aşamalı Gevşeme ve Diyafram nefesi: Danışanın hayat öyküsü önemli olaylar (travmatik yaşantılar, krizler, kayıp, hastalık gibi) dikkate alınarak dinlendikten sonra aşamalı olarak gevşemesi sağlanır. Bu esnada danışanın diyaframdan nefes alması telkin edilir.

Zihinde canlandırma-İmgeleme: Spor psikologlarının kullandığı bu yöntem ile danışanın olayı tüm detaylarıyla şu anda yaşıyormuş gibi anlatması sağlanır.

Tapping: Emotional Freedom Techniques yani Duygusal Özgürleşme Tekniklerinde kullanılan tapping, vücuttaki bazı akupunktur noktalarına yapılan minik vuruşları ifade eder.

Geri Çağırma: Danışanın öyküsünde önemli olduğu değerlendirilen bir olay veya kişi zihinden “geri çağrılır”.

Yüzleşme: Danışanın dönüm noktası olan olay veya durumla, ilgili kişilerle yüzleşmesi sağlanır.

Duyguların tespiti: Danışanın yüzleşirken ortaya çıkan duyguları ifade etmesi sağlanır.

Somatizasyonun (bedenselleştirme) tespiti: Danışanın yüzleşme esnasında bedeninde olan bitenleri ifade etmesi sağlanır. Somatizasyon (bedenselleştirme) burada, ifade edilememiş duyguların ve psikolojik çatışmaların beden yoluyla ifadesi anlamında kullanılmıştır (Yazıcı, 2013), herhangi tıbbi bir terimi ifade etmemektedir.

Duygunun serbest bırakılması: Olay örgüsü ve yüzleşme belli bir noktaya ulaştıktan, duygular ortaya çıkarıldıktan sonra olay sonuca bağlanır ve duyguların serbest bırakılması sağlanır.

Anlamlandırma: Bedenselleştirilen ve bastırılan duyguların serbest bırakılması sağlandıktan sonra olay örgüsü bir yere bağlanarak anlamlandırılır.

Yeniden çerçeveleme: Bedenselleştirilen duyguların serbest bırakılması, hikayenin farklı parçalarının hatırlanması ve olayın anlamlandırılması ile yeniden çerçeveleme sağlanır.

Travmatik Stres ve Beyin

Geri Çağırma Terapisi özellikle travmatik stres üzerinde durur. Stres, stresör olarak bilinen belirli fiziksel ve psikolojik olaylara yanıt olarak ortaya çıkan çeşitli fizyolojik, ruhsal ve davranışsal tepkimelere verilen isimdir. Bir başka ifade ile stres, ‘homeostazis’in bozulmasına uyumsal bir yanıttır. Homeostazis ise vücuttaki fizyolojik değişkenlerdeki denge hali olup ilk defa Walter Cannon tarafından tanımlanmıştır. Beynin strese yanıt vermesi ardışık birçok sürecin etkileşimi sonucunda oluşmaktadır. Bu süreç basit olarak iki ayrı parçaya ayrılabilir: Birincisi hızlı olan; sempatik sinir sistemi, yani ‘savaş ya da kaç’ (veya don-kal) yanıtını derhal etkinleştirmekte; gecikmiş olan ise; iyileşme ve uyumu desteklemektedir (Gündüz & Aker, 2015). İşte travmatik yaşantılarda bu denge bozulur ve sempatik sinir sistemi etkinleşir. Eğer beyin ikinci aşama olan iyileşme ve uyum aşamasına geçemezse, ilgili dosya kapatılamaz ve çeşitli psikolojik sorunlar ortaya çıkar.

Geri Çağırma Terapisi, Gestalt Terapi ve Bitirilmemiş İşler

“Bitirilmemiş işler” Geri Çağırma Terapisinde çok önemli bir yer tutmaktadır. Geştalt Terapi’den faydalandığımız bu kavram, zihnin çalışma prensibine uygundur. Bitirilmemiş işler kavramı özellikle takıntılar, bağımlılıklar ve travmalara açıklık getirmektedir. Geştalt Terapiye göre insanlar ne çevrelerinden yalıtılmış olarak yaşayabilirler ne de beden zihin gibi parçalarına ayrılabilirler. Geştalt Terapi gelişmeye ve kendini gerçekleştirmeye önem veren, büyümeye yönelik bir yaklaşımdır ve patolojiye ve tedaviye değil, büyüme sürecine odaklanılır (Erden, 2018). Geri Çağırma Terapisi de beden ve zihni bir bütün olarak gören, patolojiye ve tedaviye değil, büyüme sürecine odaklı bir tekniktir.

Geştalt Terapi’nin kurucusu Laura Perls’e göre geçmiş her zaman bizim deneyimlerimizde, anılarımızda nostaljik olduğumuzda veya içerlemelerimizde; özellikle de alışkanlıklarımızda ve takıntılarımızda, tüm bitirilmemiş işlerimizde yer almaktadır. Bu nedenle Geri Çağırma Terapisinde geçmişi “geri çağırıp” bu bitirilmemiş işlere ulaşarak travmaların, takıntıların, bağımlılıkların ve daha bir çok psikolojik sorunun nerede başladığının kayıtlarına ulaşabiliriz.

Travma ve Travma Sonrası Büyüme

Travma, gerçek bir ölüm veya ölüm tehdidinin bulunduğu, fiziksel veya yaşamsal bütünlüğe yönelik bir tehdidin ortaya çıktığı ve kişinin mevcut baş etme yöntemleri ile üstesinden gelemediği olağandışı olaylar olarak tanımlanmaktadır. Travmatik olayların olumsuz fiziksel sonuçları olabileceği gibi anksiyete, depresyon, alkol ve madde bağımlılığı, intihar ve travma sonrası stres bozukluğu gibi çeşitli psikolojik sonuçları da olmaktadır. Travmatik olayların olumsuz fiziksel ve psikolojik sonuçları olabileceğine ilişkin oldukça fazla kanıt vardır.

Travma sonrası büyüme Tedeschi ve Calhoun tarafından, yüksek derecede zorlayıcı yaşam olayları ile mücadele sonucu oluşan olumlu değişiklikler şeklinde tanımlanmaktadır (Calhoun & Tedeschi, 2006). Travma sonrası büyüme literatürde çok yeni bir kavram olarak görülse de insanın zorluklar yaşayarak bilgeliğe, doğruluğa ulaştığı inancı yeni değildir. Birçok inanç sisteminde acı çekmenin insanı değiştirdiğine, olgunlaştırdığına dair düşünceler mevcuttur. Benzer şekilde varoluşçu felsefede Kierkegaard ve Nietzsche gibi düşünürlerin fikirlerinden yola çıkılarak travmatik yaşantının kişilerin yaşamın anlamını sorguladığı bir deneyim olabileceği vurgulanmaktadır.

Travmatik bir deneyim yaşaması kişide travma sonrası büyüme olacağı anlamına gelmez. Yani travmatik deneyim yaşamak, travma sonrası büyümenin olması için yeterli değildir. Travmatik olayın dışında bazı faktörler de travma sonrası büyümenin oluşmasında etkilidir. Travma sonrası büyüme düzeyini; bireysel özellikler (başa çıkma stratejileri, kendine güven), çevresel kaynaklar (sosyal destek, maddi kaynaklar) ve travmatik olay ile ilgili değişkenler etkilemektedir. Ancak öncelikli olarak travmatik yaşantı sonucu büyümenin meydana gelebilmesi için olayın sarsıcı bir olay olması ve kişinin bu travma ile mücadele etmesi gerekmektedir (İnci & Boztepe, 2013).

Geri Çağırma Terapisi Yöntemleri

Olay Yöntemi

Geçmişi yani başlangıcı bilinen bir sorununun üstesinden gelmenin ilk ve en kolay yolu olay yöntemidir. Sorun “geri çağrılarak” hikaye edilir. Travma, kriz gibi beklenmedik bir anda gerçekleşen, bundan sonra hayatın eskisi gibi olmadığı olaylar ile duygusal olarak yalnız, çaresiz ve değersiz hissettirmiş herhangi bir olay olabilir. Buna göre zihnin akışı bir olay yüzünden kesintiye uğrar ve zihin soruna dikkat çekmek için sürekli aynı olayı tekrarlar ve bunu sorun ele alınıncaya kadar sürdürür. Buna “var oluş olayı” da denir. Zihnin zaman çizgisinde olaydan öncesi, var oluş olayı ve olaydan sonraki yankılar olarak kaydolur. Olaydan sonraki yankılar olayın tekrarları gibidir ve kişiler, dekor ve ortam değişse bile senaryo hep aynı kalır.

Travma olaylarında yankılar bu olayla ilgili istenmeyen düşünce ve duyguları yeniden canlandırır ve olay anımsandığı anda yeniden tetiklenir. Bu belirtilerin tümüne “travma sonrası stres bozukluğu (tssb)” denir. Travmadaki geri dönüşler kişinin kontrolünde değildir. Kontrol dışı olan ve düzenli olarak tekrarlanan davranışlar, düşünceler ve duygular bir var oluş olayının yaşandığını ve bunun yankılarının sürdüğünün işaretidir. Zihin ve bedende bir sorun yaşanmaktadır ve bunu ele alıp çözmediğimiz takdirde yaşanmaya devam edecektir.

Kişi Yöntemi

Anne, baba, kişinin kendi geçmiş veya gelecek görünümü veya travmatik iz bırakan olaydaki kişilere karşı yapılır.

Beden Yöntemi

Bazı sorunlarla ilgili net bir anı yok ise kullanılır. Bedendeki fiziksel duyumlardan yola çıkılır.

Nesne Yöntemi

Duyguyu tetikleyici bir nesne ile yapılır. Bir eşyaya veya dışarıdaki bir uyarana odaklanarak yapılır. Örneğin çikolata bağımlısı olan biri en sevdiği çikolatayı gözünün önüne koyar ve arzu tetiklenir.

Geri Çağırma Terapisi Nerelerde Kullanılır?

Geri Çağırma Terapisi, özellikle travma ve travmayla bağlantılı sorunlarda, takıntılarda, kaygı ve endişelerde, bağımlılıklarda (sigara, yeme bağımlılığı gibi), kilo probleminde, psikolojik ağrılarda, psikosomatik rahatsızlıklarda, fobilerde ve bir çok psikolojik sorunda etkilidir. Bu konuda daha fazla bilgi veya randevu almak isterseniz ayselkeskin2004@yahoo.com adresine e-mail gönderebilirsiniz.

AYSEL KESKİN
PSİKOLOJİK DANIŞMAN


Kaynaklar:

Calhoun, L. & Tedeschi, R. (2006). The Foundations of Posttraumatic Growth: An Expanded Framework: Handbook of Posttraumatic Growth, Research and Practice (Mahwah, Nj: Lawrence Erlbaum Associates), 4.

Erden, G. (2018). Gestalt terapi. acikders.ankara.edu.tr

Gündüz, N. & Aker. A. (2015). Travmatik stres ve beyin. Turkiye Klinikleri J Psychiatry-Special Topics, 8(1)

Herman, J. (2016). Travma ve iyileşme. Gözden geçirilmiş 4. basım. Literatür Yayınları

İnci, F. & Boztepe, H. (2013). Travma Sonrası Büyüme: Öldürmeyen Acı Güçlendirir mi? Post Traumatic Growth: If Something Not Killing Could Be Strengthened? Psikiyatri Hemşireliği Dergisi (Journal of Psychiatric Nursing), 4(2):80-84

Keskin, A. (2017). Alice harikalar diyarında, algılarımız ve yeni bir terapi yaklaşımı: Geri Çağırma Terapisi. Tavsiyeediyorum.com

Keskin, A. (2017). Alice in wonderland, our perceptions and a new approach to therapy: Call-Back Therapy. Tavsiyeediyorum.com

Yazıcı, A. E. (2013). Somatoform Bozukluklar. Tavsiyeediyorum.com
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Geri Çağırma Terapisi (Call-Back Therapy) Nedir?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Dnş.Aysel KESKİN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Dnş.Aysel KESKİN'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Aysel KESKİN Fotoğraf
Psk.Dnş.Aysel KESKİN
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Psikolojik Danışman
Psikoterapist
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi9 kez tavsiye edildiTavsiyeEdiyorum.com'u sıkça ziyaret ediyor.
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Dnş.Aysel KESKİN'in Yazıları
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Geri Çağırma Terapisi (Call-Back Therapy) Nedir?' başlığıyla benzeşen toplam 34 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


00:39
Top