2007'den Bugüne 92,307 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Değersiz Değilsin
MAKALE #22577 © Yazan Uzm.Psk.Vedat AKDEMİR | Yayın Kasım 2021 | 2,525 Okuyucu
DEĞERSİZ DEĞİLSİN

Kendinizi değerli hissetmeniz gerekir. Böyle hissetmek harika bir duygu iken tam tersi durumda ise depresif bir ruh haline girebiliyoruz. Kendimizi değerli hissettiğimizde mutlu olur, iyi hissederiz. Her şeyin bir şekilde üstesinden geleceğimizi düşünürüz. Tersi durumda ise içe çekilir, mutsuz olur, her şeyin çok zor olduğunu ve her şeyin daha kötüye gideceğini düşünürüz. Değerli hissetmek ve tam tersi hissetmek arasındaki derin uçurum bizim bu hissi kaybetmemek veya bulmak için yeni arayışlara girmemize neden olur.

Değerlilik hissinin, varlığın devamında ve yaşanılan hayatın niteliğinde önemli bir rolü vardır. Kendini değerli ve özel bulan biri hayattan lezzet alacak daha kaliteli bir yaşam sürecektir. Onun için yaşam, inişleri çıkışları olan bir süreçtir. Her ne olursa olsun o bütün bu iniş çıkışlara uyum sağlamakta zorluk çekmediği için hayata daha kolay adapte olacak böylece daha mutlu bir yaşam sürecektir. Kendini değerli hissetmek bu kadar önemli bir his iken çoğu kimse bu hissi iç dünyasında yaşayamamaktadır. Bu durum beraberinde yaşam kalitesinin düşmesine ve mutsuzluğa neden olur. Elbette hepimiz bir şekilde yaşamaya devam edeceğiz ama nasıl devam edeceğimiz noktasında kişinin kendini değerli hissetmesi önemli bir fark ortaya koyacaktır. Örneğin sadece ekmek yiyerek doyabilirsiniz veya sevdiğiniz bir şeyi alarak veya hazırlayarak da doyabilirsiniz. Her iki şekilde de doyarsınız ama arasında farklar vardır.

Değerlilik hissi hemen bir anda kazanılacak bir his değildir. “Ben değerliyim” demekle hemen değerli hissetmezsiniz. Eğer bu konuda bir eksiklik hissediyorsanız, çözüm için arayışa girmeniz gerekir. Neden kendimi değerli hissetmiyorum? Ne zamandan beri böyle hissediyorum? Kendimi özel ve değerli hissettiğim zamanlar oldu mu? Nedenleri neler olabilir? Şeklinde içsel bir muhasebe yapmanız gerekir.

Değerlilik hissinin geçmişle ciddi bağları vardır. Özellikle çocukluk yıllarında maruz kaldığınız davranış ve sözler, sonrasında sizin bu alt yapıyla oluşturduğunuz hayatı yorumlayış şekliniz değerlilik hissini önemli ölçüde şekillendirir. Annen-babanız veya bakım veren diğer kişiler, size değer vermediği ve bunu sürekli tekrar ettiği vakit bir müddet sonra onların vermiş olduğu bu olumsuz mesajlardan çok etkilenirsiniz. Bir işi yapamadığınız vakit aptal olduğunuz söylendiyse, sevilmediyseniz, başınız hiç okşanmadıysa, seni seviyorum kelimesini hiç duymadıysanız, ihtiyaçlarınız karşılanmadıysa, gözlerinizin içine bakılmadıysa, sarılıp öpülmediyseniz, sürekli eleştirilip kıyaslandıysanız, fiziki ve psikolojik şiddete maruz kaldıysanız kendinizi değerli hissetmeniz çoğu vakit mümkün olmaz. Bütün bunlardan dolayı ruh dünyanızda oluşan bu değersizlik hissi hayatın tüm alanlarına etki eder. Artık topluluklar içerisinde konuşmakta zorlanırsınız. Yeni birileriyle tanışmak size zor gelir. Kendinizi ifade etmekten çekinebilirsiniz. Başkalarının ne dediğine çok takılır, hep bir mahcubiyet ve çekingenlikle iletişimlerinizi sürdürürsünüz. Başkalarının söz ve davranışları sizi bu kadar derinden etkilemezken anne-baba veya bakım veren ebeveynlerin yaklaşımlarının değerlilik algınız üzerinde çok etkili olmasının bir nedeni vardır. Bunu anlayabilmek için bir çocuğun bakış açısıyla olayları görmeli ve yorumlamalısınız; Bir çocuk için anne babası dünyanın en özel ve bilgili kişileridir. Ona göre babası, dünyanın en güçlü adamı, annesi ise dünyanın en güzel ve en yetenekli kadınıdır. Onlar her şeyin en iyisini ve en doğrusunu bilirler. Küçük bir çocuk varlığının devamını sağlayabilmek için anne babasına muhtaçtır. Onlar olmadan hayata tutunması çok zordur. Anne babası onun dünyaya getirmiş ve sonrasında ihtiyaçlarını karşılayarak onun yaşama tutunmasını sağlamıştır. Böylece onlara karşı içinde derin bir güven ve aidiyet bağı oluşmuştur. Bu güven bağı, onların bütün söz ve davranışlarını tek doğru olarak kabul etmesine ve inanmasına neden olur. Eğer anne babası onu eleştirmiş, beğenmemiş, kıyaslamış, ilgi göstermemiş, ihmal etmiş, psikolojik ve fiziksel şiddet uygulamışsa anne babasının böyle davranmasının nedeninin kendindeki bir eksiklikten kaynaklandığını düşünür. O, özel ve değerli olsaydı bu kadar bilgili ve doğru olan anne babası ona öyle davranmayacaktı. “Demek ki kendisi kusurlu ve eksik”. Her ne kadar bir yetişkin bakış açısıyla bunun böyle olmadığını biliyorsak da küçük bir çocuk böyle düşünecektir. Burada bu küçük çocuğun bilmediği şey anne babasının da hata yapabileceği gerçekliğidir. O, anne babasını aşırı idealize ettiği için, onların yanlış yapacağını düşünmeyecek veya düşünemeyecek bütün kusuru kendisinde bulacaktır. Böylece değersizlik hissinin temelleri atılacaktır.

Temelleri çocukluk çağına kadar dayanan bu değersizlik hissi beraberinde şu soruları gündeme getirmektedir: “Hayatım boyunca hep değersiz mi hissedeceğim ?”, “Kendimi değiştirebilir miyim?” , “ Kendimi değerli ve özel hissedebilir miyim?” Elbette ki geçmişte yaşanılan bu durumu değiştirmek mümkündür. Kendisinin gerçekten değerli olup olmaması onun bakış açısıyla yani geçmişten günümüze oluşturmuş olduğu kodlarla ilgilidir. Onun kendisi ve hayatı ile ilgili bakış açısında bir takım değişiklikler yapması beraberinde değerlilik hissini önemli ölçüde etkileyecektir. Bunun yanında kişinin farkındalığını geliştirmesi, kendine yatırım yapabilmesi, kendini önceliklendirmesi çok önemlidir.

Bazı kişiler kendilerini hiç değerli bulmadıklarını söylerler. Böyle bir durumda da şu sorular çok önemlidir; Sen neden değersizsin? Seni değersiz yapan nedir? Birtakım şeyleri başaramaman, İstediklerini elde edememen mi?, Hayatın sana güzel fırsatlar sunmaması mı? Eğer bunlar seni değerli yapacaksa değişen koşullara göre senin değerin azalacak veya artacak mı? Yani güncel döviz kuruna göre inip çıkan bir değerlilik durumun mu var? Bu hayatta bazen istediğimiz şeyler olmaz, bazen çok isteseniz, çok çaba sarf etseniz de olmaz ama bütün bu durumlar sizin değersiz olduğunuz anlamına gelmez. Bu sadece şansın bazı zamanlar size gülmediği anlamına gelebilir. Bazen o istediğiniz şeyi elde ettikten sonra onun artık sizin için eskisi kadar önemli olmadığını, eski cazibesini yitirdiğini görürsünüz. Öyleyse size sadece belirli bir zaman diliminde değerlilik hissi yaratan ondan sonra bu etkisi sona eren bir talep nasıl olur da sizin değerinizi belirleyebilir?

Başkalarının bizlere karşı sergiledikleri tutumunlar bazen kendimizi değerli hissedip hissetmemizi etkileyebiliyor. İnsanoğlu sosyal bir varlıktır, çevresindeki kimselerin bazı söz ve davranışlarından etkilenmemesi bazen çok zordur. Bu durum gayet normal iken yaşantısını tamamen çevresine göre şekillendirmesi ise normal olmayan bir durumdur. Çevrenizde bulunan herkesin farklı bir bakış açısı, farklı bir hayat yorumu vardır. Birine uyan bakış açısı bir başkasına uymayabilir. Bir kişi sizi doğru ve yeterli bulurken bir başkası yanlış ve yetersiz bulabilir. Herkesin farklı farklı bakış açısı var ise hangisi doğrudur? Sizi yeterli ve değerli bulan mı? Yoksa yetersiz ve değersiz bulan mı? Başkalarına göre değerlilik durumunuz değişir mi? Kişiye ve duruma göre değerinizin değişmemesi gerekiyorsa, o zaman başkalarının yargılarının sizin değerinizi belirleyebileceğini nasıl söyleyebiliriz?

Bazı kişiler kendilerini değerli hissetmek için bazı isteklerinin olması gerektiğini düşünürler. Para, itibarlı bir meslek, başarı gibi bazı durumlar olursa kendilerini değerli hissedeceklerini düşünürler. Burada şu sorular akla gelebilir: Kimdir değerli olan? Çok başarılı olan mı?, Çok zengin olan mı?, Çok zeki olan mı?, Çok güçlü olan mı?, Çok yakışıklı veya çok güzel olan mı?, İyi bir işi olan mı?, hayalindeki bir kız veya erkekle evlenen mi? İstediği eve sahip olan mı? Kimdir değerli olan? Değeri belirleyen ölçüt nedir? Gerçekten de bu tarz imkanlara sahip olan birisi kendini iyi hissedebilir. Bu ruh hali kendini özel ve değerli hissetmesine imkan verebilir. Fakat bu imkanlar ortadan kalkınca veya kaybedince bu insanın değersiz olduğundan söz edebilir miyiz? Değerli hissetmek sadece şartların getirdiği iyi bir ruh hali değildir. Kendini, hayatı, şartlarını olduğu gibi kabul edebilmektir. Tersi durumda iyi şartlara sahip olan kişilerin değerli, bu şartlara sahip olmayan kişilerin değersiz olması gerekirdi.

Değerli hissetmenin olmazsa olmazı kişinin kendine karşı merhametli ve şefkatli olmasıdır. Kendine karşı alabildiğine acımasız başkalarına karşı olabildiğince hoşgörülü ve toleranslı olmak kişileri çok yıpratır. Hâlbuki bu dünyada en çok kendinize değer vermeniz gerekir. Bedeniniz ve ruhunuzla başladığınız bu yolculukta sürekli size ait bir şeyleri beğenmemek sürekli eleştirmek hiçbir işe yaramayacaktır. Sahip olamadığınız veya yapamadığınız şeylerden dolayı kendinize kızmanız, bir bedel ödetmeye çalışmanız sadece kendinize zarar vermeniz anlamına gelmektedir. Bir şeyler yapmak için çıktığınız bu yolculukta sürekli kendinizi eleştirmeniz, sürekli kendinize kızmanız yolculuğunuzun eziyete dönmesine neden olacaktır. Hâlbuki kendinize karşı hoşgörülü ve toleranslı olsanız bu yolculuk sizin için keyifli ve güzel geçecektir.

Kendilerini değersiz gören kişiler, güzel şeylere layık olmadıklarını düşünürler oysa Mevlana; “Kendini küçük görmeyi bırak, sen yürüyen bir evrensin” demiştir. Muhtemelen insanın içindeki güzellikleri ve potansiyeli olduğu gibi gören bir bakış açısının eseridir bu söz. Her ne kadar çoğu kişinin kendini küçültme ve değersizleştirme idealarına rağmen bu sözün ciddi anlamda bir gerçekliği vardır. Kendinin farkında olmayan, her zaman en kötüsünü düşünen biri, negatiflik çukurundan çıkamayacaktır. Oysa mükemmel özelliklere sahip olan veya kendi imkanları ölçünde mükemmel şeyler ortaya çıkarabilecek potansiyelde olan insanın, kendini hep kurban ve değersiz bir varlık olarak görmesi kendine yaptığı büyük bir haksızlıktır.

Haksızlıklara uğramak, özellikle İhanete uğramak bazen kişilerin kendilerini çok değersiz hissetmelerine neden olabilir. Sebahattin Ali’nin “Uğruna bir şeyler yaptığınız için pişman etmeyecek insanlar için çabalayın, sizin verdiğiniz bütün emekleri görmezden gelen insanlar için değil. Çünkü bir şeye boşa emek verdiğinin farkına varmak kadar kırıcı bir şey yok hayatta.” demiştir. Haksızlıklar karşısında kendimizi çok kötü hissederiz, bu normal bir durumdur. Çünkü güven duygusu zarara görmüştür. Böyle bir durumda kişi kendini yetersiz hisseder fakat burada şu unutulmamalıdır; Bu sizin hatanız değildir. Bu dünyada yanlış yapan insanlar hep olmuştur ve hep olacaktır. Bu durum sizin değerinizi hiçbir zaman düşürmeyecektir. Örneğin altın veya pırlanta yere düşüp kirlenince değerini kaybeder mi? Artık ona değersiz bir şey gözüyle bakabilir misiniz? Sizde düşmüş, üzülmüş olabilirsiniz ama bu sizin değerinizi düşürmez. Sadece bazı insanların sizin değerinizi bilmediği anlamına gelir.

Kendini değerli hissedebilmek birazda kişinin gayretiyle ilgilidir. Kişi hayatı ile ilgili bir şeyler yapmalı, tercihlerde bulunmalı, hayatının dümenini eline alabilmelidir. Başkalarının güdümünde yaşayan, kendi tercihlerini ortaya koymayan, hep birilerine muhtaç yaşayan, kendine yatırım yapmayan, sürekli negatif bakan, kendini çok fazla eleştiren, sınırlarını koruyamayan birinin kendini değerli ve özel bulması çok zordur.

Bir insanın kendini değerli bulması, kendini olduğu gibi kabul etmesiyle ilgilidir. Kendini olduğu gibi kabul etmeyen biri, kendini yetersiz ve değersiz bulacak ve hep eksik hissedecektir. Bazı imkânlar ve özellikler bir insanı diğer insanlardan hiçbir zaman daha üstün yapmaz. Eğer bir insanı varoluşu dışında değerli kılacak bir takım özellikler olacaksa bunlar: İyi bir insan olması, vefalı olması, adil olması gibi özellikler olabilir ama bunun haricindeki özelliklerin bir insanı değerli kılması için yeterli olduğunu söyleyemeyiz.

Viktor Frankl’ın çok güzel bir sözü vardır: ”Eğer herkes mükemmel olsaydı o zaman her bir bireyin yeri bir başkası tarafından doldurulabilirdi. İnsanlar kusurlu oldukları içindir ki her birey eşsiz ve vazgeçilmezdir.” Mükemmellik bu dünyaya ait bir kavram değildir. Yani bu dünyada hiçbir insan mükemmel değildir. Herkesin keşfedilmiş farklı farklı güzel ve özel yönleri veya keşfedilmemiş bilinmeyen, kişinin kendisinin bile fark etmediği bir dolu olumlu yönü vardır. Mark Twain “Binlerce dahi, kendileri ya da başkaları tarafından keşfedilmeden yaşar ve ölür.” demiştir. Bazen uygun imkanlar ve fırsatlarla karşılaşmamış olmanız sizin değersiz olduğunuz anlamına gelmez. Eskiden sadece bir tek zeka türünden bahsedilirken şimdi 7 adet zeka türünden (Sözel-Dilsel Zeka, Mantıksal-Matematiksel Zeka, Görsel-Mekansal Zeka ,Bedensel Zeka-Kinestetik Zeka, Ritmik Zeka, Sosyal Zeka, İçsel Zeka, Doğasal Zeka) bahsedilmektedir. Hangi zeka türümüzün veya hangi güzel yönümüzün var olduğunu bile bilmeden, kendimizi yeterince iyi tanımadan, kendimize haksızlık yapmış olmaz mıyız? Bütün bunlara karşı kendimizin değersiz olduğunu iddia etmek tamamen depresif bir duygu durumunun bakış açısıdır. Bazen Napolyo’nun da dediği gibi “fırsatlar olmadan yetenek hiçbir şeydir.” O yüzden kendimizi eleştirmeyi bırakıp, kendimizi ve hayatı olduğu gibi kabul etmeli ve geleceğe umutla bakmalıyız.



Uzman Psikolog Vedat AKDEMİR
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Değersiz Değilsin" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Vedat AKDEMİR'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Vedat AKDEMİR'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     15 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Vedat AKDEMİR Fotoğraf
Uzm.Psk.Vedat AKDEMİR
İzmir (Online hizmet de veriyor)
Uzman Psikolog
Uzman Psikolog / Çift ve Aile Terapisti / EMDR Terapisti
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi23 kez tavsiye edildiİş Adresi KayıtlıTavsiyeEdiyorum.com'u sıkça ziyaret ediyor.
Özgeçmiş - Çalışma Alanları - Makaleler (31) - Videolar - İletişim Bilgileri
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Vedat AKDEMİR'in Yazıları
► Kendimi Değersiz Hissediyorum Psk.Berivan ŞENTÜRK
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'Değersiz Değilsin' başlığıyla benzeşen toplam 8 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Kendimi Çok Eleştiriyorum. Ne Yapmalıyım? ÇOK OKUNUYOR Kasım 2023
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


09:00
Top