2007'den Bugüne 92,259 Tavsiye, 28,211 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



İkili İlişkilerde Yalan ve Ondan Korunabilmek İçin İki Basit Öneri (Güncel Psikoloji Yazıları)
MAKALE #5384 © Yazan Psk.İzzet GÜLLÜ | Yayın Ağustos 2010 | 23,217 Okuyucu
Eşyanın tabiatı gereğidir: İlk kez yediğiniz bir yemek başlangıçta hoşunuza gitmeyebilir. Ancak ısrarla yemeye devam ederseniz şayet, kısa sürede alıştığınızı, alıştıkça damağınızda bıraktığı tadın değişmeye başladığını, böylece hoşunuza gitmemek şöyle dursun bu yemeği artık sevdiğinizi, çoktan benimsediğinizi görebilirsiniz. Yalan da işte böyle bir şeydir. Olumsuz yapısı gereği doğamıza aykırı bir davranış biçimi olduğundan ilk başta bünyeye dokunur, kişiyi içten içe huzursuz eder, rahatsızlık meydana getirir. Lakin bir müddet sonra kişi yalanı fütursuzca söylemeye, hatta bu işle elde ettiği sonuçları fark ettikçe, birçok sonucun çok ucuza, basit bir yalan karşılığında kolayca elde edilebildiğini gördükçe hoşuna bile gitmeye başlayabilir. Evet evet, tıpkı sigara alışkanlığında olduğu gibi.

Herkesin malumu olduğu üzere günümüzde yalan çok yaygınlaştı. Hatta “pembe yalanlar” diyerek şık, hoş bir paye ile taltif bile edildi, bir makam dahi verildi kendisine. Oysa her hata affedilebilir, ancak yalan kesinlikle bu kategoride değerlendirilmemelidir. Diğer bütün olumsuz / yanlış iş, söylem ve davranışlar pazarda satılan çürük bir ürüne (mesela domatese) benzerken yalanı yaldızlı bir ambalaj olarak düşünmek mümkündür. Her türlü yanlış işi, zararlı şeyi o ambalajla sarıp sarmalamak, böylece büyük bedeller mukabilinde pazarlamak mümkündür. O yüzden birçok yanlışı / suçu ve kabahati rahatlıkla örtebildiği için en çok dikkat edilmesi, özellikle aranması ve üzerinde titizlikle durulması gereken bir özelliktir, yalan.

Yalanla paketlenen en sahte duygular "sevgi, ilgi ve değer" markalarıya kolayca servis edilivermekte, en çirkin arzular bir çırpıda dost postuna büründürülüvermekte, en yanlış kişiler kısa sürede hayatın vazgeçilmesi imkansız aşkı zannedilivermekte, en olmadık kişilere sırf bu davranış yüzünden kolayca “tamam, evet” denilivermektedir. Dolayısı ile bu denli önemli olan yalanı anlamak, mümkünse maruz kalmadan önleyebilmek büyük önem kazanmaktadır. Bu yazımda yalandan korunabilmemizde işimize yarayacağını düşündüğüm iki önerim olacak.

Hemen belirteyim ki hiçbir yalan iş olsun, torba dolsun diye öylesine, yani keyfice söylenmez; mutlaka belli bir maksadı gerçekleştirmeye dönük olarak sarf edilir. Daha açık bir ifadeyle bütün yalanlarla elde edilmesi hedeflenen bazı çıkarlar söz konusudur.

İKİLİ İLİŞKİLERDE YALANI ANLAMAK İÇİN BASİT BİR TEST

Yalan -özellikle günümüzde- en çok ikili ilişkilerde söylenir. Her ne kadar iş ve ticari ilişkilerde de yaygınsa bile o alandaki yalanlara karşı daha uyanığızdır. Konu para, kazanç, ticaret olunca sadece yalancı değil muhatap kalacak olan da harekete geçer, bütün alıcılarını teyakkuza sevkeder, adeta kılı kırk yararız. Dolayısı ile bu alanlarda kolay kolay kandırılmayız. En zayıf olduğumuz alan ikili ilişkiler dünyasıdır. Çünkü burada kısa sürede işin içine duygular girmekte, bu duygular gerçeği algılamadaki yetimizi sekteye uğratmakta, bir anlamda bozmaktadır. Tam da bu noktada yıllar önce görüştüğüm bir danışanım geldi aklıma. Birinci önerimi bu örnek üzerinden anlatmaya çalışayım:

Bahsi edilen danışanım sevgilisiyle olan bazı sorunları için gelmişti kliniğimize. Aslında sevgilisinin çok iyi biri olduğunu, kendisine büyük değer verdiğini, mesela saat gecenin 12’sinde bile arasa "yok" demediğini, atlayıp kendisine ulaştığını söylüyordu. Tek tek saydığı bütün fedakarlık içerikli davranışların ancak ve ancak gerçekten seven bir kişi tarafından ortaya konulabileceğini, mantıken düşününce kendisini sevmese böyle fedakerane davranışları ortaya koyamayacağını ifade ediyordu. Ben ise edindiğim bütün bilgileri (parçaları) kafamda bir araya getiriyor, ortaya çıkan resmin danışanımın beyninde çizdiği portre ile hiç de aynı manzarayı sergilemediğini açıkça görüyordum. İşte bir meseleye dışardan, duygulardan bağımsız bir nazarla bakmanın faydası!

Bir psikologun en temel vasfı son derece objektif yaklaşması, olaylar karşısında katı denilebilecek ölçüde gerçekçi olmasıdır. Bu nedenle danışanıma öncelikle, “Muhatap olduğumuz herhangi bir davranışın salt bir sebeple değil, başka gayelerle de ortaya konulabileceğini, bunun kesinlikle ve kolaylıkla mümkün olduğunu” ifade ettim. Sadece seven insanların değil, bir şeyleri elde etmek gibi maksadı olanların da benzer davranışları rahatlıkla hayata geçirebileceklerini anlatmaya çalıştım. Tabiî ki bunun bir olasılık olduğunu ama kayda değer bir ihtimali ihtiva ettiğini, bu olasılığı netleştirerek gerçeği daha yakından anlamanın ancak basit bir test ile mümkün olacağını söyleyerek bir ev ödevi verdim. Bu kişiye partnerine hitaben şöyle söylemesini istedim:

“Büyük ölçüde bundan böyle, en az 1 yıl süre ile aramızda artık özel paylaşımlara müsaade etmek istemiyorum. Bundan sonra ancak elimi tutabilirsin. Bir süre buna ihtiyacım var. Beni anlayacağını, ısrar etmeyeceğini düşünüyorum.”

Danışanım bir sonraki görüşmeyi bile bekleyememiş, bir – iki gün öncesinden kliniğe çıkagelmişti. Hocam dediğinizi aynen yaptım diyerek boynunu üzgün bir ifadeyle önüne eğdi ve “dün ilişkimiz bitti. Beni terk etti” dedi.

Her yalanı bu türden bazı testlerle anlayabilmek takdir edilmelidir ki mümkün değildir. Hele de yalanın bininin bir para kıymetinde havada uçuştuğu şu günümüz dünyasında.

YALANDA ISLANMAMAK İÇİN TELKİN SAĞANAĞINDAN UZAK DURABİLMEK

Yalandan korunabilmek için beynin sağlıklı işleyişini bozan tek yanlı ve yineleyici telkinlerden korunmasını bilmek büyük önem taşır. Çünkü telkin çok etkili ve eski / köklü bir ikna yöntemi olup, bir süre sonra zihnimizin sağlıklı düşünce sistematiğini bozabilmekte, böylece eldeki verilerle sağlıklı çıkarımda bulunma yetisini zaafa uğratabilmektedir.

Örneğin bir kişiyle tanıştığınızda "sürekli" size olumlu, güzel, iltifat türünden şeyler söylüyorsa, aynı şeyler farklı zamanlarda bile olsa karşınıza aynı yahut benzer kelime ve cümlelerle çıkıyorsa aman dikkat edin, tehlike çanları çalmaya çoktan başlamış demektir. Bu durumda beyniniz kötüye kolayca iyi demeye, açıkta sırıtan hata kırıntılarını görmezden gelerek es geçmeye, aslında fark edip uzak durması gereken bir kişiye “aradığım işte bu” diyerek bağlanmaya usul usul hazırlanıyor, ısındırılıyor demektir. Bu gibi durumlarda hemen kendinizi korumak için teyakkuza geçin. Karşınızdakine, bir kere söylediği şeyi farklı zaman ve zeminlerde, benzer usul ve şekillerde dile getirmesine kesinlikle müsaade etmeyin. “Daha önce söylediniz için biliyorum, teşekkür ederim. O yüzden bunları tekrar tekrar duymak istemiyorum” deyin, ikaz edin. Böylece kendinizi, muhatabınızın ağzından düşen yalan asit yağmuru altında ıslanmamak için telkin sağanağından uzak tutmuş olun. Telkini daha kulağınızdan giriş safhasında (bir anlamda hırsızı daha kapıdayken) yakalayın ki oradan geçemesin, böylece beyniniz telkin etkisiyle zaafa uğramasın, vereceği hayati karar daha sağlıklı olsun.

“Yalan söyleyenin gözünün içine derince ve uzunca bir süre bakın” taktiği tıpkı ok ile mızrağın modern savaşta yerinin olmaması misali günümüzün usta yalancıları karşısında artık son derece ilkel kalmış bir durumdadır. Çünkü günümüzün modern yalancı insanı, hani bir türkü sözünde de geçtiği üzere o güzelim gözleriyle kem bakabilmeyi çoktan keşfetmiş durumdadır. Ve bu keşif ateşin keşfi kadar yararlı olmasa da en az onun kadar önemlidir.

Eğer partnerinizin bir kere yalan söylediğini görmüş, duymuş ya da fark etmişseniz bilin ki kişilik tarlası yalan otu bitirmeye çok müsait demektir. Yalanın istisnası olmaz, bir kere söylendiyse ikincisi için hiç bir engel yok demektir. “Kurttan kuzu doğmaz” derler. Bir kere kurt yavrusu doğmuş ise iş bitmiştir, öyleyse “Aslında anası kuzu idi ancak bir kereliğine kurt doğurdu, olabilir, ne var sanki bunda, gayet doğal” denilemez. Eğer bir böbrek taş üretiyorsa bu yapısındandır, dolayısı ile tekrardan yapmaması için hiçbir neden yoktur. O yüzden mahkemelerde doğru söylemediği bir kere ortaya çıkanın söz konusu yalanı bir istisna olarak görülmez, artık her söylediğine şüpheyle yaklaşılır, şahitliği fazla geçerli sayılmaz. Daha doğru bir anlatımla her şeyin istisnası, bir keresi olabilir ancak yalanın olmaz.

Burada şu soru akla gelebilir! Peki tek bir yalanı bile affetmemeli miyiz? Bir yalan uğruna koca bir ilişkiyi yıkmalı mıyız? Pek tabidir ki affedip affetmemek kişinin kendi bileceği bir şeydir. Önemli olan yalanın önemli olduğunu, istisnasının olmadığını, bir kere söylendiğinde bundan sonra da rahatlıkla söylenilebileceğini iyi bilmek, bu gerçeği tam ve doğru olarak tespit etmek, ancak ondan sonra affetmek ya da etmemektir. Yalan diyelim, önemli diyelim, tekrar söyleme potansiyeli artık çok yüksek diyelim, ama istersek yine de affedelim. Bu ayrı! Yeter ki affetmek için illaki yalanı basit, mazur, bir kere o halde basit görme hatasına düşmeyelim.

Psk. İzzet Güllü
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"İkili İlişkilerde Yalan ve Ondan Korunabilmek İçin İki Basit Öneri (Güncel Psikoloji Yazıları)" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.İzzet GÜLLÜ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.İzzet GÜLLÜ'nün izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     17 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
İzzet GÜLLÜ Fotoğraf
Psk.İzzet GÜLLÜ
Sakarya (Online hizmet de veriyor)
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi18 kez tavsiye edildiİş Adresi KayıtlıTavsiyeEdiyorum.com'u sıkça ziyaret ediyor.
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.İzzet GÜLLÜ'nün Yazıları
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'İkili İlişkilerde Yalan ve Ondan Korunabilmek İçin İki Basit Öneri (Güncel Psikoloji Yazıları)' başlığıyla benzeşen toplam 44 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
◊ Bir Veda Yazısı Haziran 2018
◊ Bu Yazıyı İyi Anla ÇOK OKUNUYOR Haziran 2018
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


12:15
Top