2007'den Bugüne 92,323 Tavsiye, 28,223 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Frengi (Sfiliz) Hastalığı: Sıklığı,tanısı ve Profesyonel Destek
MAKALE #6334 © Yazan Doç.Dr.Tuncay TAŞ | Yayın Ocak 2011 | 10,478 Okuyucu
Ön Bilgi

Sfiliz, sık rastlanılan cinsel yolla bulaşan hastalıklardan biridir. Diğer bulaşma yolları aşağıda belirtilmiştir.
· Çok yakın ilişki ile bulaşabilir.
· Ortak kullanılan havlu gibi tuvalet malzemeleri ile bulaşabilir.
· Beraber kullanılan bardak, çatal, kaşık ile de bulaşabilir.
· Kan alma ile bulaşır.
· Anne karnında çocuğa “plesenta yolu” ile bulaşır (%75).

Sfiliz tanısı nasıl konur?
Tanı, vücudunda çıkan yaralar nedeniyle gelen hastadan yapılan tahlillerle ya da buradaki hastada olduğu gibi cinsel yolla bulaşan hastalık taraması yapılırken konulur. Frengi tanısı her tıp fakültesi öğrencisinin korkulu rüyası karmaşık laboratuar, mikroskobik tanı yöntemleri ile konur. Frengi (T.Pallidium) antijenleri diğer mikroplarda olduğu gibi laboratuarda saptanabilen kendine özgü antikorlar oluşumuna sebep olur. Tanıda bu antikorların kanda varlığına bakılır. Tanısı kolay konabilen bir bakteridir, ayrıca dikkatli bir hekimin gözünden kaçmayan lezyonları vardır.

Frenginin belirtileri nelerdir.

İlk dönem belirtiler:

Bakteri doğrudan temasla genelde cinsel organların deri ve mukozasına bulaşır. Sifiliz bakterisinin bulaştığı yerlerin deri ve mukozalarında, 15 ile 45 gün arasında ufak boyutlarda, sert, kenarları sınırlı, yüzeysel, ağrısız yaralar oluşur. Bazı hastalarda kasıktaki bezelerde ağrılı şişlikler görülebilir. Tedavi edilmese de yaralar 20 ile 70 gün arasında kendiliğinden kaybolur bu iyileşme demek değildir. Eğer doktor kontrolünde tedavi edilmemişse ikinci dönem değişiklikler başlar.

İkinci dönem belirtiler

Bakteri daha sonra kan yolu ile bütün vücuda yayılır deri ve mukozalarda “maküler, papüler, püstüler” adı verilen kırmızı lezyon halini alır. Bu lezyonlar vücutta en çok göğüs, el ayası, ayak tabanı ve makatta yer alır.

Bu aşamada özellikle sinir sistemi başta olmak üzere tüm organlar tutulabilir. Bakteri bu dönemde ateş, yorgunluk, yaygın vücut ağrısına sebep olur. Bu dönemde hastaların %25’inin şikâyeti hiçbir tedavi yapılmadan kendiliğinde kaybolur. Bu iki dönem hastalıkların en bulaşıcı olduğu dönemlerdir. Eğer doktor kontrolünde tedavi edilmezse latent ve geç dönem değişiklikler başlar.

Son dönem (latent ve geç dönem) belirtiler

Eğer tedavi edilmemişse 3–5 yıl sonra geç döneme girilir. Bakteri kalp, gözler, beyin, sinir sistemi, kemikler, eklemler başta olmak üzere vücudun birçok yerinde hasarlara neden olur.

Hastalığın geç dönem sonuçları:
· Ruhsal bozukluklar,
· Körlük,
· Kalp hastalıkları,
· Felçler ve diğer sinir sistemi rahatsızlıkları, · İdrar yapamama sorunları,
· Ve ölüm.

Daha doğmamış bebeğe de anne karnında bulaşır ve bebeği hasta eder.

İlerleyen dönemde (geç ve latent dönem) gebe anneden bebeğe bakteri bulaşabilir. Sifilizin bebekte kemik ve dişlerde biçim bozukluklarına (testere dişi), sinir sistemi ve beyin hasarı ile ölü doğuma neden olmaktadır. Sifilizin ciddi sağlık sorunu olması ve sık görülmesi nedeniyle hamileliğin ilk 3 ayında sifiliz testi tüm gebelere yapılmalıdır.


Nasıl korunabiliriz?

Cinsel temasla bulaşan bir hastalık ve adının herkesi ürkütmesi nedeniyle halk arasında yaygın batıl inançlar söz konusudur. Gizlenmesinin daha doğru olacağı düşünülür. Ayrıca korunma konusunda da yaygın yanlış inanışlar vardır, örneğin ülsere olmuş alanlara kendince kremler sürüp iyileşmesini beklemek yaygındır.
Sifilizin bulaşmasından nasıl korunabiliriz:
· Güvenli cinsel ilişki kurma (kondom kullanma) zorunluluğu vardır.
· Basit sayılabilecek temaslar ve ortak kullanılan eşyalarla da bulaşacağından, genel hijyen kurallarına uymak gereklidir.
Sifilizin tedavisinde hastanın yapması gerekenler:
· Erken tanı önemlidir. Kuşkulu her temasta doktora başvurulması gerekmektedir.
· Doktor gözetiminde yeterli tedavi alınmalıdır.
· Düzenli kontroller ve takip şarttır.
· Ancak, tam tedavinin ardından cinsel hayata dönülmelidir.

Hastalığa karşı koruyucu bir aşı var mıdır?
Sfilize karşı bilinen koruyucu bir aşı yoktur.

Tedavi

Frenginin bütün evreleri penisilin tedavisi ile iyileşir. Erken dönem sifiliz tedavisinde kısa süreli penisilin yeterli iken geç dönem sifilizli hastalarda daha uzun süreli tedaviler uygulamak gereklidir. Birçok bakteri hastalığının tedavisi yapılırken bakterinin ilaca karşı dayanıklılık kazanmasından dolayı tedavi zorlaşır. Frengi hastalığının tedavi yönünden avantajı 16. yüzyılda tüm dünyayı kasıp kavuran bu hastalığın ilacı hala aynıdır ve mikropta ilaca karşı direnç(dayanıklılık) gelişmemiştir. Tedavinin kolay olması çok ciddi sağlık sorunu olmadığı anlamına gelmez.

Takibinde

Erken dönemde tedavi edilen hastalara 3 aylık aralarla en az 1 yıl süre ile kan testti yapılır. Latent ve geç dönemde bu izlem en az 3 yıla kadar uzanır.

Hastanın cinsel partnerinin takibi nasıl yapılmalıdır?

Erken dönemde tedavi edilen hastaların panterine 3 aylık aralarla 6 ay süre ile kan testti yapılır. Latent ve geç dönemde bu izlem en az 2 yıla kadar uzanır.

İstanbul Tıp Fakültesi Deri ve Frengi Kürsüsü

“19. asrın sonlarında Türkiye'de frengi yaygın olduğundan frengi ile mücadele gereğine dikkatleri çekmiştir. Orduda görevli bulunan Von der Goltz Paşa askerin sağlığı bakımından frengi savaşının önemini Sultan II. Abdülhamit’e beyanı üzerine Almanya'dan Prof. Unna kanalı ile bir dermatolog tavsiye edilmesi istenmiştir. Alman makamlarının Dr. Ernest von Düring'i önermeleri üzerine adı geçen hekim Türkiye'ye gelmiştir. Ernest von Düring (1858-*1944) 1899'da dermatoloji hocası olarak profesör titri(unvan) ile Anadolu'da frengi taramalarına başlamıştır.”

“1933 yılında Atatürk'ün direktifi ile İstanbul Darül-Fünun'u lağvedilmiş ve yerine İstanbul Üniversitesi kurulmuştur. Bu modernleştirmede Vakıf Gureba Hastanesi cildiye uzmanı Hulusi Behçet (1890–1948) İstanbul Tıp Fakültesi Deri ve Frengi kürsüsü yöneticiliğine “Prof.” unvanı ile getirilmiştir. “
http://www.itf.istanbul.edu.tr/dermatoloji/dermtarih.htm

Son olarak, Dikkatli olalım!

“1993 yılında Ağaçfidan ve arkadaşları tarafından yapılan bir araştırmada Türk seks işçileri arasındaki erken dönem frengi sıklığı % 8, frengi öyküsü olan seks işçisi sıklığı ise % 9 bulunmuştur. Bu oranlar Romen seks işçileri için sırasıyla % 12 ve % 21; Türk travesti ve transseksüel seks işçileri arasında ise%10 ve%58'dir.”
Yapılan bazı araştırmalar son yıllarda ülkemizde sfilizin yeniden artışta olduğunu göstermektedir.
Hodoglugil ve arkadaşlarının çalışmasında ise aile planlaması polikliniğine başvuran kadınlarda sifilizin %2,5 oranında belirlendiği belirtilmiştir.
“Bursa’da "fuhuş çetesi" kurdukları iddiasıyla tutuklanan 12 travestiden 6’sında frengi hastalığı saptanınca, bu kişilerin ilişki kurduğu yaklaşık 300 kişinin polis zoruyla tedavi ettirilmesi gündeme geldi”
Hürriyet Gazetesi Eylül 2007[
Avrupa’nın diğer ülkelerinde de frenginin görülme sıklığı artmaktadır İngiltere gibi birçok Avrupa ülkesinde frengi görülme sıklığı ülkemizden daha fazladır. Son olarak bu hastalık için 1800’lü yıllarda ülkemizde de başlayan mücadeleye devam etmek gerekliliğinin önemini tekrar hatırlatmak isterim.

Sorunlarınız ve sağlıklı cinsel yaşam hakkında sorularınız ve profesyonel destek için doktorunuzdan çekinmeden randevu talebinde bulununuz.
Referanslar
· Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği "Seks Ticareti”Sayfa–37
· Poyraz Ö, Bakıcı MZ, Yalçın AZ, Bakır M: Genelev kadınlarında ve düşük yapan kadınlarda sifiliz antikorlarının araştırılması. İnfeksiyon Derg; 8: 139–141, 1994.
· Hodoglugil NN, Ozek B, Bertan M. Prevalence of reproductive tract nfections in family planning clients in Trabzon, Turkey. Sex Transm Infect 1999; 75:360.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Frengi (Sfiliz) Hastalığı: Sıklığı,tanısı ve Profesyonel Destek" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Doç.Dr.Tuncay TAŞ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Doç.Dr.Tuncay TAŞ'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Tuncay TAŞ Fotoğraf
Doç.Dr.Tuncay TAŞ
İstanbul
Doktor "Üroloji"
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi9 kez tavsiye edildiİş Adresi KayıtlıTavsiyeEdiyorum.com'u sıkça ziyaret ediyor.
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Doç.Dr.Tuncay TAŞ'ın Yazıları
► Hpv Enfeksiyonu Sıklığı Op.Dr.Levent TÜRK
► Astım Sıklığı Artıyor Dr.Sevin KARALAR
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Frengi (Sfiliz) Hastalığı: Sıklığı,tanısı ve Profesyonel Destek' başlığıyla benzeşen toplam 74 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
◊ Cinsel Bitkisel Ürünler Mayıs 2011
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


04:39
Top