Çocukluğunda Küsmeye maruz kalan kişi yetişkin olduğunda o da ya küsen ya da küseni yok sayan oluyor. Tam tersi çocukluktan itibaren her istediği, her dediği yapılanlarda küsme davranışları ortaya çıkıyor. Çocuk istediği olmadığında küsüyorsa ve biz onun dediğini yapıyorsak, küsmek onun için fayda sağlayan, en etkili yöntem olarak hayatında yer kaplamaya başlıyor. Küsen insan aslında kendini güçsüz hisseden insandır. İletişim kurmayı başaramıyorum, çaresizim vb. anlama gelmektedir. Kendini fark ettirmek ve güç kazanmak için için başvurulan bir tavırdır.

*Birine küsmek ona verdiğimiz değerin bir göstergesidir çünkü küsmek herkese yapılacak bir tavır değildir.

*Küsmek aynı zamanda kendine önem atfetmek anlmaına da gelebilir. Kibirlenmektir de diyebiliriz.

*Çocuğa küsmek ise ona güvensizlik aşılamak, koşullu bir ilişki kurmak anlamına gelir.

Olgun insanlar sana kırgınım ve bu durumu toparlamak için biraz zamana ihtiyacım var diyebilirler bunun ölçüsü ise hadisi şerifte şu şekilde verilmiştir"Bir müslümanın, kardeşi ile üç günden fazla dagın durması helâl olmaz. Üç günü doldurunca hemen ona gidip selâm vermelidir; o da selâmına karşılık verrirse ikisi ecirde (sevapta) ortak olurlar, karşılık vermeyen günaha batmış, selâm veren dargınlıktan çıkmış olur." (Ebû Dâvud, Edeb 47; Buhârî, Edeb 57; Müslim, Birr 23).

Fakat Küsmeyi bir iletişim yolu olarak seçince sorun çıkıyor. O bana küstü İlgi karşılıklı olur diye düşünmekte doğru değildir; çünkü şöyle buyurulmuştur: "İlgi gösteren, karşılık veren değil; sen ona ilgi göstermediğin halde akrabalık bağına riâyet edendir." (Buhârî, Edeb 15)
İlişki iletişimle ölçülür bu nedenle ne olursan iletişimi koparmak veya dondurmak daha büyük rahatsızlıklara yol açabilir. İletişiminiz ne kadar güçlü ve sağlıklıysa ilişkiniz de o kadar güçlü ve sağlıklıdır. Sürekli küsme eylemi, iletişimi hastalandırdığı gibi, ilişkiyi de hastalandırır.

ÇÖZÜM:

Bize küstüğünü söyleyen kişini karşısına geçip
Merhaba, senin hayatında bu kadar önemli bir yere sahip olduğumu bilmiyordum. ) diyebiliriz.

Sorumsuzca bir eylem olan küsmenin çaresi kendimizi, duygularımızı ifade etmenin sorumluluğunu üzerimize almaktır.


Küsen kişi her kimse ona, problemini veya isteğini ‘Küsersen yapmam ama, kendini, duygunu ifade edersen ve bunu istişare edip, ortak bir noktaya varırsak, yapıp, yapmayacağımız konusunda anlaşabiliriz’ tarzında bir iletişim gerçekleştirmeliyiz.

Küs olan insanların arasını düzeltmek ise üstün bir davranıştır. "...(Dargın olan) Kardeşlerinizin arasını ıslah edin/düzeltin..." (49/Hucurât, 10)
İlâhî emri ve Rasûl'ün bu konuda teşviki vardır: "Size namaz, oruç ve sadakadan daha üstün bir şey göstereyim mi?" 'Evet, ey Allah'ın Rasûlü' dediler. Devam buyurdu: "Arabulmak, barıştırmaktır; çünkü aranın bozulması kökünden kazır; 'saçı kazır' demiyorum, dini kazır." (Tirmizî, Kıyâmeh 56; Ebû Dâvud, Edeb 50)

Ebu Hureyre’den (r.a.) Rasûlullah’ın (s.a.v.) şöyle buyurduğu rivayet edilir:
“Her Cuma iki kez, Pazartesi günü ve Perşembe günü insanların yaptıklarına bakılır. Kardeşiyle arasında kin ve düşmanlık bulunan kimse hariç her kul bağışlanır. Denilir ki: “Bu ikisini bırakın ve (bağışlanmalarını) aralarındaki kardeşliğe geri dönünceye kadar erteleyin. Müslim: 4/1988.