Estetik Uygulamalar
Ben ( Nevüs ) Tedavisi
Halk arasında benlere “bıçak değdiği” zaman kötüye dönüşebilecekleri hakkında yanlış bir inanış vardır. Oysa tam tersidir, bazı benler alınmadığı zaman tehlikelidir. Tehlike taşıyan benler eğer çıkarılmazsa “Malign Melanom” isimli bir deri kanserine dönüşüm riskleri vardır.
Benlerde farklı tedavi seçenekleri bulunmaktadır. Benlerin en uygun tedavisi cerrahi olarak çıkartılmasıdır. Bu işlem lokal anestezi altında yapılabilen küçük bir müdaheledir. Burada ben (nevüs) etrafından sağlam sınırlarla birlikte çıkartılır ve çok ince dikişler kullanarak estetik şekilde dikilir. Bu operasyon sonucunda incede olsa bir iz kalacaktır. Bu izin şekli plastik cerrahide kullanılan tekniklerle sizin kendi yüz çizgilerinize uygun olacak şekilde planlanır, cilt altı ve cilt çok ince dikişlerle ayrı ayrı onarılır ve bu sayede olabilecek en az iz kalır. Yüz ve vücuttaki küçük benler klinik ortamında ayaktan lokal anestezi ile kısa sürede alınabilir.
Cerrahi yöntemin lazer uygulamasına karşı en önemli avantajı tekrarlamayacak şekilde çıkarılırken çıkarılan dokunun patolojik tetkiki yapılarak benin iyi huylu veya kötü huylu olma özelliği yanı sıra potansiyel bir riski de öğrenme şansını verir. Lazer uygulamalarında benler yüksek ısıya maruz kaldığı için patolojik olarak incelenmesi mümkün olmayacaktır.
Ben tedavisinde lazer uygulamaları hastalarımıza cerrahi tedaviye göre daha pratik ve kolay gelmektedir. Fakat ben tedavisinde en doğru yöntem cerrahi çıkarılmasıdır. Şurası bir gerçek ki yüzeyel olmayan deriden kabarık derinin altına kadar uzanan benlere uygulanacak lazer tedavisi gibi eksik ve yanlış uygulamalardan sonra tekrarlama görülebilmektedir.
Ben aldırma konusunda en uygun, sağlıklı ve doğru uygulama, estetik cerrahi yöntemle benin kesilerek çıkarılması ve estetik olarak dikilmesidir.
Kişiler estetik dikiş denince hiç iz kalmayacağı düşünülür. Oysa her dikiş iz bırakır ancak estetik cerrah atravmatik yöntemler ve aletlerle birlikte çok ince dikişler kullanarak izin çok daha az kalmasını sağlar. Buna rağmen her insanda yara iyileşmesi ve iz kalma oranı farklıdır.
Ben aldırma sonucunda izin ne kadar kalacağı önceden bilinemez veya test edilemez. Ancak bazı vücut bölgelerinde daha fazla iz kaldığı tecrübe ile sabittir. Örneğin kol ve bacaklarda, omuzda, göğüs orta kısmında diğer bölgelerden daha fazla iz kalabilir.
Bitkisel Cilt Bakımı
Hem kadınlar hem erkekler için yaptığımız uygulama; klasik bir cilt bakımı değildir. Bitkisel ürünlerle yapılan cilt yenilemedir. Her mevsimde, mevsimine uygun bir uygulama yapılmalıdır.
Mevsimine uygun yaptığımız bitkisel cilt yenileme yılda 4 kez yapılmaktadır. Her mevsimin başlangıcında farklı ürünlerle uygulanır. Ve bakım sonrasında hastanın kullanması için cilt analiz testi sonrası o mevsime uygun ürün hazırlanır ve o ürünü kullanması önerilir. Yani klasik cilt bakımı değildir. Yazın veya sonbaharın başında, kışın veya ilkbaharın başında uygulanır. Cildi yeni mevsime hazırlamak, bir önceki mevsimin kötü etkilerini yok etmek, kırışıklığı oluşmadan önleyici bakımlar uygulamak, yaşlanmayı geciktirici tedaviler önermek üzerine kurulu bir sistemdir. Doktor tarafından Koltukaltı Terleme, dolgu, kök hücre (fibrocell), mezoterapi, ışık dolgusu, dermaroller terapisi gerekip gerekmediği cilt analizi sonucunda önerilmektedir.
Yaz sonrası cildiniz mi kurudu ?
Güneşten lekeler mi oluştu?
Yüzünüz mat mı gözüküyor?
Cildiniz eskisi gibi ışıldamıyor mu?
İnce kırışıklıklar mı başladı?
Kışın soğuktan cildiniz mi sertleşti?
Yoksa artık kırışıklıklarınız çok mu derin?
Yüzünüzde sivilce izleri mi var?
Evde uygulanan bilinçsizce tekrarlanan sık peeling uygulamaları cildin doğal yapısını bozar, cildin en üst tabakasını inceltir, yağ dengesi bozulur. Yanlış nemlendiriciler kullanıldığında cilt alerjik bir hale gelir, kılcal damarlar daha belirgin hale gelir. Artık görselliğin çok önemli olduğu günümüzde problemler oluştuktan sonra değil oluşmadan tedavisi, önleyici bakımları tercih ediliyor. Kırışıklığı oluşmadan önleyici bakımlar, yaşlanmayı geciktirici bakımlar tercih edilmektedir.
Cildin üzerindeki ölü hücrelerin düzenli temizlenmesi gerekir. Eğer temizlenmezse ciltte bu hücreler birikir. Ciltte kalınlaşma, kuruma ve lekelenme olur. İnce kırışıklar başlar. Cilt kalın olduğu için kullanılan kremler, ürünler cilt altına geçemez, bu sebepten hiçbir fayda sağlamaz. Öncellikle yazın kuruyan, lekelenen, kalınlaşan derimizi yenilemek, nemlendirmek, ihtiyacı olan ürünü uygulamak esastır.
Antiaging Tedavi yaşlanmayı geciktirici ve önleyici hem beslenmeye hem de dışarıdan yapılan uygulamaları beraber içeren bir tedavidir. Hem hücreleri yenileyici bakımlar hem de hücreleri yenileyici iğneler, ürünler kullanılır. Beslenme de önemli diğer bir faktödür.
Vücudumuzu etkileyen iklimsel şartlar, bizleri tabiatın ritmine uymaya zorlar. Bu nedenle bakım programlarımızın seyri mevsimlere göre değişiklik gösterir. Mevsimler değiştikçe cildimiz, cildimiz değiştikçe cildimizin ihtiyaçları, cildimizin ihtiyaçları değiştikçe de kullandığımız ürünler değişir.
Örneğin ilkbaharda vücudun aşırı çalışmaya başlaması sonucu (kan deveranının hızlanması, hormon çoğalması) cildin hassaslaşmasına göre seçim yapılması bir sonbahar ya da kış döneminde organizmada yavaşlayan madde ve enerji değişimine göre seçim yapılması güneş ışınları ısı, nem, başlıca bu faktörler cildin durumunu etkiler.
İlkbaharda Cilt durumu :
İlkbaharda cilt yüksek reaksiyonludur. Bu durum cildin hassasiyetine ve alerjik olmasına yol açar. Yüzeysel damarlarda belirginleşme, kılcal damar oluşumu meydana gelir. Dolayısıyla ilkbahar cilt için kritik bir zaman, bu dönemde normal fonksiyonu, madde ve enerji değişimi hızlı reaksiyonlu olarak çalışır. Kıştan çıkan cildin vitamin bakımına ihtiyacı vardır. Bu dönemde de ilkbahara uygun yağlar kullanmaktayız.
Yaz Dönemi Cilt durumu:
Yaz döneminde organizmada vejetativ değişimler normalleşip dolayısıyla cildin durumu normaldir. Fakat güneşin, denizin, havuzun fizyolojik etkileri büyüktür. Güneşin yoğun olması ile derinin destek yapısı bozulur, renk değişimleri oluşur. Aşırı nem kaybı olur. Lekelenme, çillenme, matlaşma görülür. Yaz döneminde bu problemleri düzeltecek, yaza uygun bitkisel yağlar kullanmaktayız.
Sonbahar Cilt durumu :
Sonbaharda vejetativ değişimler yavaşlar, madde enerji reaksiyonu ve tonus durumu azalmaya başlar. Bu azalmalar teni atrofik görünümlü kılar. Cilt solgunlaşır, kan dolaşımı yavaşlar. Ciltte aynen yaprak gibi pul pul dökülmeler başlayabilir. Yine sonbaharda bu problemlere yönelik bitkisel yağlar kullanmaktayız.
Kış Dönemi Cilt durumu :
Sonbaharda başlayan vejetativ eksilmeler yoğunlaşır. Bunun sonucu vitamin eksilmeleri başlar A,D,E ve C vitaminlerinde eksilmeler fizyolojik olarak belirginleşir. Dolaysıyla biyolojik kozmetiği bu eksilmelere göre uygulamak gerekir. Tabiatın ritmine yani mevsimlere göre biyolojik prepatı seçmek gerekir. Cilt solgunlaşır, kan dolaşımı yavaşlar. Nem bariyeri bozulur. Böylece nemi depolama özelliği bozulur. Soğuğa bağlı ciltte aşırı kuruma oluşur. Bu dönemde kışa uygun yağlar kullanmaktayız.
Genel olarak bu etkenlerin hepsini dikkate alarak uygulayacağımız bakımı dönemin kendine özgü şartlarına göre seçmeliyiz.
Klasik cilt bakımlarında hemen hemen herkese aynı bakımlar uygulanır. Cilt temizliği, buhar, siyah nokta temizliği gibi herkese standart uygulanan bir prosedürdür. Fakat mevsimine uygun “bitkisel cilt yenileme” protokolünde farklı uygulamalar mevcuttur.
Bitkisel Cilt Yapılandırma Protokolü
-Cilt analizi
-Cilt temizliği
-Buhar uygulaması
-Yüksek ısı ile gözenek sıkılaştırma
-Cilt yapınıza uygun; İnci tozu, Altın tozu veya Havyar maske uygulanması
-Kişiye özel nem bakımı, yağ dengeleme uygulaması
-Gözenek sıkılaştırıcı tonik serum
-Yaşınıza, cildinize, cinsiyetinize, mevsime uygun bitkisel ürün kullanılması (Özellikle MEVSİMİNE göre cildinizin ihtiyacı olan ürün uygulanması)
-Masaj uygulaması
Protokolümüzü Oluştururken Gözönünde Bulundurduğumuz Kriterler:
-Cinsiyet ( Erkek/ Kadın)
-Cilt Yapısı (Kuru, Yağlı, Karma)
– Mevsim (Sonbahar, Kış, İlkbahar, Yaz)
-Yaş aralığı (20-35, 35-45, 45 ve üstü)
-Cilt problemleri (sivilceye eğilimli, lekeler, gözenekli yapı, alerjik, hassas)
– Kırışıklık problemleri (Gevşek-sarkık cilt yapısı, derin kırışıklıklar)
MEVSİMLERE UYGUN KULLANILAN YAĞLAR
KAYISI ÇEKİRDEĞİ YAĞI
Yüzde 99,8’lik bir yağ olup ağırlıklı olarak trigliseritlerden oluşur. Yoğunluğu az olan yağlar sınıfına girer. Renksiz ve hafif fındık kokulu, kolayca dağılan, cilt tarafından iyi emilen ve cildi pürüzsüzleştiren bir yağdır. Normal ve genç ciltlerin bakımında kullanılır.
BUĞDAY TOHUMU YAĞI
F ve E Vitamini, bitki sterinleri ve tohum lesitinleri içerir. Altın sarısı renginde kendine özgü kokusu olan bir yağdır, kolayca emilir ve cilde ipeksi bir his verir. Kuru ve çatlak ciltlerin bakımında ve saf yağ ile cilt bakımında kullanılır.
ÜZÜM ÇEKİRDEĞİ YAĞI
Erken cilt yaşlanmasını önleyici
Bu ürün, çok güçlü anti-oksidan özelliğe sahiptir. Cildi oksijen radikallerine karşı korur. Bunun yanı sıra lipozomlarda bulunan Phosphatidylcholin hücrelerini korur ve sinerjik bir etki ortaya çıkarır.
KETEN TOHUMU YAĞI
Güneşe hassas ciltler için;
Kızarmış ve güneşten zarar görmüş cildin bakımı için idealdir. Keten yağının iltihabı önleyici özelliği uzun zamandır bilinmekte ve halk arasında özellikle yanık tedavisinde kullanılmaktadır. Kozmetikte ise cilt kızarıklıklarının bakımında öne çıkan keten tohumu yağının, yatıştırıcı ve antiinflamasyon özelliği de bulunmaktadır.
ÇAYAĞACI YAĞI
Çay ağacı yağlarını ciltteki tahriş, kızarıklık, kaşıntı, pul pul dökülme, iltihabı giderir, travma ve yanık durumunda cildi yeniler ve ağrıları yok eder. “Çay Ağacı Yağı cildinize etkisi uzun süren bir rahatlama ve nem kazandırmaya yardımcı olur.
Halk arasında benlere “bıçak değdiği” zaman kötüye dönüşebilecekleri hakkında yanlış bir inanış vardır. Oysa tam tersidir, bazı benler alınmadığı zaman tehlikelidir. Tehlike taşıyan benler eğer çıkarılmazsa “Malign Melanom” isimli bir deri kanserine dönüşüm riskleri vardır.
Benlerde farklı tedavi seçenekleri bulunmaktadır. Benlerin en uygun tedavisi cerrahi olarak çıkartılmasıdır. Bu işlem lokal anestezi altında yapılabilen küçük bir müdaheledir. Burada ben (nevüs) etrafından sağlam sınırlarla birlikte çıkartılır ve çok ince dikişler kullanarak estetik şekilde dikilir. Bu operasyon sonucunda incede olsa bir iz kalacaktır. Bu izin şekli plastik cerrahide kullanılan tekniklerle sizin kendi yüz çizgilerinize uygun olacak şekilde planlanır, cilt altı ve cilt çok ince dikişlerle ayrı ayrı onarılır ve bu sayede olabilecek en az iz kalır. Yüz ve vücuttaki küçük benler klinik ortamında ayaktan lokal anestezi ile kısa sürede alınabilir.
Cerrahi yöntemin lazer uygulamasına karşı en önemli avantajı tekrarlamayacak şekilde çıkarılırken çıkarılan dokunun patolojik tetkiki yapılarak benin iyi huylu veya kötü huylu olma özelliği yanı sıra potansiyel bir riski de öğrenme şansını verir. Lazer uygulamalarında benler yüksek ısıya maruz kaldığı için patolojik olarak incelenmesi mümkün olmayacaktır.
Ben tedavisinde lazer uygulamaları hastalarımıza cerrahi tedaviye göre daha pratik ve kolay gelmektedir. Fakat ben tedavisinde en doğru yöntem cerrahi çıkarılmasıdır. Şurası bir gerçek ki yüzeyel olmayan deriden kabarık derinin altına kadar uzanan benlere uygulanacak lazer tedavisi gibi eksik ve yanlış uygulamalardan sonra tekrarlama görülebilmektedir.
Ben aldırma konusunda en uygun, sağlıklı ve doğru uygulama, estetik cerrahi yöntemle benin kesilerek çıkarılması ve estetik olarak dikilmesidir.
Kişiler estetik dikiş denince hiç iz kalmayacağı düşünülür. Oysa her dikiş iz bırakır ancak estetik cerrah atravmatik yöntemler ve aletlerle birlikte çok ince dikişler kullanarak izin çok daha az kalmasını sağlar. Buna rağmen her insanda yara iyileşmesi ve iz kalma oranı farklıdır.
Ben aldırma sonucunda izin ne kadar kalacağı önceden bilinemez veya test edilemez. Ancak bazı vücut bölgelerinde daha fazla iz kaldığı tecrübe ile sabittir. Örneğin kol ve bacaklarda, omuzda, göğüs orta kısmında diğer bölgelerden daha fazla iz kalabilir.
Bitkisel Cilt Bakımı
Hem kadınlar hem erkekler için yaptığımız uygulama; klasik bir cilt bakımı değildir. Bitkisel ürünlerle yapılan cilt yenilemedir. Her mevsimde, mevsimine uygun bir uygulama yapılmalıdır.
Mevsimine uygun yaptığımız bitkisel cilt yenileme yılda 4 kez yapılmaktadır. Her mevsimin başlangıcında farklı ürünlerle uygulanır. Ve bakım sonrasında hastanın kullanması için cilt analiz testi sonrası o mevsime uygun ürün hazırlanır ve o ürünü kullanması önerilir. Yani klasik cilt bakımı değildir. Yazın veya sonbaharın başında, kışın veya ilkbaharın başında uygulanır. Cildi yeni mevsime hazırlamak, bir önceki mevsimin kötü etkilerini yok etmek, kırışıklığı oluşmadan önleyici bakımlar uygulamak, yaşlanmayı geciktirici tedaviler önermek üzerine kurulu bir sistemdir. Doktor tarafından Koltukaltı Terleme, dolgu, kök hücre (fibrocell), mezoterapi, ışık dolgusu, dermaroller terapisi gerekip gerekmediği cilt analizi sonucunda önerilmektedir.
Yaz sonrası cildiniz mi kurudu ?
Güneşten lekeler mi oluştu?
Yüzünüz mat mı gözüküyor?
Cildiniz eskisi gibi ışıldamıyor mu?
İnce kırışıklıklar mı başladı?
Kışın soğuktan cildiniz mi sertleşti?
Yoksa artık kırışıklıklarınız çok mu derin?
Yüzünüzde sivilce izleri mi var?
Evde uygulanan bilinçsizce tekrarlanan sık peeling uygulamaları cildin doğal yapısını bozar, cildin en üst tabakasını inceltir, yağ dengesi bozulur. Yanlış nemlendiriciler kullanıldığında cilt alerjik bir hale gelir, kılcal damarlar daha belirgin hale gelir. Artık görselliğin çok önemli olduğu günümüzde problemler oluştuktan sonra değil oluşmadan tedavisi, önleyici bakımları tercih ediliyor. Kırışıklığı oluşmadan önleyici bakımlar, yaşlanmayı geciktirici bakımlar tercih edilmektedir.
Cildin üzerindeki ölü hücrelerin düzenli temizlenmesi gerekir. Eğer temizlenmezse ciltte bu hücreler birikir. Ciltte kalınlaşma, kuruma ve lekelenme olur. İnce kırışıklar başlar. Cilt kalın olduğu için kullanılan kremler, ürünler cilt altına geçemez, bu sebepten hiçbir fayda sağlamaz. Öncellikle yazın kuruyan, lekelenen, kalınlaşan derimizi yenilemek, nemlendirmek, ihtiyacı olan ürünü uygulamak esastır.
Antiaging Tedavi yaşlanmayı geciktirici ve önleyici hem beslenmeye hem de dışarıdan yapılan uygulamaları beraber içeren bir tedavidir. Hem hücreleri yenileyici bakımlar hem de hücreleri yenileyici iğneler, ürünler kullanılır. Beslenme de önemli diğer bir faktödür.
Vücudumuzu etkileyen iklimsel şartlar, bizleri tabiatın ritmine uymaya zorlar. Bu nedenle bakım programlarımızın seyri mevsimlere göre değişiklik gösterir. Mevsimler değiştikçe cildimiz, cildimiz değiştikçe cildimizin ihtiyaçları, cildimizin ihtiyaçları değiştikçe de kullandığımız ürünler değişir.
Örneğin ilkbaharda vücudun aşırı çalışmaya başlaması sonucu (kan deveranının hızlanması, hormon çoğalması) cildin hassaslaşmasına göre seçim yapılması bir sonbahar ya da kış döneminde organizmada yavaşlayan madde ve enerji değişimine göre seçim yapılması güneş ışınları ısı, nem, başlıca bu faktörler cildin durumunu etkiler.
İlkbaharda Cilt durumu :
İlkbaharda cilt yüksek reaksiyonludur. Bu durum cildin hassasiyetine ve alerjik olmasına yol açar. Yüzeysel damarlarda belirginleşme, kılcal damar oluşumu meydana gelir. Dolayısıyla ilkbahar cilt için kritik bir zaman, bu dönemde normal fonksiyonu, madde ve enerji değişimi hızlı reaksiyonlu olarak çalışır. Kıştan çıkan cildin vitamin bakımına ihtiyacı vardır. Bu dönemde de ilkbahara uygun yağlar kullanmaktayız.
Yaz Dönemi Cilt durumu:
Yaz döneminde organizmada vejetativ değişimler normalleşip dolayısıyla cildin durumu normaldir. Fakat güneşin, denizin, havuzun fizyolojik etkileri büyüktür. Güneşin yoğun olması ile derinin destek yapısı bozulur, renk değişimleri oluşur. Aşırı nem kaybı olur. Lekelenme, çillenme, matlaşma görülür. Yaz döneminde bu problemleri düzeltecek, yaza uygun bitkisel yağlar kullanmaktayız.
Sonbahar Cilt durumu :
Sonbaharda vejetativ değişimler yavaşlar, madde enerji reaksiyonu ve tonus durumu azalmaya başlar. Bu azalmalar teni atrofik görünümlü kılar. Cilt solgunlaşır, kan dolaşımı yavaşlar. Ciltte aynen yaprak gibi pul pul dökülmeler başlayabilir. Yine sonbaharda bu problemlere yönelik bitkisel yağlar kullanmaktayız.
Kış Dönemi Cilt durumu :
Sonbaharda başlayan vejetativ eksilmeler yoğunlaşır. Bunun sonucu vitamin eksilmeleri başlar A,D,E ve C vitaminlerinde eksilmeler fizyolojik olarak belirginleşir. Dolaysıyla biyolojik kozmetiği bu eksilmelere göre uygulamak gerekir. Tabiatın ritmine yani mevsimlere göre biyolojik prepatı seçmek gerekir. Cilt solgunlaşır, kan dolaşımı yavaşlar. Nem bariyeri bozulur. Böylece nemi depolama özelliği bozulur. Soğuğa bağlı ciltte aşırı kuruma oluşur. Bu dönemde kışa uygun yağlar kullanmaktayız.
Genel olarak bu etkenlerin hepsini dikkate alarak uygulayacağımız bakımı dönemin kendine özgü şartlarına göre seçmeliyiz.
Klasik cilt bakımlarında hemen hemen herkese aynı bakımlar uygulanır. Cilt temizliği, buhar, siyah nokta temizliği gibi herkese standart uygulanan bir prosedürdür. Fakat mevsimine uygun “bitkisel cilt yenileme” protokolünde farklı uygulamalar mevcuttur.
Bitkisel Cilt Yapılandırma Protokolü
-Cilt analizi
-Cilt temizliği
-Buhar uygulaması
-Yüksek ısı ile gözenek sıkılaştırma
-Cilt yapınıza uygun; İnci tozu, Altın tozu veya Havyar maske uygulanması
-Kişiye özel nem bakımı, yağ dengeleme uygulaması
-Gözenek sıkılaştırıcı tonik serum
-Yaşınıza, cildinize, cinsiyetinize, mevsime uygun bitkisel ürün kullanılması (Özellikle MEVSİMİNE göre cildinizin ihtiyacı olan ürün uygulanması)
-Masaj uygulaması
Protokolümüzü Oluştururken Gözönünde Bulundurduğumuz Kriterler:
-Cinsiyet ( Erkek/ Kadın)
-Cilt Yapısı (Kuru, Yağlı, Karma)
– Mevsim (Sonbahar, Kış, İlkbahar, Yaz)
-Yaş aralığı (20-35, 35-45, 45 ve üstü)
-Cilt problemleri (sivilceye eğilimli, lekeler, gözenekli yapı, alerjik, hassas)
– Kırışıklık problemleri (Gevşek-sarkık cilt yapısı, derin kırışıklıklar)
MEVSİMLERE UYGUN KULLANILAN YAĞLAR
KAYISI ÇEKİRDEĞİ YAĞI
Yüzde 99,8’lik bir yağ olup ağırlıklı olarak trigliseritlerden oluşur. Yoğunluğu az olan yağlar sınıfına girer. Renksiz ve hafif fındık kokulu, kolayca dağılan, cilt tarafından iyi emilen ve cildi pürüzsüzleştiren bir yağdır. Normal ve genç ciltlerin bakımında kullanılır.
BUĞDAY TOHUMU YAĞI
F ve E Vitamini, bitki sterinleri ve tohum lesitinleri içerir. Altın sarısı renginde kendine özgü kokusu olan bir yağdır, kolayca emilir ve cilde ipeksi bir his verir. Kuru ve çatlak ciltlerin bakımında ve saf yağ ile cilt bakımında kullanılır.
ÜZÜM ÇEKİRDEĞİ YAĞI
Erken cilt yaşlanmasını önleyici
Bu ürün, çok güçlü anti-oksidan özelliğe sahiptir. Cildi oksijen radikallerine karşı korur. Bunun yanı sıra lipozomlarda bulunan Phosphatidylcholin hücrelerini korur ve sinerjik bir etki ortaya çıkarır.
KETEN TOHUMU YAĞI
Güneşe hassas ciltler için;
Kızarmış ve güneşten zarar görmüş cildin bakımı için idealdir. Keten yağının iltihabı önleyici özelliği uzun zamandır bilinmekte ve halk arasında özellikle yanık tedavisinde kullanılmaktadır. Kozmetikte ise cilt kızarıklıklarının bakımında öne çıkan keten tohumu yağının, yatıştırıcı ve antiinflamasyon özelliği de bulunmaktadır.
ÇAYAĞACI YAĞI
Çay ağacı yağlarını ciltteki tahriş, kızarıklık, kaşıntı, pul pul dökülme, iltihabı giderir, travma ve yanık durumunda cildi yeniler ve ağrıları yok eder. “Çay Ağacı Yağı cildinize etkisi uzun süren bir rahatlama ve nem kazandırmaya yardımcı olur.
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Estetik Uygulamalar" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Op.Dr.Eser AYDOĞDU'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Op.Dr.Eser AYDOĞDU'nun izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.