Sigara, Alkol, Kahve ve Çay Hakkında Neler Biliyoruz?
Birçoğumuz alkol sigara ve kafeine bağımlı yaşarız. Zinde olmak için kafeine gevşemek için alkol ve sigaraya başvururuz. Fakat tüm bu maddeler bizim için ciddi hastalıkların oluşmasına da zemin hazırlarlar. Sigara, alkol ve kafein konusunda neler biliyoruz. Sigara yavaş yavaş alışkanlık yapan bir madde olarak üretilmiştir. Kan şekeri düzeyiniz üzerinde etkilidir. Bu nedenle sigara içtikten hemen sonra kan şekeriniz düşer ve açlık hissedersiniz. Sigarayı bırakmayı düşünüyor fakat sürekli acıkma hissi ve kilo almaktan korkuyorsanız size yardımcı olabilecek birkaç püf noktasını söyle sıralayabiliriz.
Sigarayı bıraktıktan sonra hergün Krom ve Niasinden zengin yiyecekler alarak açlık hissinizin azalmasına yardımcı olabilirsiniz. Günlük doz konusunda Diyet Uzmanınıza yada Doktorunuza danışabilirsiniz. Niasin kandamarlarını genleştirir ve toksinlerin hücre dışına çıkmalarına yardımcı olur.Sigara ile aldığınız ve kanser yapan toksinlerden korunmak için günlük C vitamini alımınızı da artırmalısınız.
Sigara içenler neden daha yaşlı gözükür?
İçilen herbir sigara milyonlarca serbest radikaller içerir. Düzenli sigara içicileri hergün serbest radikalleri vucutlarına alır yada pasif içiciler olarak çevrelerindekilerin solumasına neden olurlar. Sigara içme ve akciğer kanseri arasındaki ilişki bilinir, yapılan çalışmalarla sigara içenlerde akciğer kanserine yakalanma oranı tanımlanmıştır. Sigara yoluyla alınana serbest radikaller vucudunuzdaki herbir hücreyi etkilemektedir. Dolayısıyla cildiniz de elastikiyetini kaybedecek ve sarkma, pörsüme ve çizgiler oluşacaktır. Unutmayın her bir sigara ile vucudunudan 35 mg c vitaminini yok ediyorsunuz. Yapılan çalışmalar sigara içenlerin içmeyenlere göre daha ince cilt dokusuna sahip olduklarını göstermektedir.
Sigara içenler neden horlar?
Sigara içmek sadece akciğerleriniz ve cilt dokunuza zarar vermekle kalmaz aynı zamanda boğaz bölgenizin içinde yer alan dokununda yıpranmasına yol açar. Boğaz içindeki dokunuzun elastikiyeti kaybolur. Bir diğer nedende burun ve bogaz müküs ile kaplanır. Sigara içenler sigara dumanına karşı allerjiktirler vücut sigaranın yarattığı hasardan kendini korumak için müküs dediğimiz burnu veboğazı kaplayan örtücü ince bir sıvı salgılar. Salgılanan müküs uyku esnasında titreşerek horlamayı ortaya çıkarır.
Alkol nedir?
Alkollü içkiler mayalanmış (fermentasyona uğramış) şekerli sıvılardan belli yöntemlerle elde edilirler. Her içkinin değişik türlerinde farklı miktarlarda etilalkol bulunur. Alkol yapımında kullanılan şekerli maddeler meyve ve tahıllardan elde edilir. Bu besinlerdeki karbonhidratlar mayalar tarafından metabolize edilirler. Metabolizma sonucu elde edilen ürün etilalkol olarak adlandırılır. Bazı içkilerin alkol oranlarını/alkol yoğunluğunu aşağıdaki gibi sıralayabiliriz.
Rakı %40-50 Konyak %30-35 Viski %35-45 Cin %35-40 Votka %40-50 Şaraplar %10-18 Şampanya %7-12 Likör %15-40 Bira %3-7
Hangi alkolü seçmeliyim bira mı şarap mı?
Alkolün fayda ve zarar oranını değerlendirmek istersek ilk olarak alkolün vücuda zararlı bir madde olduğunu söylememiz gerekir. Fakat çok küçük miktarlarda alınan alkolün ise kardiyovasküler hastalık riskini azalttığı düşünülmektedir. Haftada1-2 kez alınan 1 kadeh şarap genel sağlığınıza pek fazla zarar vermez. Unutmamamız gereken şarap yada biranın da kalori içerdiği ve vucuda alınan alkolün kısa sürede mide ve ince barsaklardan emildiğidir. Vücüda alınan alkol kısa sürede emilir ve glikoza çevrilir.Kullanılmayan glikoz yağa çevrilerek depolanır.
Alkol aldıktan sonra neden başağrısı hissediyorum?
Bazı içkilerin kişilerde baş ağrısına sebeb olma nedeni içkilerde doğal olarak bulunan yada sonradan eklenen bazı katkı maddeleri olabilir. Örneğin şaraplarda bulunan sulfit ve koruyucu maddeler, özellikle kırmızı şarapta bulunan ve iyibir antioksitant olan antisiyanidin, aynı şekilde birada bulunan maya da başağrısına neden olabilir. Fakat esas neden alkolün vücüdümuzda yarattığı dehidratasyondur. Bu nedenle alkol alıyorsanız bol miktarda su tüketmeyi ihmal etmemelisiniz.
Özellikle şarap ve bira içerken yada içtikten sonra vücudumda kırmızı lekeler ortaya çıkıyor?
Maya’ya karşı allerjiniz varsa her iki grup içkide maya bulunduğundan vucudunuz allerjik reaksiyon gösteriyor olabilir.
İçki içtikten sonra ertesi sabah hala sarhoş hissediyorum ?
Vücüdunuza aldığınız fazla miktarda alkol hem dehidratasyona hem de intoxikasyona neden olur. Alkolle aldığınız toksinler de başağrısı yaratacaktır. Kendinizi hala sarhoş hissediyorsanız öncelikle dehidretasyonu ortadan kaldırmalısınız. İşe bir Bardak su içerek başlayın gün boyunca en az 2.5 litre su için. Mutlaka C vitamini alın hazır C vitamini tableti yada taze sıkılmış meyve suyu içebilirsiniz. Gün boyunca ağır ve yağlı yemeklerden kaçının yağsız bir tost, salatalık, marul kıvırcık gibi sebzeler tüketin. Akşama ızgara et ve salata yiyebilirsiniz.Az az sık sık yemeye özen gösterin sıvı tüketiminizi artırın. Çay ve kahve tüketimini gün boyunca sınırlayın çay içinde bulunan tanin ve kahvede bulunan kafein sizin gün boyunca irrite ve gergin olma halinizi devam ettirecektir.
Kafein Çay ve kahveye özellik kazandıran öğeler polifenoller, tanenler, alkaloidler,kafein, teofilin, aromatik esanslar ve inorganik elementlerdir. Kafeindiüretik, kas ve sinir uyarıcı etki yapar. Çay ve kahvede bulunan potasyum diyarelerde barsaklardan su kaybının yerine getirilmesinde yardımcı olur. Bunun yanında çay da bulunan tanenler diyetle alınan demir ile bağlanarak demir emilimini azaltırlar. Çayda bulunan polifenoller güçlü antioksidant kapasiteye sahip flavonoidler grubunda yer alırlar. Fazla miktarda kafein alımı bazı kişilerde kalp çarpıntısına fazla miktarda çay alımı da bazı kişilerde demir eksikliğine yol açabilir. Yapılan çalışmalar 2 fincan kahvenin maximum uyanıklık ve konsantrasyon sağladığına dikkat çekmektedir. Bir diğer çalışmada ise çok kahve içenlerde strese bağlı hastalıklar, kaygılı durum ve akademik performansda düşüş olduğu gösterilmiştir. Günde 1-2 bardak çay, 1 fincan kahve yeterli olacaktır. Çay içerken limon eklemek demir emilimi açısından iyi yöntemlerden biridir.
Çay ve kahve içtikten sonra neden daha sık tuvalete gideriz.
Kahve içindeki kafein ve çayda bulunan tanin sodyum, potasyum, magnezyum, kalsiyum gibi minerallerle bağlanarak böbreklerden su atımına sebep olur. Bu nedenle çay ve kahve tüketiminden sonra daha sık tuvalete çıkma ihtiyacı hissedilir.
Neden yeşil çay?
Yeşil çay da tıpkı siyah çay gibi çay bitkisinin yapraklarından elde edilir. Fakat tatları,tutuldukları fermantasyon işlemlerine bağlı olarak değişir. Yeşil çay,çay bitkisinin ilk 2 sıradaki yaprağından elde edilir ve buharda kısa süreli pişirilerek içilir. Siyah çay ise toplandıktan sonra fermentasyona uğrar. Siyah çay, yeşil olarak kesilen yaprakların oksidasyonu ile, yani yapraklar siyahlaşıncaya kadar nemli odalarda, soğukta tutularak elde edilir. Oksidasyon boyunca polifenol maddelerin (kanser oluşumunu engelleyen maddeler) çoğu, kuvvetli antioksidanlar (oksitlenmeyi önleyici maddeler) ile birleşir ve antioksidant özellikleri belli oranda kaybolur. Bu sebeple yeşilçay, siyah çaya nazaran daha kuvvetli polifenoller ihtiva ettiğinden biraz daha güçlü bir antioksidandır. Çay bitkisinden âzami derece faydalanmak için, doğal haliyle yani yeşil olarak tüketilmesi gerektiği son yıllarda yapılan çalışmalarla ortaya konmuştur. Çayın C ve E vitamini gibi antioksidantlar kadar koruyucu olduğu da bilinmektedir.
Çay antioksidan özeliği ile özellikle yağların oksidasyona uğramasını ve böylece olası toksin oluşmasını engeller. Kansere karşı dolaylı koruyucu etkisi antioksidant özelliğinden kaynaklanır. Kansere sebep olan serbest radikallerin çaydaki polifenoller sayesinde tesirsiz hâle getirilmesi yada bloke edilmesi antioksidant özelliğini açıklamaktadır.Bir bardak yeşil çay ortalama 20-30 mg kafein içerirken siyah çay 50 mg kafein içermektedir. Günlük 1-2 bardak çay tüketimi yeterli olacaktır.
Canan Doğan
Beslenme ve Diyet Uzmanı
Sigarayı bıraktıktan sonra hergün Krom ve Niasinden zengin yiyecekler alarak açlık hissinizin azalmasına yardımcı olabilirsiniz. Günlük doz konusunda Diyet Uzmanınıza yada Doktorunuza danışabilirsiniz. Niasin kandamarlarını genleştirir ve toksinlerin hücre dışına çıkmalarına yardımcı olur.Sigara ile aldığınız ve kanser yapan toksinlerden korunmak için günlük C vitamini alımınızı da artırmalısınız.
Sigara içenler neden daha yaşlı gözükür?
İçilen herbir sigara milyonlarca serbest radikaller içerir. Düzenli sigara içicileri hergün serbest radikalleri vucutlarına alır yada pasif içiciler olarak çevrelerindekilerin solumasına neden olurlar. Sigara içme ve akciğer kanseri arasındaki ilişki bilinir, yapılan çalışmalarla sigara içenlerde akciğer kanserine yakalanma oranı tanımlanmıştır. Sigara yoluyla alınana serbest radikaller vucudunuzdaki herbir hücreyi etkilemektedir. Dolayısıyla cildiniz de elastikiyetini kaybedecek ve sarkma, pörsüme ve çizgiler oluşacaktır. Unutmayın her bir sigara ile vucudunudan 35 mg c vitaminini yok ediyorsunuz. Yapılan çalışmalar sigara içenlerin içmeyenlere göre daha ince cilt dokusuna sahip olduklarını göstermektedir.
Sigara içenler neden horlar?
Sigara içmek sadece akciğerleriniz ve cilt dokunuza zarar vermekle kalmaz aynı zamanda boğaz bölgenizin içinde yer alan dokununda yıpranmasına yol açar. Boğaz içindeki dokunuzun elastikiyeti kaybolur. Bir diğer nedende burun ve bogaz müküs ile kaplanır. Sigara içenler sigara dumanına karşı allerjiktirler vücut sigaranın yarattığı hasardan kendini korumak için müküs dediğimiz burnu veboğazı kaplayan örtücü ince bir sıvı salgılar. Salgılanan müküs uyku esnasında titreşerek horlamayı ortaya çıkarır.
Alkol nedir?
Alkollü içkiler mayalanmış (fermentasyona uğramış) şekerli sıvılardan belli yöntemlerle elde edilirler. Her içkinin değişik türlerinde farklı miktarlarda etilalkol bulunur. Alkol yapımında kullanılan şekerli maddeler meyve ve tahıllardan elde edilir. Bu besinlerdeki karbonhidratlar mayalar tarafından metabolize edilirler. Metabolizma sonucu elde edilen ürün etilalkol olarak adlandırılır. Bazı içkilerin alkol oranlarını/alkol yoğunluğunu aşağıdaki gibi sıralayabiliriz.
Rakı %40-50 Konyak %30-35 Viski %35-45 Cin %35-40 Votka %40-50 Şaraplar %10-18 Şampanya %7-12 Likör %15-40 Bira %3-7
Hangi alkolü seçmeliyim bira mı şarap mı?
Alkolün fayda ve zarar oranını değerlendirmek istersek ilk olarak alkolün vücuda zararlı bir madde olduğunu söylememiz gerekir. Fakat çok küçük miktarlarda alınan alkolün ise kardiyovasküler hastalık riskini azalttığı düşünülmektedir. Haftada1-2 kez alınan 1 kadeh şarap genel sağlığınıza pek fazla zarar vermez. Unutmamamız gereken şarap yada biranın da kalori içerdiği ve vucuda alınan alkolün kısa sürede mide ve ince barsaklardan emildiğidir. Vücüda alınan alkol kısa sürede emilir ve glikoza çevrilir.Kullanılmayan glikoz yağa çevrilerek depolanır.
Alkol aldıktan sonra neden başağrısı hissediyorum?
Bazı içkilerin kişilerde baş ağrısına sebeb olma nedeni içkilerde doğal olarak bulunan yada sonradan eklenen bazı katkı maddeleri olabilir. Örneğin şaraplarda bulunan sulfit ve koruyucu maddeler, özellikle kırmızı şarapta bulunan ve iyibir antioksitant olan antisiyanidin, aynı şekilde birada bulunan maya da başağrısına neden olabilir. Fakat esas neden alkolün vücüdümuzda yarattığı dehidratasyondur. Bu nedenle alkol alıyorsanız bol miktarda su tüketmeyi ihmal etmemelisiniz.
Özellikle şarap ve bira içerken yada içtikten sonra vücudumda kırmızı lekeler ortaya çıkıyor?
Maya’ya karşı allerjiniz varsa her iki grup içkide maya bulunduğundan vucudunuz allerjik reaksiyon gösteriyor olabilir.
İçki içtikten sonra ertesi sabah hala sarhoş hissediyorum ?
Vücüdunuza aldığınız fazla miktarda alkol hem dehidratasyona hem de intoxikasyona neden olur. Alkolle aldığınız toksinler de başağrısı yaratacaktır. Kendinizi hala sarhoş hissediyorsanız öncelikle dehidretasyonu ortadan kaldırmalısınız. İşe bir Bardak su içerek başlayın gün boyunca en az 2.5 litre su için. Mutlaka C vitamini alın hazır C vitamini tableti yada taze sıkılmış meyve suyu içebilirsiniz. Gün boyunca ağır ve yağlı yemeklerden kaçının yağsız bir tost, salatalık, marul kıvırcık gibi sebzeler tüketin. Akşama ızgara et ve salata yiyebilirsiniz.Az az sık sık yemeye özen gösterin sıvı tüketiminizi artırın. Çay ve kahve tüketimini gün boyunca sınırlayın çay içinde bulunan tanin ve kahvede bulunan kafein sizin gün boyunca irrite ve gergin olma halinizi devam ettirecektir.
Kafein Çay ve kahveye özellik kazandıran öğeler polifenoller, tanenler, alkaloidler,kafein, teofilin, aromatik esanslar ve inorganik elementlerdir. Kafeindiüretik, kas ve sinir uyarıcı etki yapar. Çay ve kahvede bulunan potasyum diyarelerde barsaklardan su kaybının yerine getirilmesinde yardımcı olur. Bunun yanında çay da bulunan tanenler diyetle alınan demir ile bağlanarak demir emilimini azaltırlar. Çayda bulunan polifenoller güçlü antioksidant kapasiteye sahip flavonoidler grubunda yer alırlar. Fazla miktarda kafein alımı bazı kişilerde kalp çarpıntısına fazla miktarda çay alımı da bazı kişilerde demir eksikliğine yol açabilir. Yapılan çalışmalar 2 fincan kahvenin maximum uyanıklık ve konsantrasyon sağladığına dikkat çekmektedir. Bir diğer çalışmada ise çok kahve içenlerde strese bağlı hastalıklar, kaygılı durum ve akademik performansda düşüş olduğu gösterilmiştir. Günde 1-2 bardak çay, 1 fincan kahve yeterli olacaktır. Çay içerken limon eklemek demir emilimi açısından iyi yöntemlerden biridir.
Çay ve kahve içtikten sonra neden daha sık tuvalete gideriz.
Kahve içindeki kafein ve çayda bulunan tanin sodyum, potasyum, magnezyum, kalsiyum gibi minerallerle bağlanarak böbreklerden su atımına sebep olur. Bu nedenle çay ve kahve tüketiminden sonra daha sık tuvalete çıkma ihtiyacı hissedilir.
Neden yeşil çay?
Yeşil çay da tıpkı siyah çay gibi çay bitkisinin yapraklarından elde edilir. Fakat tatları,tutuldukları fermantasyon işlemlerine bağlı olarak değişir. Yeşil çay,çay bitkisinin ilk 2 sıradaki yaprağından elde edilir ve buharda kısa süreli pişirilerek içilir. Siyah çay ise toplandıktan sonra fermentasyona uğrar. Siyah çay, yeşil olarak kesilen yaprakların oksidasyonu ile, yani yapraklar siyahlaşıncaya kadar nemli odalarda, soğukta tutularak elde edilir. Oksidasyon boyunca polifenol maddelerin (kanser oluşumunu engelleyen maddeler) çoğu, kuvvetli antioksidanlar (oksitlenmeyi önleyici maddeler) ile birleşir ve antioksidant özellikleri belli oranda kaybolur. Bu sebeple yeşilçay, siyah çaya nazaran daha kuvvetli polifenoller ihtiva ettiğinden biraz daha güçlü bir antioksidandır. Çay bitkisinden âzami derece faydalanmak için, doğal haliyle yani yeşil olarak tüketilmesi gerektiği son yıllarda yapılan çalışmalarla ortaya konmuştur. Çayın C ve E vitamini gibi antioksidantlar kadar koruyucu olduğu da bilinmektedir.
Çay antioksidan özeliği ile özellikle yağların oksidasyona uğramasını ve böylece olası toksin oluşmasını engeller. Kansere karşı dolaylı koruyucu etkisi antioksidant özelliğinden kaynaklanır. Kansere sebep olan serbest radikallerin çaydaki polifenoller sayesinde tesirsiz hâle getirilmesi yada bloke edilmesi antioksidant özelliğini açıklamaktadır.Bir bardak yeşil çay ortalama 20-30 mg kafein içerirken siyah çay 50 mg kafein içermektedir. Günlük 1-2 bardak çay tüketimi yeterli olacaktır.
Canan Doğan
Beslenme ve Diyet Uzmanı
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Sigara, Alkol, Kahve ve Çay Hakkında Neler Biliyoruz?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dyt.Canan DOĞAN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dyt.Canan DOĞAN'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
1 Beğeni 
Yazan Uzman
|
alkol, kahve, serbest radikaller, şarap, bira, maya, sigara, sigara yaşlılık, sigara horlama, hangi alkol, sarhoş, kafein, tein
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
