Evlilikte Mutluluk : İyi Bir Evlilik Sadece İyi Bir Arsa Sahibi Olmak Demektir. Peki Bina Ne Olacak?
İYİ BİR EVLİLİK SADECE İYİ BİR ARSA SAHİBİ OLMAK DEMEKTİR. PEKİ BİNA NE OLACAK?
BU KADAR ÇOK VE YÜKSEK BEKLENTİ YÜK OLSA ON İKİ TEKER TIR TAŞIMAZ
Evlenince mutlu olacağım.
Eşimle çok mutlu olacağız.
Evlenince aşkı tadacağım.
Evlenince öyle sevmeliyiz ki.
Evlenince…
Evlenince…
Evlenince…
Umut fakirin ekmeğidir derler. Umut aynı zamanda yaşama enerjisidir de. Yine umut motivasyon aşısıdır da.
Evlilik kurumu, üzerine bina edilen bu kadar çok beklentiyi karşılayabilir mi? Evlilik kurumu her ne kadar kökleri sağlam bir kurum ise de bu denli yüksek ve çeşitli taleplere cevap verebilecek dermanı içinde barındırıyor olabilir mi?
CEVAP BEKLEYEN MÜHİM SORULAR
Daha da önemlisi insan mutlu olmak için mi evlenmelidir?
Evlilik tamamen bizi mutlu etmek için tesis edilmiş bir yapı mıdır?
Evliliğin yegane amacı mutluluk mudur?
Mutlu etmedikten sonra o evliliğin bir amacı kalmamış mıdır?
Mutluluk sadece iyi ya da kötü bir evlilik meselesi midir?
Mutluluk gibi son derece önemli olan ve birçok şeyle ilişkisi bulunan bir sonucu sadece evlilikten beklemek biraz da işin kolayına kaçmak değil midir?
Mutluluğun birçok şeyle alakası var ise, sadece evlilikte arandığı için uğranılan hayal kırıklıklarının tek suçlusu evlilik kurumu mudur? Öyle mi olmalıdır?
Bu anlayış ve kabul evliliğe yapılan büyük bir haksızlık değil midir?
Bu durumda sadece evlilere değil evliliğe de yazık değil midir?
HAYIR! EVLİLİĞİN NE BÖYLE BİR NİYETİ NE DE BÖYLE BİR GÜCÜ VARDIR
Evliliği mutlu olmanın yegane aracı olarak gören, algısında zaman zaman yanılabilen biz insanoğludur. Yoksa evliliğin bizzat kendisinin böylesi bir beklentiden haberi olduğunu zannetmiyorum ben. Onun bize bu yönde verilmiş bir sözü falan da yoktur. Bence insanoğlu bu konuda kendi kendine gelin güveyi oluyor gibi. Oysa bundan haberi bile olmayan evlilik kurumunun ne böyle bir amacı ne de böyle bir kapasitesi var.
· Hayatı olması gerektiği biçimde yaşama, ha bire ertele. Yaşamı sürekli gelecekte gör. Bundan fırsat kaldıkça da dünde ara. Ancak içinde bulunulan anı hep atla.
· Bu kurumu sadece yücelt, mutlulukların tek kaynağı bir rüyalar alemi gibi gör.
· Bu erteleme ve hayali beklenti hataları üzerine bir de git, yan gel yat.
· Bunların dışında gereken çok az doğru şey yap.
· Üstüne, yapılmaması lazım gelen ne kadar yanlış varsa kalk, onların da önemli bir bölümünü sergile.
· Sonra da etekler tutuşmuş bir vaziyette, tüm mutluluğu git sadece ondan bekle.
· Bulamayınca ise bütün suçu ona yükle! Sesi çıkmıyor çünkü, bir kurum ne de olsa!
Soru: Bu kadar çok yanlıştan tek bir doğru çıkar mı ki mutluluk çıksın! (Önemli olan mutlu olmak değil, sürdürülebilir mutluluğu yakalamaktır. Yoksa insan herhangi bir şeyden dolayı da sık sık mutlu olabilir!)
MUTLU BİR EVLİLİK MUTLU BİR YAŞAM DEMEK DEĞİLDİR
Hemen belirteyim ki evlilik de dahil hiç bir kurumun birincil ve mutlak amacı mutluluk vermek değildir. Bu beklenti biz insanoğlunun sorgusuzca sahip olduğu, kuşaktan kuşağa aktardığı koca bir yanılgısıdır sadece.
Evlilik sadece, zorunlu olan mühim işlerin düzenli olarak görülmesi ortamıdır. Evlilik için düşündüğümüzde bunların cinsellik, neslin devamı, sevginin kesintisizliği, gerekli ilgi ihtiyacını görme, düzenli bir hayata sahip olma, hayatın yükünü birlikte taşıma vs. olduğu görülür. Asıl amaç bunları düzenli aile çatısı altında nitelikli bir biçimde temin edebilmektir. Oysa mutluluk için bunlar gereklidir ancak söz konusu duyguyu yakalayabilmek sayılan şeylerden çok daha fazlasını gerektirir.
EVLİLİK SADECE ZORUNLU OLAN BORCU ÖDEMEKTİR. KAR İSE APAYRI BİR ŞEYDİR.
Borcu ödemekle kişi zengin olmaz. Ama borç dururken de zengin olunmaz. Borcu ödeyince çalışmayı bırakmaya benzer, sırf mutlu bir evlilik kurulunca yaşamda mutlu olmayı beklemek! Mutlu olmak borçtan sonra kara geçmek misali ekstra işleri yapmayı da gerektirir. Çoğu kişi “tamam yeter, ben iyi bir evlilik kurdum” diyor! Mutlu bir evliliği mutlu bir yaşamın tek şartı zannetme hatasına düşüyor. Sonra da dönüyor sırtını yaşamın pek çok yönüne, daha önce de belirttiğim gibi, yan gelip yatmaya başlıyor keyifle.
EVLİLİK DEMEK ARSA DEMEKTİR. LAKİN ARSA EV DEMEK DEĞİLDİR
Evlilik mutluluk vereceği için kurulmaz dedim. Evlilik esasında bir takım zaruri ihtiyaçları karşılayarak mutsuz edici faktörleri ortadan kaldırmak için tesis edilir biraz da. Böylece kişiler pek çok şeyle alakası bulunan mutluluk için gerekli şeyleri yapabilecek bir zemine kavuşmuş olurlar. Yani kişiler evlilikle sadece arsa alırlar.
"Ama iyi bir evlilik?"
İyi bir evlilik de arsadır. Sadece iyi bir arsadır, o kadar! Ama yine ev değildir. Arsa olmadan ev olmaz kuşkusuz. Lakin üzerine bina yapmak apayrı bir iştir. Yahut kişiler evlenmekle eksiden sıfıra gelirler. Ancak bu artıya geçmek demek değildir. Çoğu kişinin evlilikteki hayal kırklığının esas nedeni arsa almakla ev aldıklarını sanma, eskiden sıfıra gelmeyi artıya geçme olarak okuma yanlışına düşmeleridir.
Buradaki nüansı yakalayabildiniz mi? İşin sırrı burada!
YAŞAMDA MUTLULUK O KADAR UCUZ DEĞİLDİR
Adam servetini verecek, onu yakalayabilse! O sadece evlenmekle, eşin iyi çıkması ile, çok iyi anlaşmakla, el ele tutuşmakla, mum ışığında dans etmekle yakalanacak kadar ucuz bir ödül değildir. Öyle olsa son derece mutlu bir aile babası olan X bey karısını aldatmak için fellik fellik dolaşır mıydı ortalıkta! Demek ki evlilikteki mutluluk yetmiyor. Adam evliliğinde mutlu, yaşamda mutlu değil!
“Eşim harika biri, Allah’ı var, gayet iyi geçiniyoruz” diyen ama her halinden mutsuzluk damlayan Y hanım için de geçerli bu. Onun için de bir şeyler eksik sanki. Ama bu evlilikteki eksiklikle alakalı bir şey değil. Evliliğinde eksiği olmadığı için evliliğinde mutlu zaten. Ama yaşamın genelinde bir eksiklik var ki yaşamında mutlu değil!
PEKİ NEDEN Mİ?
Neden çok. Bence özetle şunlardan:
Söz gelimi fakiri gözetme, sadece akşam mum ışığında eşinin elini tuttuğunda hissedilen heyecanla yakalamayı bekle mutluluğu. Bu sadece evlilikte mutlu yapar, yaşamda değil. Örneği çok…
Dürüst olma, yalan söyle, gıybet et, ihanet et, aslında paraya tapın, yalanın - dolanın bini bir kuruşa düşsün,
Kitap okuma, emek verme, çalışma, yorulma,
Bencil ol, düşünceye dikkat etme, konuşmaya dikkat etme, her ağzına geleni söyle,
Alışkanlıkların esiri ol, tv. başından kalkma,
Hasta yatanı görme, ölü kalkana kafanı çevir, hastalık duydu mu tahtaya vur sadece, aç kalsınlar sen hamburger sırasında bekle,
Kimsenin derdini dert edinme kendine, duysan da duymazdan, bilsen de bilmezden gel hep,
Kimseye acıma, sadece modayı takip etmeyi, her ucuz ürünü almayı, saçları rüzgarda şöyle bir savurmayı yeterli gör,
Herkeste olan mahrem bir uzvu sanki kendi üstün başarısıyla kazanmış gibi algıla, üstelik de bu başka kimsede yokmuş gibi bir eda ile ortalıkta kibirli kibirli dolan, biyolojik bir dokuyu sadece bir gösteriş aracı haline getir, koskoca bir yaşamı bu derece basite indirge,
Dahası acı ver, her gün üz vs. vs. vs.
Bunlara ve daha sayamadığım ancak yaşamın geneline serpişmiş, yaşamdaki mutlulukla öyle veya böyle ilişkisi olan hiç bir doğruya dikkat etme. Ancak yaşamın kıyı ve köşelerinde gezinen yanlışlara karşı son derece açık ve bonkör davran. Sonra da, tüm bunların toplamının doğurduğu bir sonuç olan mutluluğu evlilikten, zavallı bir kul olan eşten bekle sadece. Bulamayınca da suçu bunlara yükle, sonra da çıkıver işin içinden kolayca.
Elbet çıkarsın böyle. Böyle de çıkılabilir bir çok işin içinden!
Ama mutlu olarak değil, mutsuz olarak!
Psikolog
İzzet Güllü
MDH
BU KADAR ÇOK VE YÜKSEK BEKLENTİ YÜK OLSA ON İKİ TEKER TIR TAŞIMAZ
Evlenince mutlu olacağım.
Eşimle çok mutlu olacağız.
Evlenince aşkı tadacağım.
Evlenince öyle sevmeliyiz ki.
Evlenince…
Evlenince…
Evlenince…
Umut fakirin ekmeğidir derler. Umut aynı zamanda yaşama enerjisidir de. Yine umut motivasyon aşısıdır da.
Evlilik kurumu, üzerine bina edilen bu kadar çok beklentiyi karşılayabilir mi? Evlilik kurumu her ne kadar kökleri sağlam bir kurum ise de bu denli yüksek ve çeşitli taleplere cevap verebilecek dermanı içinde barındırıyor olabilir mi?
CEVAP BEKLEYEN MÜHİM SORULAR
Daha da önemlisi insan mutlu olmak için mi evlenmelidir?
Evlilik tamamen bizi mutlu etmek için tesis edilmiş bir yapı mıdır?
Evliliğin yegane amacı mutluluk mudur?
Mutlu etmedikten sonra o evliliğin bir amacı kalmamış mıdır?
Mutluluk sadece iyi ya da kötü bir evlilik meselesi midir?
Mutluluk gibi son derece önemli olan ve birçok şeyle ilişkisi bulunan bir sonucu sadece evlilikten beklemek biraz da işin kolayına kaçmak değil midir?
Mutluluğun birçok şeyle alakası var ise, sadece evlilikte arandığı için uğranılan hayal kırıklıklarının tek suçlusu evlilik kurumu mudur? Öyle mi olmalıdır?
Bu anlayış ve kabul evliliğe yapılan büyük bir haksızlık değil midir?
Bu durumda sadece evlilere değil evliliğe de yazık değil midir?
HAYIR! EVLİLİĞİN NE BÖYLE BİR NİYETİ NE DE BÖYLE BİR GÜCÜ VARDIR
Evliliği mutlu olmanın yegane aracı olarak gören, algısında zaman zaman yanılabilen biz insanoğludur. Yoksa evliliğin bizzat kendisinin böylesi bir beklentiden haberi olduğunu zannetmiyorum ben. Onun bize bu yönde verilmiş bir sözü falan da yoktur. Bence insanoğlu bu konuda kendi kendine gelin güveyi oluyor gibi. Oysa bundan haberi bile olmayan evlilik kurumunun ne böyle bir amacı ne de böyle bir kapasitesi var.
· Hayatı olması gerektiği biçimde yaşama, ha bire ertele. Yaşamı sürekli gelecekte gör. Bundan fırsat kaldıkça da dünde ara. Ancak içinde bulunulan anı hep atla.
· Bu kurumu sadece yücelt, mutlulukların tek kaynağı bir rüyalar alemi gibi gör.
· Bu erteleme ve hayali beklenti hataları üzerine bir de git, yan gel yat.
· Bunların dışında gereken çok az doğru şey yap.
· Üstüne, yapılmaması lazım gelen ne kadar yanlış varsa kalk, onların da önemli bir bölümünü sergile.
· Sonra da etekler tutuşmuş bir vaziyette, tüm mutluluğu git sadece ondan bekle.
· Bulamayınca ise bütün suçu ona yükle! Sesi çıkmıyor çünkü, bir kurum ne de olsa!
Soru: Bu kadar çok yanlıştan tek bir doğru çıkar mı ki mutluluk çıksın! (Önemli olan mutlu olmak değil, sürdürülebilir mutluluğu yakalamaktır. Yoksa insan herhangi bir şeyden dolayı da sık sık mutlu olabilir!)
MUTLU BİR EVLİLİK MUTLU BİR YAŞAM DEMEK DEĞİLDİR
Hemen belirteyim ki evlilik de dahil hiç bir kurumun birincil ve mutlak amacı mutluluk vermek değildir. Bu beklenti biz insanoğlunun sorgusuzca sahip olduğu, kuşaktan kuşağa aktardığı koca bir yanılgısıdır sadece.
Evlilik sadece, zorunlu olan mühim işlerin düzenli olarak görülmesi ortamıdır. Evlilik için düşündüğümüzde bunların cinsellik, neslin devamı, sevginin kesintisizliği, gerekli ilgi ihtiyacını görme, düzenli bir hayata sahip olma, hayatın yükünü birlikte taşıma vs. olduğu görülür. Asıl amaç bunları düzenli aile çatısı altında nitelikli bir biçimde temin edebilmektir. Oysa mutluluk için bunlar gereklidir ancak söz konusu duyguyu yakalayabilmek sayılan şeylerden çok daha fazlasını gerektirir.
EVLİLİK SADECE ZORUNLU OLAN BORCU ÖDEMEKTİR. KAR İSE APAYRI BİR ŞEYDİR.
Borcu ödemekle kişi zengin olmaz. Ama borç dururken de zengin olunmaz. Borcu ödeyince çalışmayı bırakmaya benzer, sırf mutlu bir evlilik kurulunca yaşamda mutlu olmayı beklemek! Mutlu olmak borçtan sonra kara geçmek misali ekstra işleri yapmayı da gerektirir. Çoğu kişi “tamam yeter, ben iyi bir evlilik kurdum” diyor! Mutlu bir evliliği mutlu bir yaşamın tek şartı zannetme hatasına düşüyor. Sonra da dönüyor sırtını yaşamın pek çok yönüne, daha önce de belirttiğim gibi, yan gelip yatmaya başlıyor keyifle.
EVLİLİK DEMEK ARSA DEMEKTİR. LAKİN ARSA EV DEMEK DEĞİLDİR
Evlilik mutluluk vereceği için kurulmaz dedim. Evlilik esasında bir takım zaruri ihtiyaçları karşılayarak mutsuz edici faktörleri ortadan kaldırmak için tesis edilir biraz da. Böylece kişiler pek çok şeyle alakası bulunan mutluluk için gerekli şeyleri yapabilecek bir zemine kavuşmuş olurlar. Yani kişiler evlilikle sadece arsa alırlar.
"Ama iyi bir evlilik?"
İyi bir evlilik de arsadır. Sadece iyi bir arsadır, o kadar! Ama yine ev değildir. Arsa olmadan ev olmaz kuşkusuz. Lakin üzerine bina yapmak apayrı bir iştir. Yahut kişiler evlenmekle eksiden sıfıra gelirler. Ancak bu artıya geçmek demek değildir. Çoğu kişinin evlilikteki hayal kırklığının esas nedeni arsa almakla ev aldıklarını sanma, eskiden sıfıra gelmeyi artıya geçme olarak okuma yanlışına düşmeleridir.
Buradaki nüansı yakalayabildiniz mi? İşin sırrı burada!
YAŞAMDA MUTLULUK O KADAR UCUZ DEĞİLDİR
Adam servetini verecek, onu yakalayabilse! O sadece evlenmekle, eşin iyi çıkması ile, çok iyi anlaşmakla, el ele tutuşmakla, mum ışığında dans etmekle yakalanacak kadar ucuz bir ödül değildir. Öyle olsa son derece mutlu bir aile babası olan X bey karısını aldatmak için fellik fellik dolaşır mıydı ortalıkta! Demek ki evlilikteki mutluluk yetmiyor. Adam evliliğinde mutlu, yaşamda mutlu değil!
“Eşim harika biri, Allah’ı var, gayet iyi geçiniyoruz” diyen ama her halinden mutsuzluk damlayan Y hanım için de geçerli bu. Onun için de bir şeyler eksik sanki. Ama bu evlilikteki eksiklikle alakalı bir şey değil. Evliliğinde eksiği olmadığı için evliliğinde mutlu zaten. Ama yaşamın genelinde bir eksiklik var ki yaşamında mutlu değil!
PEKİ NEDEN Mİ?
Neden çok. Bence özetle şunlardan:
Söz gelimi fakiri gözetme, sadece akşam mum ışığında eşinin elini tuttuğunda hissedilen heyecanla yakalamayı bekle mutluluğu. Bu sadece evlilikte mutlu yapar, yaşamda değil. Örneği çok…
Dürüst olma, yalan söyle, gıybet et, ihanet et, aslında paraya tapın, yalanın - dolanın bini bir kuruşa düşsün,
Kitap okuma, emek verme, çalışma, yorulma,
Bencil ol, düşünceye dikkat etme, konuşmaya dikkat etme, her ağzına geleni söyle,
Alışkanlıkların esiri ol, tv. başından kalkma,
Hasta yatanı görme, ölü kalkana kafanı çevir, hastalık duydu mu tahtaya vur sadece, aç kalsınlar sen hamburger sırasında bekle,
Kimsenin derdini dert edinme kendine, duysan da duymazdan, bilsen de bilmezden gel hep,
Kimseye acıma, sadece modayı takip etmeyi, her ucuz ürünü almayı, saçları rüzgarda şöyle bir savurmayı yeterli gör,
Herkeste olan mahrem bir uzvu sanki kendi üstün başarısıyla kazanmış gibi algıla, üstelik de bu başka kimsede yokmuş gibi bir eda ile ortalıkta kibirli kibirli dolan, biyolojik bir dokuyu sadece bir gösteriş aracı haline getir, koskoca bir yaşamı bu derece basite indirge,
Dahası acı ver, her gün üz vs. vs. vs.
Bunlara ve daha sayamadığım ancak yaşamın geneline serpişmiş, yaşamdaki mutlulukla öyle veya böyle ilişkisi olan hiç bir doğruya dikkat etme. Ancak yaşamın kıyı ve köşelerinde gezinen yanlışlara karşı son derece açık ve bonkör davran. Sonra da, tüm bunların toplamının doğurduğu bir sonuç olan mutluluğu evlilikten, zavallı bir kul olan eşten bekle sadece. Bulamayınca da suçu bunlara yükle, sonra da çıkıver işin içinden kolayca.
Elbet çıkarsın böyle. Böyle de çıkılabilir bir çok işin içinden!
Ama mutlu olarak değil, mutsuz olarak!
Psikolog
İzzet Güllü
MDH
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Evlilikte Mutluluk : İyi Bir Evlilik Sadece İyi Bir Arsa Sahibi Olmak Demektir. Peki Bina Ne Olacak?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.İzzet GÜLLÜ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.İzzet GÜLLÜ'nün izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
10 Beğeni 
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
