Dünya Mutluluk Raporu
Mutlu musun yoksa Mutsuz mu?
Umutlu musun yoksa umutsuz mu?
Güvendiğin birileri var mı yok mu?
Kendini güvende hissediyor musun?
Aşağıdaki araştırma anketine tesadüf etseydin bu araştırmayı nasıl etkilerdin, bir oku, düşün, senden nasıl cevaplar hasıl olurdu?
Dünyanın en mutlu ülkelerinin tespiti için OECD (Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü) bir araştırma yaptırdı. 25 Avrupa ülkesi, Kuzey Amerika dahil toplam 195 ülkenin katıldığı bu araştırma anketi sonuçlanalı epey oldu. Sonuçlar Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda açıklanmıştı. Raporun adı “Dünya Mutluluk Raporu”. Araştırma 2005-2011 yıllarını kapsıyor. En mutlu ülkeler sıralaması belirlendi. Neye göre belirlendi derseniz? Kişilerin gelir seviyesi, eğitim seviyesi, sağlık, sosyal imkanlar ve genel olarak hayatlarından memnun olup olmadıklarına göre derim. Bu raporda Danimarka 1., Finlandiya 2. ve Norveç 3. Sırada yer aldı. Togo en mutsuz ülkeydi. Mutsuzlukta Togo'yu Benin ve Orta Afrika Cumhuriyeti takip etti. Raporda dünyanın en mutlu ülkeleriin Avrupa’nın kuzeyinde, en mutsuz ülkelerinin ise Afrika’nın sahra altı bölgesinde yer aldığı tespit edildi. Dünyanın en mutlu 20 ülkesinin 14’ü Avrupa kıtasında 3’ü Asya’da yer alıyordu. İngiltere 13. , Almanya 15., Fransa 18. , Singapur 16., Hong Kong 19., Tayvan’ın 20. sıradan girdiği listede ülkemiz 75. Sıradaydı.
Ankette Türk katılımcıların çoğunluğunun mutluluk seviyesini 10 üzerinden 5 olarak değerlendirdiği, nüfusun yüzde 40’ının kendini güvende hissetmediği, yüzde 72’inin hayatından memnun olmadığı, yüzde 57’sinin gelecekteki hayatlarından memnun olacaklarına dair umutlu olmadığını, nüfusun sadece yüzde 79′unun ihtiyaç duydukları zaman güvenebilecekleri biri olduğuna inandığı görüldü. Mesela bu oran Kuzey Avrupa ülkelerinde yüzde 91’di. Raporun çarpıcı bazı açıklamaları vardı. Örneğin, refah düzeyi düştükçe mutluluk seviyesinin de azaldığı , en mutlu ülkelerin kişi başı yıllık gelirinin en mutsuz ülkelerin kişi başı yıllık gelirden 40 kat daha yüksek olduğu ve yine ortalama yaşam süresinin, listenin sonundaki ülkelerden 28 yıl daha fazla olduğu görüldü. Birleşmiş Milletler’e bağlı olan Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından gençler üzerinde yapılan, bir başka yeni araştırmaya göre ise Türk gençlerinin öfkede birinci, mutlulukta sonuncu açıklandı.
Aylardır ülke olarak zor zamanlardan geçiyoruz, her gün yeni şehit haberleri ile uyanıyoruz yeni güne. Her gün canımız yanıyor, içimiz kanıyor, mutsuzuz. Ama evladını, eşini, kardeşini kaybedenle aynı şiddette acı çektiğimizi iddia edemeyiz. Tüm mutsuzluğumuz, gelecek korkularımız, güvensizliklerimiz, umutsuzluklar şehitlerimizle mi başladı? Hayır, elbette hayır, sadece şehitlerimizle arttı, zaten vardı, varlardı.
Evliler mutsuz, çocuklar mutsuz, gençler mutsuz, anne babalar mutsuz… “Mutlu değilim, bir türlü mutlu olamıyorum, yaşamdan keyif almıyorum, keşke hiç uyanmasam, hiçbir şeyden tat almıyorum, beni kimse anlamıyor, onun istediği gibi olamam, kendi hayatımı yaşayamıyorum, işsizim, bıktım, yoruldum, taşıyamıyorum, yeter” sözlerini sadece ben duymuyorum değil mi? Bu sözleri sizlerde duyuyor, belki de söylüyorsunuz. Nihayetinde insanız, ya bizim yakınmalarımız bunlar ya da çevremizin.
Geçen akşam kardeşimle konuşuyorduk oradan buradan, konu buraya değdi. Kardeşim işi gereği birçok ülkede bulundu, şöyle diyordu. “Yabancı ülkelerde kimse sızlanmıyor. Yağmur yağıyorsa adam yağmurda çalışıyor ve gıkı çıkmıyor, biz olsak işi iptal ederiz. Sıcak kavurucu gık demiyor, biz öf ayıldım öf bayıldım, öf bu sıcakta çalışılır mı deriz. Bankada kuyruk adam sessizce bekliyor, trafik kurallarına harfiyen uyuluyor, zaten uymayan anında göze çarpıyor. Türkler sızlanıyor, her şeyden şikayet ediyor, dayanıklı milletiz diyoruz ya hikaye, bizim kadar çıtkırıldım, bizim kadar çabuk yorulan, her şeyden şikayet eden başka millet görmedim…” İskoç bir arkadaşım vardı Türkiye’de yaşayan. Burada kime başım ağrıyor desem, duyduğum tek cevap benim de demiştiJ kaç kişi varsa sırayla benim de benim de benim de… Mutsuzluğumuzun kaynağı ne? Ne evet ne? Niye genel bir mutsuzluk hakim? Dış ve iç gözlemlere dayalı naçizane tespitlerim var.
Mesela, yanlış düşünce içeriklerimiz. Örnek vereyim “Her koyun kendi bacağından asılır., Bir çiçekle bahar geçmez, kimse halden anlamaz, adam kalmadı, insanlık öldü, bu devirde kimseden bir şey beklemeyeceksin…”
Mesela konuşma şekillerimiz. “sen kendini ne zannediyorsun geri zekalı, hödük niye anlamıyorsun, doğru bir iş yaptığını görmedim, sen beni öldüreceksin, insan olan anlardı, evin yolunu bulduğunu görsem kafamı keseceğim, baba demek para demek…”Kapalı iletişim genelin kullandığı iletişim şeklimiz, sen cümleleriyle konuşmak düstur olmuş…
Bir diğeri algılama şeklimiz. Çoğunlukla önce olumsuzu düşünen bir milletiz. Kesin kötü bir şey demek istemiştir hemen aklını okuruz. Nede olsa onu çok iyi tanıyoruz, her konuda ne düşüneceğini ezbere biliyoruz. “Yok eşim gelmez seansa, asla izin vermez babam, tüm bunları bana borç vermemek için yapıyorsun…”
Kültürel farklılıklara saygı duymamak başka bir sebep. “Bayramda niye önce sizinkilere gidiyoruz?, Bu ne biçim bir adet çok aptalca yapmak zorunda değilim, gördün mü bak karısına herkesin yanında aşkım dedi ne utanmaz bir adam, benim babamın yanında bacak bacak üstüne attırtmam…”
Şükürsüzlük bunlardan biri, elindekilerin değerinin farkında bile değil çoğu insan, orayı es geçip, olmayana odaklanıyor.
Haddi aşımı fazlalaştı, üstüne vazife olmayan işlere burun sokmak, büyüğün küçüğe tutumu, küçüğün büyüğe davranış ve konuşma şekli ve her geçen gün daha da bozuluyor ilişkiler.
Yeterince sorumluğu olmaması da mutsuz ediyor insanları, doğa boşluktan hoşlanmaz misali boş kalınca vesveseler altında mutsuzlaşan insanlar.
Hep başkalarını suçluyor, kendini görmüyor, kendi davranışlarının diğer insan üzerindeki etkilerini fark etmiyorsa da mutsuz olan yine kendi oluyor.
Mutlu olmayı sebeplere bağlamak başka bir mutsuzluk kaynağı. “Evimiz olsaydı mutlu olurduk, kaynanamla yaşamasaydım mutlu olurduk, oğlum evlenmeden önce çok mutluyduk…”
Mutluluğu başkalarına teslim etmek başka bir mutsuzluk kaynağı “Bana ders çalıştırırsa sınavımı geçerim, babam yurt dışına gönderirse yabancı dil öğrenebilirim, şu yeni çıkan cep telefonundan alırlarsa mutlu olurum…”
Potansiyelimizin üstünde gayret edip, kendimizi ve ihtiyaçlarımızı görmezden gelmek, yeterli uyumamak, dinlenmemek, düzenli yememek…
Çözüm odaklı düşünmemek bir diğer mutsuzluk sebebi.
Önyargılar
Saygısızlık
İşsizlik
Tüm bu konular ve daha fazlasına kendi içimize dönüp bakmalıyız, bu konularda hangi noktadayız? Çözüm kendimiziz.
Kaynaklar:
http://kadin.milliyet.com.tr/dunyanin-en-mutlu-ve-en-mutsuz-ulkeleri/gezi-eglence/haberdetay/16.12.2011/1476411/default.htm
http://www.posta.com.tr/yasam/HaberDetay/Turk-gencleri-en-ofkeli--en-mutsuz.htm?ArticleID=138571
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Dünya Mutluluk Raporu" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Tuğba DEMİRÖZ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Tuğba DEMİRÖZ'ün izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
1 Beğeni 
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
