Ebeveynler Sınav Kaygısını Nasıl Azaltabilirler?
Eğitim sisteminde yapılan değişiklikler, yenilenmeler, sınavların artması, ailelerin ve çocukların daha iyi bir eğitim için sınava yüklenilen anlamı güçlendirmektedir. Özellikle yaşanılan olumsuz deneyimler, ebeveynin sınava yönelik beklentileri, direk olmasa da dolaylı yoldan aktarımları (sınav hakkında konuşulurken ebeveynin kullandığı ses tonu, jest ve mimikleri vb.) sınava yönelik artan stres kaygı düzeyini de arttırmaktadır.
Artan sınav kaygısı; sınava kadar yapılan çalışmaları olumsuz etkilemekte, bireyin motivasyonunu düşürmekte, çalışmayı engellemekte, zihin sürekli sınav konularıyla meşgul olduğundan kişinin ve sınava girecek bireyin yakınlarının yaşam kalitesini düşürmekte, kişinin öz güvenini düşürmektedir. Unutulmamalıdır ki;
Sınav stresi yaşayan bireyin;
• Önce ailesi, sonra çevresi tarafından eleştirileceği endişesi,
• Aile fertlerinden başarılı olan yakınlarına yönelik yapmış olduğu hırs ya da o kişiyi örnek alması,
• Akranlarının iyi sonuçlar alması, kendisinin ise yeterli puanı alamayacağına yönelik olumsuz inancı,
• Ne kadar çok çalışsa da konuların hiçbir zaman bitemeyeceğine yönelik duyduğu kaygı (mükemmeliyetçi yapısından ötürü önüne geçemeyişi),
• Hayatta sınavdan daha önemli başka bir amacının olmadığına yönelik inancı,
• Sınavdan başarısız olursa sevilmeyeceği, saygı duymayacağı, yetersiz görüleceği vb. olumsuz düşüncelerin olması,
• Kardeş, kuzen, komşu çocukları vb. kişilerle sürekli kıyaslamaya tabi tutulacağı ve asla bu durumdan kurtulamayacağı gibi olumsuz inançlar sınava girecek bireyin “doğru olmamasına” rağmen olabildiğine “doğru” olduğunu hissettirmektedir.
Bundan ötürü, sınav kaygısının gündemde olduğu evlerde, aileler mutlaka;
• Öncelikle, ebeveyn olarak sınavın kendileri için ne anlama geldiğini, sınavın stres yaratıp yaratmadığına bakmalılardır. Çünkü ebeveynin kaygısı, korkusu direk ya da dolaylı olarak çocuğa geçebilmektedir.
• Çocuğun yanında sınav hakkında ne gibi konuşmalar yapıldığı, sınav sonuçlarına yönelik ne gibi ifadeler kullandıkları, sonuca dair nasıl yaklaşım sergiledikleri gözlenmelidir.
• Çocuğunuz başka bir arkadaşı ile kendisini kıyaslasa dahi sizin kullanacağınız dil kıyaslamadan uzak olmalıdır.
• Çocuğunuzun her bitirdiği konuyu “gördün mü bir konu daha bitti” ya da “aferin, çaba gösterdiğin her gün bir konuyu daha bitirebilirsin” gibi sözel pekiştireçlerle desteklemeniz çocuğun “sadece bir konu bitti, ama daha bir sürü konu var” büyütmesinden uzak durmasına neden olacaktır.
• Ders çalışma saatleri dışında derse ya da sınava yönelik konuşmalardan uzak durulması, “boş vaktin” daha kaliteli ve sağlıklı geçmesine yol açacaktır.
• Sınav öncesi, sınava dair konuşma yapılmaması, çalışılmayan bir konunun o gün içinde çalışılmaması, belki 1–2 saatlik göz atma şeklinde geçirilmesi kişinin stres düzeyini arttırmayacaktır. Bundan ötürü, konu tekrarları aylar öncesinden yapılırsa sınav kaygısı da yaşanılmayacaktır.
• Ebeveynlerin, çocuklarını iyi tanımaları, kapasitelerinin ne olduğunu göz ardı etmemeleri gerekmektedir. Bundan ötürü hedefler sağlıklı şekilde belirtilmelidir. Doğru belirlenen hedef, öz güveni de arttıracaktır.
• Ebeveynin geleceğe yönelik beklentisi değil, çocuğun geleceğe yönelik beklentisi merkezde olmalıdır. Aksi halde istemediği bir amaç için çabalamak hem motivasyonu düşürecek hem de ebeveynin yüksek beklentisi var ise hayal kırıklığı yaşatmama adına çocuk sınav kaygısı duyacaktır.
• Çocuğunuza geçmiş başarılarını hatırlatın, daha önce edindiği pozitif deneyimleri anımsaması mevcut olumsuz inancını çürütecektir.
• Hedefine ulaşabilmesi için çocuğunuza yardımcı olunuz, ayrıntılı bir harita çocuğunuzun iyi yol almasına neden olacaktır.
Sınav sonucu ne olursa olsun, başarının tek nedeni olmadığı, duyduğu endişeyi-korkuyu yalnızca kendisinin yaşamadığı, sınava yönelik kendi rolünün ne olduğunu, sınav sonuçlarından dolayı çevresini suçlamamasını, sonuç ne olursa olsun arkasında olduğunuzu, istenilen sonuç alınmasa dahi önünde farklı sınavlar olduğu “ayrıntılı” şekilde dile getirilmelidir. Daha da önemlisi, çocuğunuza sınav sonuçları üzerindeki kontrolün kendisinde olduğunu, çünkü daha önceleri de başarılı olduğu sınavlar olduğunu hatırlatmak kişinin sınava yönelik motivasyonunu arttıracaktır. Tüm bu adımların yerine getirilmesine rağmen çocuğunuzdaki sınav kaygısını azaltamadığınız durumlarda uzman yardımı alınması önemlidir.
Artan sınav kaygısı; sınava kadar yapılan çalışmaları olumsuz etkilemekte, bireyin motivasyonunu düşürmekte, çalışmayı engellemekte, zihin sürekli sınav konularıyla meşgul olduğundan kişinin ve sınava girecek bireyin yakınlarının yaşam kalitesini düşürmekte, kişinin öz güvenini düşürmektedir. Unutulmamalıdır ki;
Sınav stresi yaşayan bireyin;
• Önce ailesi, sonra çevresi tarafından eleştirileceği endişesi,
• Aile fertlerinden başarılı olan yakınlarına yönelik yapmış olduğu hırs ya da o kişiyi örnek alması,
• Akranlarının iyi sonuçlar alması, kendisinin ise yeterli puanı alamayacağına yönelik olumsuz inancı,
• Ne kadar çok çalışsa da konuların hiçbir zaman bitemeyeceğine yönelik duyduğu kaygı (mükemmeliyetçi yapısından ötürü önüne geçemeyişi),
• Hayatta sınavdan daha önemli başka bir amacının olmadığına yönelik inancı,
• Sınavdan başarısız olursa sevilmeyeceği, saygı duymayacağı, yetersiz görüleceği vb. olumsuz düşüncelerin olması,
• Kardeş, kuzen, komşu çocukları vb. kişilerle sürekli kıyaslamaya tabi tutulacağı ve asla bu durumdan kurtulamayacağı gibi olumsuz inançlar sınava girecek bireyin “doğru olmamasına” rağmen olabildiğine “doğru” olduğunu hissettirmektedir.
Bundan ötürü, sınav kaygısının gündemde olduğu evlerde, aileler mutlaka;
• Öncelikle, ebeveyn olarak sınavın kendileri için ne anlama geldiğini, sınavın stres yaratıp yaratmadığına bakmalılardır. Çünkü ebeveynin kaygısı, korkusu direk ya da dolaylı olarak çocuğa geçebilmektedir.
• Çocuğun yanında sınav hakkında ne gibi konuşmalar yapıldığı, sınav sonuçlarına yönelik ne gibi ifadeler kullandıkları, sonuca dair nasıl yaklaşım sergiledikleri gözlenmelidir.
• Çocuğunuz başka bir arkadaşı ile kendisini kıyaslasa dahi sizin kullanacağınız dil kıyaslamadan uzak olmalıdır.
• Çocuğunuzun her bitirdiği konuyu “gördün mü bir konu daha bitti” ya da “aferin, çaba gösterdiğin her gün bir konuyu daha bitirebilirsin” gibi sözel pekiştireçlerle desteklemeniz çocuğun “sadece bir konu bitti, ama daha bir sürü konu var” büyütmesinden uzak durmasına neden olacaktır.
• Ders çalışma saatleri dışında derse ya da sınava yönelik konuşmalardan uzak durulması, “boş vaktin” daha kaliteli ve sağlıklı geçmesine yol açacaktır.
• Sınav öncesi, sınava dair konuşma yapılmaması, çalışılmayan bir konunun o gün içinde çalışılmaması, belki 1–2 saatlik göz atma şeklinde geçirilmesi kişinin stres düzeyini arttırmayacaktır. Bundan ötürü, konu tekrarları aylar öncesinden yapılırsa sınav kaygısı da yaşanılmayacaktır.
• Ebeveynlerin, çocuklarını iyi tanımaları, kapasitelerinin ne olduğunu göz ardı etmemeleri gerekmektedir. Bundan ötürü hedefler sağlıklı şekilde belirtilmelidir. Doğru belirlenen hedef, öz güveni de arttıracaktır.
• Ebeveynin geleceğe yönelik beklentisi değil, çocuğun geleceğe yönelik beklentisi merkezde olmalıdır. Aksi halde istemediği bir amaç için çabalamak hem motivasyonu düşürecek hem de ebeveynin yüksek beklentisi var ise hayal kırıklığı yaşatmama adına çocuk sınav kaygısı duyacaktır.
• Çocuğunuza geçmiş başarılarını hatırlatın, daha önce edindiği pozitif deneyimleri anımsaması mevcut olumsuz inancını çürütecektir.
• Hedefine ulaşabilmesi için çocuğunuza yardımcı olunuz, ayrıntılı bir harita çocuğunuzun iyi yol almasına neden olacaktır.
Sınav sonucu ne olursa olsun, başarının tek nedeni olmadığı, duyduğu endişeyi-korkuyu yalnızca kendisinin yaşamadığı, sınava yönelik kendi rolünün ne olduğunu, sınav sonuçlarından dolayı çevresini suçlamamasını, sonuç ne olursa olsun arkasında olduğunuzu, istenilen sonuç alınmasa dahi önünde farklı sınavlar olduğu “ayrıntılı” şekilde dile getirilmelidir. Daha da önemlisi, çocuğunuza sınav sonuçları üzerindeki kontrolün kendisinde olduğunu, çünkü daha önceleri de başarılı olduğu sınavlar olduğunu hatırlatmak kişinin sınava yönelik motivasyonunu arttıracaktır. Tüm bu adımların yerine getirilmesine rağmen çocuğunuzdaki sınav kaygısını azaltamadığınız durumlarda uzman yardımı alınması önemlidir.
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Ebeveynler Sınav Kaygısını Nasıl Azaltabilirler?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Duygu YÜKSEL'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Duygu YÜKSEL'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.