2007'den Bugüne 92,312 Tavsiye, 28,221 Uzman ve 19,978 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Yaşamdaki İlkler, İster Olumlu, İster Olumsuz, Unutulmaz
MAKALE #19790 © Yazan Uzm.Psk.Ebru ZORLUTUNA | Yayın Eylül 2018 | 2,605 Okuyucu
Hayatımız boyunca ilkler her zaman önemli ve kıymetli olmuştur. İlk kez yürümek, ilk kez konuşmak, ilk kez bisiklet binmek, ilk kez araba sürmek ya da ilk kez sevmek... İlk anıların unutulmayan bir yanı vardır. Topluluk önünde ilk kez şarkı söylemeyi ya da dans etmeyi kim unutabilir ki? Bunların yanında öyle bir ilk vardır ki insanın eğitim hayatının temelini oluşturabilir. O da ilk defa okula başlamaktır. İlk okul deneyiminin yanında ilk öğretmen ilişkisi de unutulmazdır.

İlkler bu kadar önemliyken bize düşen bunları olabildiğince olumlu yaşanmasını sağlamaktır. Güzel olarak anılan ilk deneyimler kadar olumsuz ya da travmatik olarak anılan ilk deneyimler de mevcuttur. Hayatta hiçbir ilk unutulmazdır. İnsan unutsa da beyin ve beden unutmamaktadır. Hepimiz ilk öğretmenimizi hatırlarız. Ona dair özellikleri, bilgileri daha dün gibi anımsarız. Öğretmenimizle ilk kurduğumuz bağ çok özeldir. Bu bağ karşılıklı olsa da daha çok öğretmenin ilgisine bağlıdır. Bağ kurmakta sorun yaşamayan, çocukları ve mesleğini seven her öğretmen kolayca ilişki kurabilmektedir. Böylece bu öğretmenin öğrencisi de hem kolay uyum sağlayacak hem de ilk okul deneyimi olumlu geçecektir. Bunun tam tersi durumunda öğrencinin olumsuz bir okul deneyimi olabilir.

Olumlu ya da olumsuz hiç bir ilk unutulmaz. Olumsuz ilkler derin izler bıraktığı için daha çok rahatsız ederler. Olumsuz ilkler görünürde belli olmaz. Örneğin; bir çocuk dünyaya geldiğinde ona merhaba dememiş bir annenin ilk yaşattığı deneyimi düşünün. Bir çocuğun ilk defa bağ kuracağı annenin şefkatten yoksun olduğunu hayal edin. Aslında ilkler olumlu olduğu kadar olumsuz da yaşanıyor. İkisinin tek ortak özelliği belki de unutulmaz olmalarıdır.

Olumsuz ilkler bazen gözle görünür şekilde belli olmayabilir. Tahminler yürütülse de altından bambaşka bir “ilk” çıkabilir. Okulun ilk zamanları bazı çocuklar okula alışmakta zorlanabilir. Sabah yataktan kalkmak istemeyebilir hatta evden zorla çıkartmak zorunda kalınabilir. Bu süreçte çoğu anne babanın aklından “acaba okulda bir şey mi oldu?”, “Öğretmeniyle ilgili bir sorun mu var?” Ya da “okula erken mi başlattık?” Gibi düşünceler geçebilir. Aslında oryantasyon sürecinde çocukların bu tepkileri normaldir. Bir çocuk 5-6 hafta sonra hala annesinden ayrılmakta zorlanıyorsa o zaman harekete geçmek gerekir. Anne babanın aklından geçen bir çok düşünce buzdağının görünen kısmı olabilir. Bir uzmandan destek alındığında okula başlamayla ilgili aklınıza gelmeyen bir çok “ilk” ortaya çıkabilir. Buzdağının görünmeyen kısımlarının onarılması için zaman gerekebilir. İlk olumsuz deneyimler için bir uzman yardımı gerekebilir.

Hayatta olumlu olduğu kadar elbette olumsuz anılar da yaşanmaktadır. Doğal afetler gibi doğa olaylarının önüne maalesef geçilememektedir. Bunun yanında insan eliyle olan travmatik deneyimler de vardır. Yaşanan olumsuz deneyim ne olursa olsun kişide nasıl bir iz bıraktığı önemlidir. Kişinin bu deneyim sonrasında nasıl bir inanç geliştirdiği daha sonraki deneyimlerini de etkileyecektir. Tıpkı olumsuz okul deneyimi gibi. Okul öncesinde ilk deneyimin olumsuz olması sonraki okul algısını da olumsuz yönde etkileyebilir. Bunun için her okulun çocuğa özgü sağlıklı bir oryantasyon programı planlaması gerekir. Anneden ayrıştırıp öğretmene bağlanması için yumuşak bir geçiş sağlanmalıdır.

Okul öncesinin ilk deneyimi oryantasyon dönemidir. Oryantasyon süreci sağlıklı planlanmamışsa çocuğun ilk okul deneyimi baştan olumsuz yöne gidebilir. Her çocuk farklıdır. Her çocuğa farklı bir oryantasyon da gerekebilir. Kimi çocuğa 3 gün oryantasyon iyi gelirken kimi çocuğa ise 1 hafta iyi gelmektedir. Anneden ayrışmakta zorlanan bir çocuğu 3 günde okula girmesi için zorlamak daha büyük bir travmatik deneyime neden olur. Okulların bu konuda bilinçli olması gerekir. Her çocuk aynı geçmişe sahip değildir. Geçmişini bilmediğiniz bir anne-çocuk ilişkisini basit bir 3 günle kısıtlayamayız. Çocukların bir çoğu hemen hemen bu süre içerisinde sağlıklı bir oryantasyon sağlandığında alışmaktadır. Alışmayan çocuklar için mutlaka okulun B planı olmalıdır. Bunlar; oryantasyon sürecini uzatmak, kısa süreli ayrılıklar, yarım gün gibi deneyimlerin yaşatılması olarak planlanabilir. Fakat bir çok okul ya da öğretmen “hazır öğrenci” istemektedir. Hazır öğrenci, okula hemen alışan öğrencidir. Aynı zamanda sorun çıkartmayan öğrenci profilidir. Eğer okul öncesi alanında çalışıyorsanız “hazır öğrenci” zihniyetinden kurtulmak gerekir. En güvenli kollardan okula gelen bir çocuğun hazır olması ne kadar gerçekçi olabilir. Her çocuk okula ilk başladığında öğretmenini dener. Annesinden ayrılmakta zorlanır, çok ağlar, kendini yerlere atar, öğretmenin sınırlarını zorlar, öğretmenin dediklerini yapmaz. Bir çocuğun bunları yapması aslında bir bağ kurma çabasıdır. Öğretmeninin sınırlarını zorlamasının nedeni “her şeye rağmen annem gibi beni kabul edecek mi?” Dir. Aslında öğretmenin tepkilerini tanımak, anlamak ve sınırlarını bilmek için zorlayıcı davranmaktadır. Bir çocuk ilk deneyimlerini bu şekilde oluştururken öğretmenlerin nasıl davrandığı çok önemlidir. Bu süreçte öğretmen, çocukla baş edemeyip reddedici yaklaştığında zaten çocukla bağ kuramayacaktır. Bu da beraberinde “okula gelmeme” durumlarına neden olabilir. Ailevi konudaki ilk deneyimler için okul sadece destek almaları yönünde yardımcı olabilir. Fakat, okul ve öğretmenlerin ilk okul deneyimi için yapabileceği şeyler vardır. Okulda çalışan biri olarak, genellikle sorunları kendimizden uzaklaştırmak rahatlatır. Bir öğrencinin sorunu olduğunda aile hakkında da bir bilgi alındığında hemen “ailevi sorun” diye uzaklaştırırız. Fakat, sorun yine de çözülmez. Ailevi sorunu biz çözemeyiz. Buna ancak bir uzman karar verebilir. Okul ya da öğretmen olarak öğrencilerin ilk okul deneyimi olan zaman diliminde kendi yapabileceklerimizi de düşünmeliyiz. Ailevi sorunu bir kenara koyup bütün gün okulda bizimle olan öğrenci için nasıl bir katkı sağlanacağı düşünülmelidir. Ailesinden çok öğretmenini gören bir çocuk için öğretmeni önemlidir ve değişim yaratabilir. Bir öğretmen çocukların düşünce ya da duygusunda ilk öğretmeni olmanın gururunu bilmelidir.


Okul öncesi dönemde çocuklar okulla ilgili boş bir sayfayı doldururlar. Sayfayı ikiye ayırırlar. İlk olumlu deneyimlerini bir tarafa olumsuz olanları ise diğer tarafa hatta en alta saklarlar. Bunlarla ilgili inançlar geliştirirler. İlk deneyimleri sonucu ya olumlu ya da olumsuz inançları oluşmaya başlar. Öğretmenler, bu konuda çok önemli bir roldedir. Çocuklar, öğretmenlerinin gözlerinin içerisine bakarlar. İlk yaptığı resmi gösterirler. İlk şarkısını söylerler. İlk oyuncağını tamir ederler. Anneden sonra bütün gün zamanının neredeyse çoğunu okulda geçiren çocuklar öğretmenine göre hareket ederler. Bir öğretmen çocuğun kendiyle ilgili alacağı kararları etkileyebilirler. Bir çocuk ilk yaptığı resmi öğretmenine gösterdiğinde önemsenmezse ya da ağır eleştirilirse “başarısızım” inancı geliştirebilir. Bunun yanında bir öğretmen sınıfta popüler çocuğu sürekli kucağına alıp, sevip, okşarsa diğer çocuklar kendileriyle ilgili “değersizim”, “sevilmiyorum” kararına varabilirler.

Anaokulu oryantasyonları başlarken bunların hepsini tekrardan gözden geçirmek gerekir. Aile kısmını çözemesek de okul olarak her zaman yapabildiğimizin en iyisini yapmalıyız. Okul ve öğretmen olarak önemli bir görevimiz var. Bir çocuğa “ilk” yaşatıyoruz. Bir çocuğun hayatında bir ilk olmak kadar gurur verici bir şey olamaz. Bunun için bir öğretmen çocuklara “olumlu ilkleri” yaşatmak adına kendini mesleğe adamalıdır. Anaokulları da öğretmenleri bu konuda desteklemelidir. Bir çocuğun sırtına olumsuz bir yük bindirdiğimizde ileriki yıllarında katlanarak devam ediyor. İlk okul deneyimi olumsuz olan bir öğrenci belki yıllarca okula gitmek istemiyor. Sürekli karnı ağrıyor, evde kalmak istiyor, okuldan anne babasının alması için uğraşıyor, akademik başarısı düşüyor gibi nedenler olabiliyor. Çocukların sırtına ağır yükler yüklemek yerine sevgiyle diğer okullara uğurlayalım.

Çocuklar ilkleri anaokulunda yaşıyorsa o zaman öğretmenlerin de kendilerine iyi bakmaları gerekir. Eğer bağlanma ile ilgili ilklerinde sıkıntı yaşıyorlarsa hemen destek almalıdırlar. Çünkü bağlanma sorunu olan bir öğretmen öğrencilerine bağlanmakta da zorlanacaktır. İlk okul deneyiminde problem yaşamış bir öğretmen her oryantasyon döneminde tetiklenebilir. Bu öğretmenler bu süreçte problem çözmekte zorlanabilir. Bunun için öğretmenler de kendi ilkleriyle ilgili yardım almaktan çekinmemelidir.

Umarım her okul ya da öğretmen öğrenciler için olumlu ve unutulmaz bir “ilk” olur...
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Yaşamdaki İlkler, İster Olumlu, İster Olumsuz, Unutulmaz" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Ebru ZORLUTUNA'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Ebru ZORLUTUNA'nın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Ebru ZORLUTUNA Fotoğraf
Uzm.Psk.Ebru ZORLUTUNA
İzmir (Online hizmet de veriyor)
Uzman Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi11 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Ebru ZORLUTUNA'nın Yazıları
► Ergen Ne İster Psk.Gonca BAĞLAR
► Kadın Ne İster? Psk.Ziya ÜNLÜTÜRK
► Kadınlar Ne İster ?... Psk.Cüneyt KAYA
► Kadınlar Erkeklerden Ne İster? Psk.Serhat DAMAR
► Kadın Anlaşılmak İster Dr.Mehmet TEKNECİ
► İlişki Emek İster Psk.Banu AKMAN ŞAHİN
► Çocuklar Anne Babadan Ne İster? Psk.Şeyma KOÇAK
► Çalışan İnsanlar Gelişmek İster. Psk.Nilüfer ŞİŞMAN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,978 uzman makalesi arasında 'Yaşamdaki İlkler, İster Olumlu, İster Olumsuz, Unutulmaz' başlığıyla benzeşen toplam 21 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Kendimlik Zamanları Ocak 2021
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


11:20
Top