2007'den Bugüne 92,323 Tavsiye, 28,223 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Evde Kaba, Fevri, Öfkeli, Umursamaz. Dışarıda Sakin, Uysal, Kibar.
MAKALE #23025 © Yazan Uzm.Psk.Vedat AKDEMİR | Yayın Ağustos 2023 | 1,161 Okuyucu ÇOK OKUNUYOR
EVDE KABA, FEVRİ, ÖFKELİ, UMURSAMAZ. DIŞARIDA SAKİN, UYSAL, KİBAR.

Onu başkalarına anlattığınızda, anlattığınız şeylere kimse inanamaz, “Gerçekten mi, dışarıdan hiç öyle biri gibi durmuyor” derler. Siz anlattıkça karşınızdaki kişinin hayret etme seviyesi daha da çok artar. Çok şaşırırlar. Onu öyle bilmediklerini dışarıda çok sessiz, çok kibar, çok beyefendi veya çok hanımefendi olduğunu söylerler. Hatta bazen sizin abarttığınızı veya yalan söylediğinizi bile düşünebilirler.

Bazı insanlar dışarıda ve ev ortamında çok farklı profiller sergiler. Sanki evdeki kişi ile dışarıdaki o kişi arasında uçurum varmış gibidir. Evde genellikle öfkeli, kaba, fevri, vurdumduymaz ve çok cahil biri gibi davranırlar. Dışarıda ise herkese karşı çok kibar, nazik, modern, anlayışlı, hoşgörülü ve sabırlıdırlar. Onlardan evde duymadığınız “Lütfen, rica ederim, elinize sağlık, teşekkür ederim, tabii ki, özür dilerim, affedersiniz gibi kelimeleri” dışarıda sık sık duyarsınız. Bazen evde, size çılgınca bağıran, öfkelenen, suçlayan, eleştiren, size karşı hiç tahammülü ve sabrı olmayan bu kişilerin dışarıda kimseye bir şey diyemediğini, birisi ona bir şey söylese cevap veremediğini veya hiç büyütmediğini, insanları alttan aldığını görürsünüz. Evde sorumluluklarla ilgili konuda o kadar duyarsız olan bu kişinin dışarıda sorumluluklar, iş bölümü, eşit paylaşım, kadın hakları, özgürlükler gibi konulardaki o harika söylemlerini duyunca da şaşırıp kalırsınız. Sanki evdeki kişi ile dışarıdaki o kişi aynı kişiler değildir.

Bu kişiler özellikle dışarıdaki insanlarla çatışmak istemezler. Çoğu zaman dışarıda bir şey talep edilecek durumlara kendilerini sokmazlar böyle bir şey olursa da, ya hayır diyemezler ya da bir şey isteyemezler. Sadece kendi işine odaklanan, idare eden, uzlaşmacı, çatışmadan kaçınan, herkesi memnun etmeye çalışan bir tutum sergilerler. Dışarıda birileriyle çatışsa genellikle alttan alır ve sorunu büyütmezler. Sizin evdeki en küçük hatanızda aslan kesilen bu kişiler, dışarıda süt dökmüş kedi gibi susup kalırlar. Evdeki o baskın, agresif tavırdan, o kükremelerden eser yoktur dışarıda.

Bu kişiler dışarıda herkese karşı bu kadar hoşgörülü ve verici davrandıktan sonra çok stres yüklenirler. Çoğu vakit onaylamadıkları ve doğru bulmadıkları şeyleri kabullenirler. Kendilerine yapılan haksızlıklara karşı gelmedikleri, yeteri ölçüde tepki vermedikleri için içten içe öfkelenirler. Fakat bunu kaygılarından dolayı ifade edemezler. İç dünyalarında bu ifade edilmemiş duygular sıkışır, huzursuzluk ve gerginlik oluşturur. Bazen bu ifade edilmemiş duygular bedenlerine yansır. Sürekli yorgunluk, sırt ağrıları, çarpıntı, nefes alamama gibi şikayetlere dönüşür. Bu yüzden evde sık sık yorgunluklarından ve bedensel şikayetlerinden bahsederler.

Bütün bu pasif, alttan alan tutumlara rağmen eğer dışarıda bir sorun yaşarlarsa bunu hemen evdeki kişilere yansıtır, evde bir huzursuzluk dalgası yayarlar. Bütün öfkelerini onlardan çıkarırlar. Aile bireyleri onun öfkesini yatıştırmak, içindeki huzursuzluğu ve gerginliği atmak için bir nevi boks torbası gibidir. Evdekiler de onun bu yapısını bildikleri için böyle zamanlarda ona yaklaşmaz, ondan uzak dururlar.

Dışarıda kendini baskılayan, kontrol eden, istediği gibi davranamayan bu kişiler, eve gelince içlerindeki o kontrol mekanizması ortadan kalkar ve çok başka biri gibi davranırlar. Kontrol mekanizmasının evde ortadan kalkmasındaki en önemli etken; Evdekilerin onu her haliyle kabul edeceği, o ne yapsa da onu terk etmeyeceği, ona büyük bir zarar vermeyeceğine yönelik bilinçaltlarında olan inançlarıdır. O yüzden evde çok rahat davranırlar. O ne yapsa da evdekiler onu kabul edecektir. Belki evdekiler bu durumdan rahatsız olacak, karşı gelecek ama günün sonunda aralarındaki bağdan dolayı onu kabul edeceklerdir. Bu yönüyle burayı çok güvenli limanları olarak görürler. Bu güvenli ortam da onların rahatça istediklerini yapmalarına imkan verir.

Genellikle bu kişi evdeki diğer ebeveyni bastırmıştır. Aşırı agresif, kontrolcü, suçlayıcı, eleştirici tutumlarıyla bir nevi diğer ebeveyni esir almış gibidir. Evde herkes ondan korktuğu için kimse ona ses çıkaramaz. Fakat ses çıkarmadıkça bu kişiler, onların daha fazla üzerine gelir. Evdeki diğer kişilerin en büyük korkusu ona karşı gelirlerse onun kontrolünü kaybedeceği ve çok çok kötü şeyler olacağıyla ilgili inançlarıdır. Evdekilerin gözünü öylesine korkutmuştur ki kimse ona karşı gelemez, karşı gelmek aklının ucuna bile gelmez. Onların gözünü bu kadar korkutmuş olmasına rağmen çoğunlukla o kadar cesur ve gözü kara değildirler. Onların bu öfkeli, agresif tutumları genellikle güvenli ortamlarda ortaya çıkar. Aile bireylerine acımasız ve gözü kara şeklinde davranırlar. Başkalarına çok nadir yükselebilirler ama orda bile çoğunlukla çok ileri gidemezler, kendilerini tutarlar. Zaten bu kadar cesur, kararlı ve kendilerine güvenen biri olsalardı; dışarıda da aynı tutumları sergilerlerdi fakat onlar hiçbir zaman evdeki gibi dışarıda davranamazlar. Çünkü derinlerde yoğun kaygı ve korkuları vardır.

Bu kişilerin büyük çoğunluğu kendilerini beğenmiş kişilerdir. Ona göre kendisi en dürüst, en etik, en ahlaklı, en bilgili, en iyi kişidir. Diğer insanlar ise yalancı, cahil, hırsız, art niyetli, güvenilmek kişilerdir. Genellikle insanları beğenmediklerini, onaylamadıklarını, insanlara kibirli, üsten bakan bir tavır sergilediklerini görürsünüz. Sürekli insanları eleştirir ve şikayet ederler. Kolay kolay kimseyi beğenmeler, O yüzden genellikle pek arkadaşları yoktur. Çok sosyal değildirler.

Bu kişilerin çocukluklarında yeteri derecede değer almadıklarını, önemsenmediklerini, olumsuz psikolojik koşullarda yaşadıklarını, sevilmediklerini söyleyebiliriz. Genellikle bilinçaltlarında çok yoğun bir değersizlik ve yetersizlik duyguları vardır. O yüzden hep dışarıdan bir değer almaya ve onaylanmaya yönelik davranışlar sergilerler.

Bilinçaltının derinliklerinde kendilerini değersiz buldukları için kendinden olana da değer vermezler. "Kendisi değerli değilse kendisinden olan nasıl değerli olabilir?" şeklinde bilinçaltında şemaları vardır. O, özünde kendini değerli ve özel görmediği için ona değer veren insanların değerini de anlayamaz, onlar yanılıyordur. Bu nedenle sürekli onları zorlayarak, hırpalayarak onların kendisine değer vermesine engel olurlar. Böylece içlerindeki değersizlik ve yetersizlik inancının doğruluğunu ortaya çıkarmaya çalışırlar.

Bu kişilerin yaptıkları en büyük hata dışarıdaki insanlara çok iyi davranırken evdeki kimselere karşı çok kötü davranışlarıdır. Oysa bu dünyada en iyi davranmanız gereken kişiler en yakınınızda bulunan kişilerdir. Çünkü bu kişiler sizin bir parçanız ve aynı zamanda siz bir sorun veya problem yaşadığınızda sizin yanınızda bulunacak yegane kişilerdir. Sizin her koşulda yanınızda bulunan ve sizi koşulsuz bir şekilde seven ve değer veren kişileri görmeyip sizi koşullu seven ve her zaman yanınızda bulunmayacak kişilere daha çok değer vermek büyük bir yanılgıdır. O yüzden bu kişilerin içlerindeki bu yetersizlik ve değersizlik şemalarıyla yüzleşmeleri gerekir. Bu şemaların nerden geldiği onda nasıl davranışlara yol açtığı, hayatlarını geçmişten günümüze nasıl etkilediğini görmeleri gerekir. Bu yüzleşme ve farkındalık olmadan bu kişilerin değişmesi çok zordur. Bu nedenle bu kişilerin mutlaka bir psikoterapi sürecinden geçmesi gerekir. Fakat onların kendilerini beğenmiş, kibirli davranışı bu sürece girmelerine engel olur. Psikoterapi almayı gururlarına yediremezler. Zaten onlara göre onlarda bir sorun yoktur. Bütün sorun diğer kişilerdedir.

Bu kişiler ailedeki herkesi sindirmiştir. Fakat bu kişiyi alttan almak, sürekli onun suyuna gitmek, sorun çıkmasın, problem olmasın diye susmak maalesef hiçbir sorunu çözmez. Bu kişiler genellikle bu tutumlardan cesaret alır ve sınırları her zaman daha fazla zorlarlar. Bu kişiye karşı gelinmediği ve sınır konulmadığı vakit, bu kişinin baskıcı tutumu çok uzun yıllar boyunca devam eder ve bu kişi bütün aile bireylerinin psikolojisini bozar. Bu yüzden zor olsa da, problem çıksa da bu kişiler sınır koymak gerekir. Çünkü “Cesurlar bir gün, korkalar her gün ölür.”

Bu tarz ailelerde herkes suçu bu kişiye atarak sorumluluklarından kurtulmaya çalışır. Tüm bu yaşananların olmasının nedeni bu kişidir. Bu, büyük oranda doğrudur ama tam olarak doğru değildir. Karşı taraf çok kötü davranmıştır, çok haksızlık yapmıştır ama ailedeki diğer ebeveyn veya yetişkinler de bu duruma göz yummuş, sorumluluklarından kaçmıştır. Bir takım gerekçelere sığınarak susmuş, karşı gelmemiş, inisiyatif almamış böylece o ailedeki herkesin bir ömür boyunca yaşayacağı psikolojik sorunlara göz yummuştur. Yine Julius Caesar :“Barış istiyorsanız savaşa hazır olun” demiştir. Savaşmak sadece fiziksel olarak tepki vermek değildir. Sınır koymak, hayır demek, kararlar almaktır aynı zamanda. O yüzden ailedeki diğer ebeveyn veya yetişkinler de mutlaka neden karşı gelemediği, neden sesini çıkaramadığıyla ilgili kaygı ve korkularını görmeli bunlarla yüzleşmesi gerekir. Bu yüzleşme olmadan istenilen huzurun bulunması çok zordur. Bu nedenle bu kişilerinde psikoterapi süzgecinden geçmesi gerekir.


Uzm. Psikolog Vedat Akdemir
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Evde Kaba, Fevri, Öfkeli, Umursamaz. Dışarıda Sakin, Uysal, Kibar." başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Vedat AKDEMİR'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Vedat AKDEMİR'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     5 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Vedat AKDEMİR Fotoğraf
Uzm.Psk.Vedat AKDEMİR
İzmir (Online hizmet de veriyor)
Uzman Psikolog
Uzman Psikolog / Çift ve Aile Terapisti / EMDR Terapisti
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi23 kez tavsiye edildiİş Adresi KayıtlıTavsiyeEdiyorum.com'u sıkça ziyaret ediyor.
Özgeçmiş - Çalışma Alanları - Makaleler (31) - Videolar - İletişim Bilgileri
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Vedat AKDEMİR'in Yazıları
► Öfkeli Miyiz? Psk.M.Enes İMERT
► Evli ve Öfkeli Psk.Dnş.Mesut Güney YILMAZ
► Öfkeli Çocuklar Psk.Hülya TOPAL
► Çocuğum Neden Öfkeli? Psk.Müge ADALI
► Öfkeli Anneler ve Çocukları Psk.Yasemin TÜZEMEN
► İnatçı ve Öfkeli Çocuklar Psk.Aslı PAKSOY
► Öfkeli Ergen Rehberi Psk.Nihan DİKME
► Öfkeli Bir Gençle Başa Çıkmak Psk.Aslıhan DEĞERLİ AYTOĞAN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Evde Kaba, Fevri, Öfkeli, Umursamaz. Dışarıda Sakin, Uysal, Kibar.' başlığıyla benzeşen toplam 34 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Kendimi Çok Eleştiriyorum. Ne Yapmalıyım? ÇOK OKUNUYOR Kasım 2023
► Değersiz Değilsin Kasım 2021
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


10:28
Top