2007'den Bugüne 92,232 Tavsiye, 28,206 Uzman ve 19,964 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Terapi Nedir, Nasıl Bir Süreçtir?
MAKALE #1733 © Yazan Dr.Ali Algın KÖŞKDERE | Yayın Ekim 2008 | 9,576 Okuyucu
Psikoterapi insana nasıl kendi içine giden bir kapı açabileceğini ve buralarda nasıl gezebileceğini gösterir. Psikoterapide, psikolojik sorunların, belirtilerin ve rahatsızlıkların tedavisinde konuşma kullanılır. Bunu öğrenen insan hayatının sonraki dönemlerinde de sorunlarını çözmede aynı yolu kullanabilir.

Psikoterapinin keşfi

Psikoterapi, psikolojik sorunların, belirtilerin ve rahatsızlıkların tedavisinde konuşmanın kullanıldığı tedavi yöntemidir. Bu yöntem 19. yüzyılda Freud ve arkadaşları tarafından geliştirilmiş, yaygın bir biçimde kullanılmaya başlanmış, üzerinde ciddi bir bilgi birikimi oluşmuş ve daha sonra farklı uygulama biçimleri ortaya çıkmıştır. Psikanalitik psikoterapiye başlarda “konuşma tedavisi” denmiştir. Ama bir süre sonra bu sadece bir konuşma tedavisi olmaktan çıkmış, bir bilim dalı haline gelmiştir. Günümüzde uygulanan birçok psikoterapi türü bulunmaktadır. Psikoterapide hasta ile karşılıklı ilişki ve iletişi mi kullanan, kişinin ve belirtilerin geçmişinin detaylı olarak araştırıldığı bir takım uygulamalar kullanılır. Bu tedaviye başlarda konuşma tedavisi dense de aslında burada temel alınan şey dinleme ve anlamadır.

Kişi ne zaman psikoterapiye gereksinim duyar?

İnsanlar yaşamlarındaki sorunlardan olumsuz yönde etkilendiğinde, ilişkilerinde, iş ve ev yaşamında sorunlar yaşadığında, yaşamlarını olumsuz yönde etkileyen duyguları, düşünceleri ve deneyimleri varsa ve bunlar uzun süredir kendilerini olumsuz yönde etkiliyorsa psikoterapiye başvurabilirler. Eğer yaşadıkları olumsuzluklar ağır düzeydeyse ve sorunlar yaşamlarını bozmaya başladıysa tedavilerine ilaç da eklenir. Buna psikiyatrist karar verir ve tedaviyi sürüdürür.

Terapist ve görüşme

Terapide hastanın anlattıkları dikkatli bir biçimde dinlenir, hasta, hastanın geçmişi ve belirtisinin ortaya çıkış nedeni anlaşılmaya çalışılır. Bu dinleme ve anlama çalışması bir arkadaşlık ilişkisinden farklıdır. Terapist görüşmeyi değerlendirirken zihninin gerisinde psikoterapi için kullandığı bir kuram ve bu kurama dayalı yorumlamalara sahiptir. Aslında terapist kendi benliğini bir tanı ve tedavi aracı olarak kullanır.

Terapide ne olur?

Görüşme sırasında hastanın hikayesinde açık olmayan, anlaşılamayan noktalar vurgulanarak hastadan daha detaylı ve anlaşılır bilgiler edinilir. Burada bir sorgulama değil hastayla beraber bir merak ediş vardır. Karmaşık noktalar üzerinde çalışılarak hastanın bilincinde olduğu ve bilinçdışındaki malzeme arasında bir senkronizasyon sağlanır.

Psikoterapide ikinci adımda, hastanın anlattıkları arasında çelişkili ve zıt gibi görünen konular hastaya gösterilir. Böylece hasta yavaş yavaş bir içgörü kazanır, olaylara bakış açılarını, ilişkilerini ve ilişkilerdeki yerini yeniden tanır ve tanımlar, farklı bakış açıları geliştirir.

Terapi sırasında terapist ve hasta arasındaki ilişki de sık sık gündeme gelir. Çünkü bu ilişki hastanın dışarıdaki yaşamındaki ilişkilerin bir örneğidir ve bu ilişki üzerinde çalışılarak hastanın temel ilişki kurma kalıbında değişiklikler yapılır.

Yorumlama terapinin en önemli araçlarından birisidir. Hastanın geçmişi, ilişkileri, psikolojik belirtileri ile anlattıkları üzerine yapılan yorumlamalarla bilinçdışı ile bağlantılar kurulur. Yorumlamalarla, çatışmaların kökenleri, benliği nasıl etkilediği, kaygılar ve kaygılara karşı kullanılan savunma düzenekleri, arzuların ve dürtülerin hastanın yaşamındaki yeri ortaya çıkarılır.

Mesela terapist hastanın anlattıklarından şüphelendiğini fark ederek hastaya, anlattığı davranışların onun şüphelendiğini gösterdiğini söyleyebilir ve bu konudaki farkındalığını tartabilir. Bu bir yüzleştirmedir. Bununla beraber, hastanın kurtulmak istediği “kötü” bir şeyi terapiste atfetme sebebinin, hastanın kendi şüphesi ve korkusu olduğunu öne sürmek bir yorumlamadır.

Aktarımın yorumlanması da terapi sırasında kullanılan bir araçtır. Aktarım, hastanın görüşmede, kendisi için önemli kişilerle geçmişinde kurduğu çatışmalı ve sorun yaratan ilişkileri, farkında olmadan, tekrar sahnelemesini yansıtan uygunsuz davranışların var olmasıdır. Aktarım tepkilerinin yorumlanması, hastanın burada-ve-şimdi karışıklık yaratan sorunlarla orada-o zaman yaşadıkları arasındaki bağlantıyı kurma olanağı sağlar.

Terapi ve zaman

Yukarıda anlatılan yöntemler kullanılarak kişinin psikolojik belirtileri ortadan kaldırılır ve eğer kişi bu çalışmaya devam ederse kişisel gelişimi devam eder. Tüm bu süreç için acele etmemek gerekir. İyileşme zamana ve çalışmaya ihtiyaç duyar. Terapide hem hasta hem de terapist emek vermeden istenilen değişimi yakalayamaz. Bazen hastalar veya terapistler aceleci davranırlar ve hızlı sonuç elde etmek isterler. Zaman açısından beklentinin yüksek olması hastalarda hayal kırıklılığı yaratır. Şunu unutmamak gerekir ki insandaki değişimler yavaş olur. Eğer kişi içindeki motivasyonu ve merakı canlı tutarsa psikoterapi çok zevkli ve kalıcı bir uğraş ve deneyim olacaktır.

DOKTOR MU? TERAPİST Mİ?

Psikanalitik yönelimli psikoterapide hastaya yaklaşım, diğer tıp alanlarında hastanın sorunlarına yaklaşımdan farklıdır. Yani başka bir alanda çalışan bir doktor gibi açıklamalarla, kuralları anlatarak hastanın bunlara uyması beklenmez. Psikanalitik yönteme uygun bir ilişki kurulur ve hastaya uzun uzun mantıki açıklamalar yapılmaz. Örneğin hasta analiz sırasında bir şeyler yapar; üniversiteyi bırakır, işe girer. Mantığını kullanan bir terapist “Neden böyle yaptın? Okulunu bitirseydin senin için daha iyi olurdu, okuluna dönmeye çalış.” diyebilir. Ama analizde böyle yapılamaz. Çünkü analistin görevi hastanın yaşamını yönlendirmek değil, analiz yapmaktır. Psikoterapi yapan doktorlar genellikle burada zorlanırlar. Doktor olmalarından gelen eğilimle ve onlara yüklenen rol ile, yönlendirici ve müdahaleci davranırlar, yardım etmek isterler. Analizde ise esas yardım sürecin kendisidir. Esas değişim analizden sonra olacaktır. Bu yüzden hastanın neler yaptığına karışılmaz, analiz sırasında hastanın yaptıklarına çok girilmez. Ne olduğu anlaşılmaya çalışılır. Psikoterapiye bir doktor gibi yaklaşılırsa hasta, terapi çerçevesine girmekte zorlanır ve yardım alamadığını düşünerek ayrılabilir, yardım almayı umduğu bir başkasına gidebilir. Eğer devam etmekte olan bir tedavide hasta aynı anda başka bir terapiste giderse bu yaptığı yorumlanır ve analizdeki ilişki korunmaya çalışılır. Burada da üstbenlik gibi davranılmaz, terapi sürecini koruyan bir benlik gibi yaklaşılarak, hasta terapi sürecinin içinde tutulur.

Ülkemizdeki psikiyatristler, genellikle doktor olarak görüldüklerinden, parmağı kanadığında ne yapacağını doktora soran hasta gibi, hastanın kaygısı arttığında terapisti arayıp bir yönlendirme isteyebilir. Eğer terapist “Karına bunu bunu yaptın mı? Karın sana ne yaptı?” gibi sorular sorar yada “Git bir yürüyüş yap, rahatlatabilir.” gibi yönlendirmelerde bulunursa süreç bozulur. Bu yüzden başlangıçtan itibaren yaklaşım biçimini korumak ve kullanılan yöntemin bu biçimde işlediğini hastaya öğretmek gerekir. Bu, katı bir yöntem olarak anlaşılmamalı, bir üstbenlik gibi davranılmamalıdır. Ama yöntemi koruyup sürdürecek kişi hasta değil, terapisttir. Bu, hem çok basit, hem de çok zordur. Diğer alanlardaki doktorların amacı hastaya hemen yardım etmektir, ama analizde yardım; bekleyerek, hemen yardım etmeyerek yapılır. Tabi buradaki beklemeye hastanın tahammül edebilmesi, bunu anlayabilmesi için hastanın iyi seçilmiş olması ve hasta ile terapötik işbirliğinin iyice kurulmuş olması gerekir.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Terapi Nedir, Nasıl Bir Süreçtir?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.Ali Algın KÖŞKDERE'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.Ali Algın KÖŞKDERE'nin izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Dr.Ali Algın KÖŞKDERE
Bursa
Doktor "Ruh sağlığı ve hastalıkları - Psikiyatri"
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi7 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dr.Ali Algın KÖŞKDERE'nin Makaleleri
► Manuel Terapi Nedir Fzt.Ersin SEVER
► Manuel Terapi Nedir? Fzt.Sedat BAYRAK
► Cinsel Terapi Nedir? Dr.Zengibar ÖZARSLAN
► Cinsel Terapi Nedir ? Op.Dr.Ali Ata ÖZDEMİR
► Sujok Terapi Nedir? ÇOK OKUNUYOR Dr.Kasım ALTINTAŞ
► Cinsel Terapi Nedir? Dr.Sevilay ZORLU
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,964 uzman makalesi arasında 'Terapi Nedir, Nasıl Bir Süreçtir?' başlığıyla benzeşen toplam 89 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Kıskançlık ve Haset Mayıs 2015
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


14:19
Top