2007'den Bugüne 92,227 Tavsiye, 28,206 Uzman ve 19,962 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Ebeveynler Açısından Ergenlik Dönemi – Ergendeki Değişimlere Adapte Olmak
MAKALE #21792 © Yazan Uzm.Psk.Beliz EREREN | Yayın Ekim 2020 | 1,311 Okuyucu
Eğer ergen bir çocuğunuz varsa ebeveynliğin en zorlu dönemlerinden birisini yaşıyorsunuz demektir. Ergenlik dönemi, gençler için olduğu kadar ebeveynler için de oldukça zor ve karmaşık bir dönemdir. Çünkü karşılarındaki kişi, artık anne babasının sözünden çıkmayan, ebeveynlerinden bağımsız bir hayatı olmayan o çocuk değildir. Bu zamana kadar onunla kurulan iletişimde, çocuğun ebeveyninden beklentilerinde değişimler olmaya başlamıştır. Bu durum gencin değişimiyle birlikte anne babaların da tutum ve davranışlarında değişimler olmasına neden olur. Karşılıklı yaşanan bu değişimlerle yeni düzene uyum sağlanabilir. Ancak bu değişim söylendiği kadar kolay değildir.

Ergenlik dönemini karmaşıklaştıran nedenlerden birisi ergenin kendisini tam olarak nereye koyacağını bilememesinden kaynaklanır. Bu dönemde ergen, çocukluktan çıkmıştır evet, ama tam olarak bir yetişkin de değildir. Yetişkinlere özgü özelliklere sahip olmak, onlar gibi olmak ister ama bunu nasıl yapacağını ya da yapıp yapamayacağını bilemez. Aynı durum anne babalar için de geçerlidir. Ebeveynler de karşılarındaki bu yeni kişiye nasıl yaklaşacaklarını, nasıl davranmaları gerektiğini bilemezler. Evet, hala onların küçük çocuklarıdır, ancak artık çocuk değillerdir. Onlara çocuk olarak mı yoksa birer yetişkin olarak mı davranmak gerektiği ya da ne zaman çocuk ne zaman yetişkin gibi davranmaları gerekeceği tam bir soru işaretidir. Bu noktada anne babanın, ergenin neyi yapıp neyi yapamayacağına, hangi konularda bireyselleşebileceği hangilerinde hala aileye bağlı kalması gerektiği gibi ergenin rolüne dair fikir birliğine varmaları önemlidir. Tutarlı bir şekilde verilen mesaj ergenin de rolünü benimsemesine yardımcı olacaktır. Anne baba arasındaki fikir ayrılığı, süreci zorlaştıracaktır.

Ergenlerin kendilerini bir yere tam olarak koyamamaları gibi ebeveynler de çocuklarına hangi rolü vereceklerini bilemezler. Bu noktada ebeveynlerin artık çocuklarının büyüdüklerini kabul etmeleri gerekir. Ancak bu durum ebeveynler için her zaman kolay olmaz. Çünkü büyüdüklerini kabul etmek, çocuklarının kendi kontrollerinin dışındaki bir dünyaya gitmelerine izin vermek demektir bir bakıma. Ebeveynler, çocuklarının buna hazır olup olmadıklarına emin olamazlar. Bazen de ebeveynlerin kendileri bu duruma hazır değillerdir. Bu nedenle de çocuklarının büyüdüklerini kabul etmek istemez ve onların bu yeni dünyaya çıkmalarına izin vermezler. Ancak bu doğru bir tutum değildir. Çünkü ebeveynler ne kadar istemeseler, bu gerçeği ne kadar yok saymaya çalışsalar da çocukların aileden bağımsız bir hayat kurmaları gerekir. Bu, sağlıklı ve olması gereken bir düzenin parçasıdır. Anne babalar, onları düşünerek, onların iyiliği için olduğuna inanarak çocukları ne kadar kısıtlarlarsa inandıklarının aksine bir sonuç elde ederler. Bunu yaparak çocuklarının birey olmalarının önüne ciddi bir engel koymuş olurlar. Eğer çocuklarının güçlü, ayakları yere basan ve kendine yeten bireyler olmalarını istiyorlarsa ebeveynlerin, çocuklarının artık çocuk olmadıklarını, büyüdüklerini kabul etmeleri gerekir.

Yavaş yavaş aileden kopup bağımsızlık isteyen, özgürlük arayışına giren ergenler ailesinden bağımsız, kendi kurdukları bir dünya yaratmaya çalışırlar. Bu kopma, aile ile hiçbir bağının kalmayacağı değil, ailesinin dışında da tek başına var olabilmesi anlamına geliyor. Oldukça doğal ve olması gereken bu süreç, ebeveynlere bazen ürkütücü bir tablo olarak gözükebilir. Anne babalar bu dönemde çocuklarının kendilerinden uzaklaştıklarını düşünür ve üzülür, paniklerler. Bunun doğrultusunda da baskıcı bir tutum sergileme eğilimi gösterirler. Ancak anne babaların bu dönemi çocuklarının onlardan uzaklaşması olarak değil, onların bireyselleşme, aynı kendilerinin yaptıkları gibi kendi dünyalarını inşa etme çabası içinde oldukları doğal bir dönem olarak görmeleri gerekir. Süreci bu şekilde görmek, olası çatışmaların önüne geçer ve ebeveyn ergen arasında güven üzerine kurulu bir bağ oluşmasına katkı sağlar. Ancak unutmamak gerekir ki ergenlerin bireyselleşme süreci ebeveynlerin onları tamamen bırakacağı anlamına gelmez. Aksine bu dönemde ergenlerin anne babalarının desteğine normalde olduğundan çok daha fazla ihtiyaçları vardır. Dönem, yaş, konu ne olursa olsun çocukların en temel ihtiyaçları ailelerinden alacakları sevgi ve onaydır.

Ebeveyn ergen çatışmasının aslında ergen için işlevsel bir tarafı da vardır. Aileden kopmak isteyen ergen bunu her zaman kolayca yapamaz. Sevdiği ve güvende hissettiği bir yerden kopması kolay değildir. Bu nedenle kendisine bir neden bulmak ister. Bunun için de evdeki en küçük sorun büyük karmaşalara, sonu gelmez tartışmalara dönebilir. Aslında ergenin bir bakıma bu çatışmalara ihtiyacı vardır. Bu tartışmalar, çatışmalar sayesinde ergenin aileden kopup bireyselleşme süreci çok daha kolay olacaktır. Çünkü ebeveyn ergen ilişkisi ne kadar yakınsa bu uzaklaşma süreci o kadar zor olacaktır ergen için. Bu noktada yaşanılan bu çatışmaların ergen için de zor olduğunun ama onun kendi başına bir birey olması için bir bakıma gerekli olduğunu da fark etmek önemlidir. Duruma bu şekilde bakıldığında ebeveynler için bu durum çok daha anlaşılır olacaktır.

Ebeveyn – Ergen İlişkisi ve İletişimi İçin Öneriler

•Ergenlik döneminin kolay ve sorunsuz şekilde atlatılması için ergen kadar ebeveynlerin de bu döneme ve dönemin getirilerini hazır olması gerekir. Ergenlik döneminde çocuğunuzda gerçekleşecek olan fiziksel, psikolojik, bilişsel değişimlerin neler olduğunu öğrenin. Dönemin kendisine özgü özelliklerini bilin. Böylece anlam veremediğiniz birçok davranışı, hareketi ve seçimi sizin için daha anlaşılır bir hal alacaktır.

•Bu dönemde karşılaşılan aykırı davranışlar, isyanlar, yeni arayışlar gibi çocuğunuzun tutum ve davranışların ergenlik dönemine özgü olduğunu bilmeniz gerekiyor. Evet, çoğunlukla zorlayıcı olabiliyor, ancak bütün bunların ergenliğin bir parçası. Ebeveyn olarak bunu kendinize hatırlatırsanız ergen çocuğunuza da içinde bulunduğunuz döneme de çok daha farklı bakacaksınız.

•Yakın bir zamana kadar küçük bir çocuk olan oğlunuz / kızınız artık çocuk değil, yetişkin olma yolunda hızlı adımlarla ilerleyen birisi. Bu nedenle biraz geri çekilip kendi başına hareket etmesine, gerekiyorsa hata yapmasına izin vermelisiniz.

•“Çocuğum değişiyor” diye üzülmek yerine “çocuğum büyüyor” diye sevinin. Yaşadığı bu değişimler büyümenin kaçınılmaz parçalarıdır.

•Çocuğunuza yaşadığı sorunla ilgili öğüt vermek, kendi yaşadıklarınızdan yola çıkarak örnekler vermek, tavsiyelerde bulunmak yerine önce onu dinleyin. Sizinle bir sorununu paylaşmasının öncelikli nedeni sizin desteğinize ihtiyaç duymasıdır. Bu destek özellikle dinlemekle sağlanıyor. Sadece onu dinlemek bazen saatlerce vereceğiniz öğütlerden, anlatacağınız hikayelerden çok daha etkili ve faydalı oluyor.

•Kendinizle ergen çocuğunuzu karşılaştırmayın. Onun yaşındayken sizin çok farklı değerleriniz, davranışlarınız olabilir. Bu oldukça normal ve olması beklenen bir şey. Çünkü arada kuşak farkı var. Zamanın değişimiyle insanların, ergenlerin ihtiyaçları ve eğilimleri de aynı şekilde değişiyor.

•Çocuğunuza yeni bir şey öğretmek, onun belirli davranışları kazanmasını istiyorsanız ona rol model olun. Böylece hem onun bu davranışı öğrenmesi daha hızlı ve kalıcı olur, çünkü çocuklar gözlemleyerek öğrenirler, hem de aranızdaki bağ kuvvetlenir. Aynı zamanda sizin yapmadığınız, önem vermediğiniz bir şeyi onun yapmasını istediğiniz için yaşadığınız/yaşayacağınız tartışmalar da ortadan kalkar.

•Bu dönemde ergen çocuğunuzun her davranışını, tavrını anlamayabilirsiniz. Önemli olan; tam olarak onun gözünden göremeseniz bile bunun için çaba harcamanız. Bu çabanız emin olun çocuğunuz tarafından görülecektir. Böylece onu anlamaya çalışırken aynı zamanda ona istediği şeyi de vermiş olursunuz.

•Çocuğunuzun sorumluluk sahibi bir birey olmasını istiyorsanız ona sorumluluklar vermeniz gerekir. Yaşına uygun vereceğiniz sorumluluklar onu hem yetişkinliğe hazırlar hem de ona güvendiğiniz mesajını verdiğiniz için onun da kendisine olan güveninin artmasına yardımcı olur.

•Kendisiyle ilgili bu kadar kafasının karışık olduğu dönemde ona sahip olduğu olumlu ve güçlü yanlarını göstermekten kaçınmayın. Hatta buna ekstra önem verin. Çünkü kendisinden çok memnun ve emin görüntüsünün altında aslında kendisinden çok da emin olamayan biri yatıyor. Ona göstereceğiniz sahip olduğu olumlu ve güçlü tarafları, kendisiyle barışmasına ve kendisinden memnun birisi olmasına yardımcı olacaktır.

•Olumlu özelliklere odaklanmak kadar dağınıklık, sorumsuzluk gibi olumsuz özelliklerin üzerinde çok fazla durmamak da önemli. Çünkü kötü olarak gördüğünüz bu özellikleri devamlı olarak dile getirmeniz ve bununla ilgili konuşmanız bu davranışların ortadan kalkmasından çok, daha da yerleşmesine neden olur. Aynı zamanda sizin onun sadece kötü yönlerini gördüğünüze dair bir inanışı olur.

•Gelecek planları, meslek seçimiyle ilgili paylaşımlarınızda onun için kendi hayallerinizden değil, onun kendisi için neler istediğinden konuşun. Onun isteklerine önem verin, saygı gösterin.

•Çocuğunuzla ilgili kararlarınızda tutarlı ve istikrarlı olun. Böylece sizinle olan ilişkisinde duruşunuza ve söylediklerinize saygı duyacak, ne zaman ne yapması gerektiği hakkında daha net fikirleri olacaktır.

•Onun da dahil olduğu konularla ilgili her zaman fikirlerini alın. Çok önemli bir konu olmasa da en küçük şey de bile onun düşüncelerinin de önemli olduğu mesajını verin.

•Aileyle kurulan ilişki, ergenin diğer insanlarla kuracağı ilişkinin temelini oluşturur. Bu nedenle çocuğunuzun insanlarla hangi duygu ve değerlere dayalı ilişkiler kurmasını istediğinizi düşünün. Eğer sevgi ve güvene dayalı ilişkiler kurmasını istiyorsanız sizin de aynı şeylere, sevgi ve güven temelinde bir ilişkiniz olduğundan emin olun.

•İyi bir iletişim kurmak için iyi bir dinleyici olmak gerekir. İyi bir dinleyici olmak da karşısındaki kişinin yargılanmayacağını bilerek kendisini ortaya koymasını sağlamaktan geçer. Sizinle bir şey paylaştığında onu ne olursa olsun anlamaya çalıştığınızı ve onu yargılamayacağınızı gösterin. Bu, çocuğunuzun sizinle daha çok şey paylaşmasını ve ilişkinizin kuvvetlenmesini sağlayacaktır.

•Çocuğunuzun kişisel sınırlarına özen gösterin. Onun da özel bir alana ve özel bir hayata sahip olmasına saygı gösterin ve bu konuda onu destekleyin.

•Ergenlik döneminin zor olsa da geçici bir süreç olduğunu unutmayın. Bazen bu süreç hiç bitmeyecekmiş gibi gelebilir, ancak unutmayın ki hiç kimse hayatının sonuna kadar ergen olarak kalmıyor.

•Son olarak, çocuğunuzun bu dönemde size karşı tutumu, yaşadığınız tartışmalar ya da anlaşmazlıklar sizi sevmediği ya da istemediği anlamına gelmiyor. Bütün bunlar çocuğunuzun içinde bulunduğu karmaşık sürecin doğal bir sonucu.

Beliz EREREN
Uzman Klinik Psikolog
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Ebeveynler Açısından Ergenlik Dönemi – Ergendeki Değişimlere Adapte Olmak" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Beliz EREREN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Beliz EREREN'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Beliz EREREN Fotoğraf
Uzm.Psk.Beliz EREREN
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Uzman Klinik Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi21 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Beliz EREREN'in Makaleleri
► Sağlıklı Ebeveynler Olmak Psk.Fatma ÇAKIR ÇALIŞKAN
► Ergenlik Dönemi Psk.Gökhan BİNGÖL
► Ergenlik Dönemi Psk.Nazlı DİNÇ
► Ergenlik Dönemi Psk.Çiğdem KARAKUŞ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,962 uzman makalesi arasında 'Ebeveynler Açısından Ergenlik Dönemi – Ergendeki Değişimlere Adapte Olmak' başlığıyla benzeşen toplam 20 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


07:05
Top