İlişki Bir Danstır
Çoğu zaman diğer insanların davranışlarına dikkat kesiliriz. Nerede ne yapıyor, nasıl tepkiler veriyor, bize karşı nasıl davranıyor? Bunları görmek kolaydır. Gözümüz dışarıda olan biteni gözlemlemeye alışkındır. Diğerlerinin yaptıkları üzerine saatlerce konuşabiliriz. Gözlemlerimiz kendimizden çok, diğeri üstünedir. Iskaladığımız çoğunlukla kendi yaptıklarımızdır. Yakın ilişkilerde de bu geçerli elbette. Yakın ilişki yaşadığımız pek çok insandan bahsederken bize karşı davranışlarını, sözlerini, anlaşmazlık durumlarında verdiği tepkileri çok kolay anlatabiliriz. Şöyle dedi, çok kırıldım, bunu yaptı gerçekten inanamıyorum deriz. Bazen zor şeyler yaşamış ve haksızlığa uğramış olabiliriz ama bahsettiğim şey genellikle sorundaki payımızı görmek istemeyişimiz. Oysa yakın ilişkiler karşılıklı edilen danslar gibidir. Yakın ilişki kuran, birbirine daha derin duygular besleyip, derin paylaşımlar yapan iki insan da bu dansın dansçılarıdır. Bu dansçılar birbirini etkiler ve birbirinden etkilenirler. Bilirsiniz ki her dansın bir figürü vardır. Dışarıdan bakıldığında iki kişinin adımları ve hareketleri bir bütünü ortaya çıkarır, tıpkı ilişki dansları gibi. Biz bir şey yaparız, eşimiz bir şey yapar ve ortaya ilişki dansı çıkar.
İlişkide yaşanan çatışmalarda da bu iki dansçının ortaya çıkardığı figürleri görmek mümkün. Biz bir istekte bulunuruz, eşimiz karşı çıkar, biz gözlerimizi deviririz, eşimiz sinirlenir, biz trip atarak odayı terk ederiz, eşimiz televizyon izlemeye devam eder, ertesi gün hiçbir şey olmamış gibi konuşmaya devam ederiz. Görüldüğü gibi bu iki kişinin edimleriyle oluşan küçük bir tablo. Her durumda bu ikili adımlardan söz etmek mümkün. Fakat bazen kendi yapıp ettiklerimiz bize çok sıradan, normal, basit ve anlaşılabilir gözüktüğünden, bir diğerinde neleri tetiklediğini kestirmekte zorlanabiliriz. Az önceki örnekten yola çıkarsak göz devirmeyi bir sinirlenme kadar önemli görmemiş, dolayısıyla bu dansta bir adım olduğunu es geçmiş olabiliriz. Ama farkında olmadan yapıp ettiklerimiz de bazen olumsuz döngülerin sürmesine sebep olabilir. Ortaya çıkan durumlarda kendi payımızı görmek sorumluluk almanın ilk adımı aslında. Kendi davranışlarımıza dikkat kesildiğimizde verdiğimiz bazı tepkilerin olumsuz döngüdeki yerini bulup anladığımızda üzerimize düşen küçük adımı da atmış olacağız. Ve elbette bir başka adım da ilişki içinde olduğumuz diğerinden gelmeli ki, eski olumsuz döngüler yerini ahenkli bir dansa bırakabilsin.
Size sorunlardaki kendi payımızı görüp bize düşen sorumluluğu alabilmemiz için birkaç döngüsel soru bırakıyorum. Bu herkesin kendi içinde bulup cevaplaması gereken sorulardır. Yakın ilişkide olan iki insan bu soruları kendine sorup dürüst cevaplar verebilirse iletişim kurmak ve problemi anlamak için kendi üzerine düşen o ilk adımı atmaları kolaylaşacaktır.
-Bu olayda benim payıma düşen nedir?
-O böyle yaptığında ben ne yapıyordum?
-Bu onu nasıl etkilemiş olabilir?
-Ben………………… yaptım, o …………….. yaptı. Bu iki durum birbirini nasıl etkilemiş olabilir?
-Bu beni nasıl etkiledi, neler hissettim ve düşündüm, sonraki adımıma etkisi ne oldu?
-Sonraki adımlar nasıldı?
-Bu adımların sorundaki rolü neydi?
-Bu durumun yaşanmasında/devam etmesinde farkında olmadan yapmış olduğum bir şey rol oynuyor olabilir mi?
-Farklı davranmam mümkün olsaydı bu sonuçtan başka bir sonuç yaşıyor olur muyduk?
-O ………………. yaptığında, ben ……………………………. yapıyorum ve sonuç …………………….. oluyor.
Uzm. Psk. Dan. Esra Değirmenci
İlişkide yaşanan çatışmalarda da bu iki dansçının ortaya çıkardığı figürleri görmek mümkün. Biz bir istekte bulunuruz, eşimiz karşı çıkar, biz gözlerimizi deviririz, eşimiz sinirlenir, biz trip atarak odayı terk ederiz, eşimiz televizyon izlemeye devam eder, ertesi gün hiçbir şey olmamış gibi konuşmaya devam ederiz. Görüldüğü gibi bu iki kişinin edimleriyle oluşan küçük bir tablo. Her durumda bu ikili adımlardan söz etmek mümkün. Fakat bazen kendi yapıp ettiklerimiz bize çok sıradan, normal, basit ve anlaşılabilir gözüktüğünden, bir diğerinde neleri tetiklediğini kestirmekte zorlanabiliriz. Az önceki örnekten yola çıkarsak göz devirmeyi bir sinirlenme kadar önemli görmemiş, dolayısıyla bu dansta bir adım olduğunu es geçmiş olabiliriz. Ama farkında olmadan yapıp ettiklerimiz de bazen olumsuz döngülerin sürmesine sebep olabilir. Ortaya çıkan durumlarda kendi payımızı görmek sorumluluk almanın ilk adımı aslında. Kendi davranışlarımıza dikkat kesildiğimizde verdiğimiz bazı tepkilerin olumsuz döngüdeki yerini bulup anladığımızda üzerimize düşen küçük adımı da atmış olacağız. Ve elbette bir başka adım da ilişki içinde olduğumuz diğerinden gelmeli ki, eski olumsuz döngüler yerini ahenkli bir dansa bırakabilsin.
Size sorunlardaki kendi payımızı görüp bize düşen sorumluluğu alabilmemiz için birkaç döngüsel soru bırakıyorum. Bu herkesin kendi içinde bulup cevaplaması gereken sorulardır. Yakın ilişkide olan iki insan bu soruları kendine sorup dürüst cevaplar verebilirse iletişim kurmak ve problemi anlamak için kendi üzerine düşen o ilk adımı atmaları kolaylaşacaktır.
-Bu olayda benim payıma düşen nedir?
-O böyle yaptığında ben ne yapıyordum?
-Bu onu nasıl etkilemiş olabilir?
-Ben………………… yaptım, o …………….. yaptı. Bu iki durum birbirini nasıl etkilemiş olabilir?
-Bu beni nasıl etkiledi, neler hissettim ve düşündüm, sonraki adımıma etkisi ne oldu?
-Sonraki adımlar nasıldı?
-Bu adımların sorundaki rolü neydi?
-Bu durumun yaşanmasında/devam etmesinde farkında olmadan yapmış olduğum bir şey rol oynuyor olabilir mi?
-Farklı davranmam mümkün olsaydı bu sonuçtan başka bir sonuç yaşıyor olur muyduk?
-O ………………. yaptığında, ben ……………………………. yapıyorum ve sonuç …………………….. oluyor.
Uzm. Psk. Dan. Esra Değirmenci






Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.