2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,221 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Yoğunlaştırılmış ve Bölünmüş Dikkat
MAKALE #14265 © Yazan Uzm.Psk.Tuğba DEMİRÖZ | Yayın Mart 2015 | 7,614 Okuyucu
Bundan 65 yıl önce 1950 senelerinde psikoloji biliminde kognitif (bilişsel) süreçlere ilgi artmış, aynı yıllarda nöroloji biliminde olan paralel gelişmeler sonucunda dikkat kognitif psikolojinin temel konusu haline gelmiştir.

Dikkat, göz ve kulağa gelen uyaranları sonraki işlemler için seçme kabiliyetidir ve hepimizde sınırlı bir kapasiteye sahiptir. Bu kapasite kişiden kişiye değişmekle birlikte bir sınırı vardır. Kişi aynı anda birçok uyarana aynı oranda dikkat edemez. Şöyle düşünün çevreden gelen beş duyumuza –özellikle görme ve duyma- çarpan uyaranlar, bununla beraber iç organlarımızdan gelen tüm bilgiler (acı, ağrı, sızı, açlık, uyuşma, terleme…) ve düşüncelerimiz altında seçici davranma yeteneğimiz olmasaydı hiçbir işi tam olarak bitiremezdik. Dikkat, süreç esnasındaki seçiciliktir. Yoksa maruz kaldığımız tüm uyaran çeşitliliği altında aptala dönerdik. Süreç esnasında seçici davranabildiğimiz oranda dikkatliyiz ve dikkat diğer kognitif süreçlerle beraber işler. Örneğin soyut düşünme yeteneği gelişmiş bir kişiyle somut düşünen bir kişi düşünün ve ikisi de öğrenci, ders matematik, öğretmen dersi anlatıyor ve sorular çözülüyor. Somut işlem yapan kişi soyut işlem yapabilen kişinin dikkat edebildiği tüm ayrıntıları aynı hızda fark edemez. Bu sebeple bazı öğrenciler konuyu hemen kavrar bazıları ise aynı konuyu kavramak için çok daha fazla soru çözmek zorunda kalır. Yani dikkat kişinin diğer kognitif süreçleriyle eşgüdüm içinde gelişir demek yanlış olmaz.

Araştırmacılar özellikle yoğunlaştırılmış dikkat ile bölünmüş dikkat üzerine deneyler yapmış, öncelikle yoğunlaştırılmış dikkat ve bölünmüş dikkatin ne olduğunu, nasıl ölçüldüğünü bilmekte yarar var; çünkü ikisi birbirinden oldukça farklı. Yoğunlaştırılmış dikkat aynı anda gelen iki veya daha fazla uyaranın birine tepkide bulunmaktır. Basitçe örnekleyecek olursak televizyon seyreden bir baba, telefonda arkadaşıyla görüşen bir anne, Legolarıyla oynayan küçük kardeşin yanında ertesi günkü sınavına hazırlanan öğrencinin durumu. Öğrenci çevresel uyaranlara rağmen sadece dersine odaklanmalı oraya yoğunlaşmalıdır, dikkat dağınıklığı ve dikkat eksikliği yaşayanların bu ortamlarda odaklanamaması daha kolay dağılması bundandır. Ve araştırmacılar dikkat yoğunluğunu deneklere aynı anda iki veya daha fazla uyan verip onlardan sadece birine tepkide bulunmasını isteyerek ölçerler. Bölünmüş dikkatte de iki ve daha fazla uyaran aynı anda verilir ve deneklerden tüm uyaranları takip edip hepsine tepkide bulunması istenir. En basit haliyle derste not tutmak gibi. Hem dinle (dikkatle dinle) hem de denilenleri yaz. Bilim insanları yoğunlaştırılmış dikkat ile bölünmüş dikkat çalışmaları sonucu bazı bilgilere ulaşır ve bunlar birbirinden farklıdır. Şöyle ki yoğunlaştırılmış dikkat ölçümlerinde, insanların belli uyaranları diğerleri arasından ne derece etkili seviyede seçebildiği; aynı zamanda seçme sürecinin yapısı ve dikkat edilmeyen uyaranların akibeti konusunda bilgiler edinilirken, bölünmüş dikkat çalışmalarında kişinin işleme (prosesleme) kapasitesi hakkında aynı zamanda dikkat mekanizması ve sınırları hakkında bilgilere ulaşılır.

Bilindiği üzere bazı insanlar görsel (görsel sanatlarla uğraşan ressam, hattat, stilist…)bazıları işitseldir (ses sanatçıları, hatipler, enstrüman çalanlar, motor tamircileri…). Dikkat de görsel ve işitsel olarak incelenmektedir. Yoğunlaştırılmış işitsel dikkat aynı anda gelen iki veya daha fazla sayıda işitsel uyarandan yalnızca birine odaklanabilmektir. En basit haliyle gürültülü bir ortamda örneğn düğün salonunda bir yandan insanların yüksek sesle birbirleriyle konuşmaları öte yandan bangır bangır müzik çalarken yanındaki ahbabıyla sohbet etmeye çalışan kişinin durumu. İki ses farklı mekanlardan aynı anda geliyor ise dikkati birine yoğunlaştırmak kolayken, aynı ses tonunda, aynı yoğunlukta, aynı bölgeden gelen iki sesten birini seçebilmek oldukça zordur. Seslerden biri gölgelenmek zorundadır ki diğeri anlaşılabilsin; fakat burada çeldireç sesin gücü devreye girer, eğer çeldireç ses kişinin kendi adının geçtiği bir konuşma ise dikkat edilmesi gereken sesi gölgeleyebilir ve dikkatin istenene yoğunlaştırılmasını engelleyebilir.

Ortaya atılan ilk teorilerden olan filtre teorisine (Broadbent 1954) uyaranla tepki arasındaki bilgi akışı üzerinde temellenmiştir. Uyaran organizmaya girer, kısa süreli hafızaya aktarılır, kısa süreli hafızada ileri proseslemeye girene kadar bekletilir. 1963’lerde Deutsch ve Tresiman yeni bir teori ortaya atarlar. Sonradan seçme teorisi. Bu teoriye göre, deneklerin dikkat edilmeyen uyarandaki sözel içeriği algılayabilmeleri dikkatin, genel mesajın (uyaran sinyallerinin) tümünün analizi sonrasında gerçekleştiği savunulur. Burada seçici filtrenin örevi, tümüyle analiz edilmiş uyaran sinyallerinin hangilerinin bir tepkiye yol açacağını tespit etmektir.

Yoğunlaştırılmış görsel dikkat üzerinde çalışmalar yürüten Johnston ve Dark yaptıkları deneylerle dikkat edilmeyen görsel uyaranların pek fazla proseslenmedikleri sonucuna varmışlardır. Tresiman& Paterson 1984’te dikkat edilen ve edilmeyen görsel uyaranlarla ilgili ayrıntılı bir teori ileri sürmüştür. Buna göre öncelikle çevredeki objelerin (görsel uyaranlar) genel özelliklerini kapsayan bir süreç yaşanır. Bu süreç dikkatten bağımsız olarak işler ve çok hızlı bir şekilde gerçekleşir. Sonra objeyi şekillendirmek üzere özellikler bir araya getirilir. Yeşil, yaklaşık 1 metre karelik kare bir masa gibi. Görüldüğü gibi özellikleri fark etmek için kişi objeye yoğunlaşır ve onu sıfatlarla tanımlar. Özelliklerin bir araya getirilmesi depolanmış bilgilerden etkilenir. Nihayetinde objeyi tanımak ve anlatmak için yeşil renk, kare şekil bilgisine, 1 metre kare ölçü bilgisine sahip olmak gerekir. Aksi takdirde cem Yılmaz’ın GORA filmindeki gibi “tanımlanamayan bir cisim yaklaşıyor” repliği gerçekleşir. Eğer depoda gerekli bilgi yoksa diğer konitif süreçler devreye girer ve özellikler gelişigüzel bir şekilde bir araya gelirler ki çoğunlukla yanılsamalı birleşmeler ortaya çıkar.
Bölünmüş dikkatte ise örneğin bir yandan pilav yapmak için hazırlık (pirinç miktarını ayarlama, pirinçleri ayıklama,yıkama, tencereyi ocağa koyma, yeterli yağ koyma…) bir yandan da telefonda önemli bir görüşme yapmaya çalışmada dikkati bölmek görev benzemezliği nedeniyle görev benzerliği durumlarına göre görece daha kolay olabilir. Şöyle ki kalabalık bir kafeteryada arkadaşıyla sohbet ederken arka masadaki konuyu da aynı anda dinlemeye çalışan kişinin durumu. Bu durumda he ikisi de dinlemeye ait görevlerde dikkat bölünmesi her iki dinlemeye dikkati yoğunlaştırmayı zorlaştırır ve muhtemel arkadaşından beni dinlemiyorsun diye tepki aldığında söylediklerini papağan gibi tekrarlayarak dinlediğini ispatlamaya çalışır. Bu sebeple bölünmüş dikkatte benzerlik faktörü önem kazanır. Wickens 1984 iki görevin birbirine karışmasında benzer uyranlar, aynı kognitif işlemleri gerektiren uyaranlar, birbiriyle bağlantılı uyaranlar, aynı tepkiyi gerektiren uyaranları ölçüt olarak almıştır. Sonuçta kişinin göreve ayırdığı kişisel, kognitif kaynakların (gayret, istek, çaba, hafıza deposunda kullanabileceği örtüşen bilgiler, örtüşen tepkiler…) kişinin performansını etkilediği, iki görevdeb birinin daha zor olması durumunda zor olana verilen ekstra gayretin diğer görevi gölgelediğini, ancak iki görevin kişinin kapasitesi dahilinde olduğu durumlarda başarılabileceğini söylemiştir. Kişinin kapasitesinin el vermediği durumlarda uyaranlardan birinin gölgelenmesi kaçınılmazdır.
Bu araştırmaları temel alan araştırmalar otomatikleşme dediğimiz yeni kavramlara taşımıştır. Araba kullanmayı öğrenmeye çalıştığınız ilk günleri anımsayın. Aynalara dikkat etmek, yola dikkat etmek, debriyaj-gaz-frene dikkat etmek, yola dikkat etmek…Oysa ustalaştıkça kişi bunları otomatik olarak yapmaya başlar; yani yapılan işteki alıştırma sayısı faaliyetin gerçekleşmesi için beyinden duyulan talebi sıfırlar ve kişi otomatikleşir.Bu sebeple dikkat bölmede otomatik süreçler ayrıyeten dikkat gerektirmez, uyaran dikkat sahasının dışında bile olsa tepki otomatik olarak verilir. (Naveh-Benjamin, M., & Jonides, J. 1986, Logan, G. D. (1988)

Broadbent, D (1954). "The role of auditory localization in attention and memory span". Journal of Experimental Psychology 47
The Deutsch & Deutsch (1963) Psychology: A Student's Handbook
Logan, G. D. (1988). Repetition priming and automaticity: Common underlying mechanisms.
Naveh-Benjamin, M., & Jonides, J. (1986). On the automaticity of frequency coding: Effects of competing task load, encoding strategy, and intention.
Tresiman& Paterson, 1984 Emergent feautures, attention and object perception. Journal of Experimental Psychology :Human Perception and Performance
WICKENS, C. D. 1984, Processing resources in attention, in R. Parasuraman and R. Davies (eds), Varieties of Attention (New York: Academic Press), 63-10
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Yoğunlaştırılmış ve Bölünmüş Dikkat" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Tuğba DEMİRÖZ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Tuğba DEMİRÖZ'ün izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Tuğba DEMİRÖZ Fotoğraf
Uzm.Psk.Tuğba DEMİRÖZ
İstanbul
Uzman Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi244 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Tuğba DEMİRÖZ'ün Yazıları
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Yoğunlaştırılmış ve Bölünmüş Dikkat' başlığıyla benzeşen toplam 12 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Manüplasyon Ocak 2017
► Empati Kasım 2016
► Stres Şubat 2015
◊ Kıyamet Senaryoları Temmuz 2013
◊ Ticari Zeka Haziran 2013
◊ Hey Tuğba Naber? Nisan 2013
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


09:41
Top