2007'den Bugüne 92,812 Tavsiye, 28,313 Uzman ve 20,063 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Bilişsel Davranışçı Terapi
Bilişsel Davranışçı Terapi Kavramı ile İlgili Makaleler, Uzmanlar, Kaynaklar
Bilişsel Davranışçı Terapi Kavramı ile İlgili 81 Makale
Bilişsel Davranışçı Terapi Psikoterapi, kişinin yaşadığı problemlere çözüm bulmak, kişinin uyumunu arttırmak, kişiye farkındalık kazandırarak olumlu yönde değişimini sağlamak amacıyla iki taraf arasında gerçekleşen etkileşim sürecidir. Bu süreç içerisinde terapist dürüst, tutarlı, içten, samimi ve empatik bir tutum içerisinde danışanı güven ve işbirliği ile koşulsuz kabul eder. Bu süreçte terapistler güvenilir belli bir takım teknikler ve teoriler ile süreci yönetirler. Bu yöntemlerden biri de Bilişsel Davranışçı Terapi’dir. Bilişsel Davranışçı Terapiye göre insanlar aynı olaylar karşısında farklı tepkiler vermektedir. Bu farklı tepkiler, kişilerin bu olayları nasıl yorumladığıyla ilgili... »»»
Bilişsel davranışçı terapi, en kapsamlı araştırılmış psikoterapi biçimlerinden biridir (Butler ve ark., 2006). Zihinsel bozuklukların ve psikolojik sıkıntıların bilişsel faktörlerle sürdürüldüğü temeline dayanan bir müdahale şekli olan bilişsel davranışçı terapi yaklaşımı temel olarak, belirli durumlarda belirli ve otomatik düşüncelere yol açan, dünya, benlik ve gelecek hakkındaki genel inançları veya şemaları içeren uyumsuz bilişlerin duygusal sıkıntı ve davranış problemlerinin sürdürülmesine katkıda bulunduğunu savunur. Bu bilişler değişirse duygu ve davranışın da değişeceği düşünülen bilişsel davranışçı terapi müdahalesinde bu uyumsuz bilişler değiştirilmeye çalışılır (Hofmann ve ark., 20... »»»
► Bilişsel Davranışçı Terapi Psk.Arzu BEYRİBEY
Bilişsel Davranışçı Terapi Nedir? Günümüzde en yaygın kullanılan psikoterapi türlerinden olup, kısa süreli ve sorun odaklı bir yöntemdir. 1960’lı yıllarda Aaron Beck tarafından geliştirilen, Bilişsel Terapi, düşüncenin ruhsal bozukluklarda ne şekilde etkili olduğunu açıklamaya çalışmıştır. Beck, bu manada, duygusal bozukluklarda bilişsel ve davranışçı müdahalelerin teori ve yöntemlerini geliştiren ilk kişidir. Bilişsel davranışçı terapi kişinin düşünce yapısında, algısında, olayları yorumlayış şeklinde, duygusal tepkilerini ve davranışlarını belirlediği kuramına dayanır. Bu sebeple, terapideki amaç, kişinin olumsuz ve işlevsel olmayan düşüncelerini yeniden şekillendirerek, yerine g... »»»
► Bilişsel Davranışçı Terapi (Bdt) Psk.Benan ŞAHİNBAŞ
BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI TERAPİ ( BDT) NEDİR ? Bilişsel davranışçı terapi (BDT) psikoterapi türlerinden biridir. İnsan davranışı ve duygularını inceler. Psikolojik ve psikiyatrik modellerden yararlanılarak geliştirilmiştir. Bilimsel bir zemin üzerine kurulmuş olup birçok psikiyatrik veya psikolojik bozukluklar için kullanılan bir ekoldür. Bilimsel olarak etkinliği kanıtlanmış olan bir tedavi yaklaşımıdır. TERAPİLERDE NE ELE ALINIR? BDT, bireyin davranışlarının düşünceleri ve duyguları doğrultusunda değiştiği fikrini esas alır. Bu yüzden terapilerde düşünce, duygu ve davranışlar birlikte ele alınır. Bireylerin düşünce yapılarını değiştirerek bireylerin olaylara farklı bakış açıları geliştirmes... »»»
► Bilişsel Davranışçı Terapi Psk.Dnş.İnci AYDIN
BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI TERAPİ Bilişsel davranışçı terapinin ilk kısmında danışan ile terapötik iletişim kurularak ve ortaklaşa hareket ederek gündem maddeleri belirlenmelidir. Daha sonra danışan ile danışman arasında gündem maddelerindeki sorun ve konu ne ise onlar üzerinde durulmalıdır. Danışana gündem maddesi olarak oluşturduğu sorunları nasıl çözeceği konusunda bilişsel, davranışsal olarak öğretilmelidir. Değerlendirme yapılacaktır. Danışana ev ödevleri verilir ve haftalık düzenli değerlendirmesi ve ödevlerin danışanda oluşturduğu değişim üzerinde durulur. Danışanlardan seans sonunda geri bildirim alınarak seansların yararı veya danışan üzerindeki olumsuz durumu gibi gelinen nokta üzeri... »»»
Vajinismus, farklı sosyokültürel statülerden birçok çifti etkileyen yaygın bir kadın cinsel işlev bozukluğudur. Mental Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı Beşinci Baskı (DSM-5) tanı ölçütlerinde disparoni ile Genito-Pelvik Ağrı/Penetrasyon Bozukluğu (GPPPD) kategorisinde tanımlanmıştır (APA, 2013). Bu kriterlere göre, Genito-Pelvik Ağrı/Penetrasyon bozukluğunun ortaya çıkması için aşağıdaki belirtilerden biri yeterli kabul edilmektedir: ● Vajinal penetrasyonda zorluklar, ● İlişki sırasında belirgin ağrı, ● Penetrasyon ve pelvik kasların gerilmesi/sıkılması veya kasılmaları sonucu pelvik ağrı korkusu veya endişesi. Vajinismusun yaygınlığı konusunda k... »»»
Obsesif kompülsif bozukluklar altında kategorilenen bozukluklarda genel olarak görülen davranış ve düşünce örüntülerinden bahsederken obsesyon ve kompülsiyon terimleri açıklanabilir. Obsesyonlar, istenmeyen bir şekilde ortaya çıkan tekrarlayan ve süreğen düşünceler, itkiler ve görüntülerdir. Kompülsiyonlar ise kişinin gerçekleştirmeye zorunlu hissettiği tekrarlayan davranışlar veya düşüncelerdir (American Psychiatric Association, 2013). Kimi obsesif kompülsif ve ilgili bozukluklar kaygıların varlığı ve bu kaygılara yanıt olarak yapılan davranışlar ve düşünceleri içerirken, kimi diğer obsesif kompülsif ve ilgili bozukluklar öncelikli olarak bedene yönelik tekrarlayan davranışları (örn., triko... »»»
Boşanma bir hukuki süreç olduğu kadar aileyi içeren sistemi ve dolayısıyla da psikososyal süreçleri etkilemektedir. Bunların arasında eşleri etkileyen duygusal, sosyal, ekonomik durumları, çocuklara ve akrabalara olan etkilerden de bahsetmek mümkündür (Glaser ve Borduin, 1986). Boşanma, partnerler arası memnuniyetsizliğin artması sonucunda ortaya çıkan birtakım kararlar, değişiklikler ve düzenlemelerden oluşan bir süreçtir ve boşanma süreci birçok aşamadan oluşabilir (Salts, 1979). Salts, 1985 yılındaki araştırmasında ana olarak üç aşamayı ele almıştır: 1. Boşanma öncesi karar verme aşaması 2. Boşanmanın yeniden yapılandırması aşaması 3. Boşanma sonrası iyileşme aşaması Boşanma öncesi kar... »»»
Agarofobi, kaygının alt türlerinden biri olan bir bozukluktur. Agorafobi, genellikle halka açık yerlerden, özellikle de çok kalabalık veya çok boş olan yerlerden bir korku olarak tanımlanmıştır (Marks, 1969). Danışanlar genellikle evden ayrılmaktan korkarlar. Agorafobi yaşayan kişilerde aynı zamanda depresyon ve duyarsızlaşma da oldukça yaygındır (Marks, 1970; Roth, 1959; Snaith, 1968). Agorafobik kişiler kendilerini rahat hissetmek için evden uzaktayken, hızlı bir şekilde geri dönüşü düşünmek, dışarıda bir mekanda otururken kapıya yakın/kapının yanında oturmak ya da bir eşin eşliğinde bir yerlere gitmek gibi birtakım davranışlar gösterirler. Bu üç faktör artan rahatlık hissine katkı sağlaya... »»»
► Bilişsel Davranışçı Terapi Formülasyonu Psk.İshak BÜYÜKYILDIRIM
Bilişsel-davranışçı terapiler, yaşam problemleri için öğrenme kuramlarını uygulayarak, bireylerin günlük yaşamlarında karşılaştıkları güçlüklerin üstesinden gelmelerine yardım etmeyi amaçlar. Bu güçlükler çoğu zaman tıbbi ya da psikiyatrik bozuklukla birlikte oluşur ve bireyin baş etme becerilerini etkiler. Hastalık yaşantısına uyum da bireyin bilişsel şemalarından ve baş etme becerilerinden etkilenir. Bilişsel terapinin hedefi gerçek dışı inanç, düşünce ve olumsuz kendilik durumunun değiştirilmesidir. Bilişsel-davranışçı terapi teknikleri bireyin baş etme becerilerini genişleterek kişisel gelişimine ve hastalıkla ilgili yaşantılara uyum göstermesine yardım edebilir. Bu tekniklerden bazıları... »»»
Bilişsel davranışçı terapi Bilişsel davranış terapisi, kişilerin duygu , davranış ve tepkilerinin olaylara olan algılarından etkilendiği varsayımına dayanan bir terapidir. Örneğin; birçok kişinin bilişsel davranış terapisi üzerine bir temel metin okumakta olduğunu hayal edin. Zihinlerinden geçenlerin ne olduğuna bağlı olarak benzer durumlara oldukça farklı duygusal ve davranışsal tepkiler vereceklerdir. İnsanların duygusal yönden nasıl hissettikleri ve nasıl davrandıkları, bir durumu nasıl yorumladıkları ve o durum hakkında nasıl düşündükleri ile ilişkilidir. Durumun kendisi nasıl hissettiklerini veya ne yaptıklarını doğrudan belirlemez; duygusal yanıtlarına, durumu nasıl algıladıkları ar... »»»
Bilişsel davranışçı terapi kişinin düşünce yapısının, algılarının ve olayları yorumlayış şeklinin, duygusal tepkilerini ve davranışlarını belirlediği kuramına dayanır. Bu doğrultuda terapideki amaç, kişinin olumsuz ve işlevsel olmayan düşüncelerini yeniden yapılandırmak ve yerine gerçekçi ve olumlu düşünce şeklini getirmektir. Bu şekilde kişinin duygu ve davranışlarının değişmesi sağlanır. Bilişsel davranışçı terapi kısa süreli, planlı, yapılandırılmış bir psikoterapi türüdür. Bu terapinin etkinliği bilimsel kanıtlarla desteklenmiştir. Bilişsel davranışçı terapide ne yapılır? Kişinin hayatında sorun olarak gördüğü konular belirlenir. Bu sorun alanları, ilişki alanı, sosyal yaşam ve ... »»»
► Bilişsel Davranışçı Terapi Nedir? Psk.Tamer Numan DUMAN
 “İnsanlara rahatsızlık veren şeyler, olaylar değil, bu olaylara verdikleri anlamlardır”  “İnsanlara dış nesneler veya başka insanlar zarar veremezler. Sadece kendi tutumlarımız veya inançlarımız bize zarar verme gücüne sahiptir.” “Olayları olduğu gibi değil, olduğumuz gibi görürüz”. Epictetus (yaklaşık İS 60-140) Bilişsel Davranışçı Terapilerin kökeni eski Yunan da önemli felsefi akımlardan biri olan stoacı felsefeye kadar ulaşır. Stoacı felsefe eski Yunan ve Roma'da, insanların duygularını denetlemeyi öğrenmeleri gerektiğini vurgulayan bir düşünce akımıdır. Hiç kimsenin kendisine ilişkin tüm olayları denetleyemeyeceğini kabul eden Stoacılar en mutlu kişilerin başl... »»»
Psikoterapi, ruhsal rahatsızlık veya sorunları sözel etkileşim yoluyla (görüşmelerle) çözme tekniğine verilen genel addır. Bilişsel (Kognitif) Terapi ise psikoloji ve psikopatoloji (ruhsal rahatsızlıklar) alanındaki bilimsel bulgulara dayalı olarak geliştirilmiş, bilimsel ilkelerin psikoterapi alanına uygulanmasıyla ortaya çıkmış çağdaş bir psikoterapi yöntemidir. Bilişsel modelim güvenilirliği, savunduğu görüşlerin birçoğunun test edilmiş olmasından kaynaklanır. Leahy (2002)'ye göre ''Son 20 yılda bilişsel modele çok sık başvurulmuş ve bu model alanın gelişimini diğer herhangi bir modelden daha çok etkilemiştir''. Leahy, bu BDT'ye bu kadar sık başvurulmasının nedenleri arasınd... »»»
BİLİŞSEL-DAVRANIŞÇI TERAPİ YAKLAŞIMI Bilişsel–Davranışçı Terapi, sorun çözmeye yönelik, kısa süreli, ekonomik bir terapi yaklaşımıdır. Tedavide ana hedef kişinin psikopatoloji geliştirmesine neden olan düşünce biçimini ve davranışlarını değiştirmektir. Depresyonun tedavisi için geliştirilen, kısa süreli, şimdi-burada yönelimli, yapılandırılmış bu psikoterapi yaklaşımında, danışanın terapiste başvurduğu sıralarda yaşamakta olduğu problemleri üzerinde durulup, işlevsel olmayan düşünce ve davranışları değiştirilmeye çalışılır. Tüm psikolojik bozuklukların altında yatan ortak mekanizmanın, kişinin ruhsal durumunu ve davranışlarını etkileyen çarpıtılmış ya da işlevsel olmayan düşüncelerin... »»»
İnsan psikolojisinde karşılaşılan sorunların çözümlenmesi amacıyla birçok psikoterapi yöntemi uygulanmaktadır. Bu yöntemlerden her birinin kendine has özellikleri, yetkinlikleri ve yeterlilikleri bulunduğu gibi sınırlılıkları da bulunmaktadır. Bu yöntemlerden biri de günümüzde birçok psikoterapist tarafından sıkça kullanılan “Bilişsel ve Davranışsal” yöntemlerdir. Biliş; olayları algılayış şeklimiz, inançlarımız, zihinsel tutumlarımızdır. Bu terapi 'nasıl düşünüyorsanız öyle hissedersiniz’i temel alan bir yaklaşımdır. “Her şey düşüncede başlar” anlayışı hâkimdir. Olumsuz düşüncelerin olumsuz duygulara, olumsuz duyguların da olumsuz davranışlara neden olduğuna dayanır. Bilişsel v... »»»
Cinsel isteksizlik bozukluğunun temel özelliği, cinsel aktiviteyi başka türlü arzulayan bir kişide sürekli korku hissetmek ve cinsel organ temasından kaçınmadır. Cinsel isteksizlikler genel veya oldukça spesifik olabilir (Kolodny ve Masters, 1979). Bu anlamda cinsel isteksizlik bozukluğu, cinsel yolla bulaşan bir hastalığa yakalanma korkusundan, geçmiş cinsel travmanın hatırlatılmasından veya kişisel yetersizlik duygularından kaynaklanabilecek bir cinsel fobi olarak düşünülebilir (Katz ve ark., 1992). Hipoaktif cinsel istek bozukluğunda sebep, bireyde sıkıntıya veya kişilerarası sorunlara neden olan cinsel yakınlıktan korkma değil, cinsel istek eksikliği veya yokluğudur. Bu durum, hormonal y... »»»
Biriktiricilik bozukluğu diğer adıyla istifleme bozukluğu, önemli bir zihinsel bir bozukluktur. Gazeteler, eski giysiler, çantalar, kitaplar ve evrak işleri en sık biriktirilen öğeler arasında bulunmaktadır (Mataix-Cols, 2014). Biriktiricilik bozukluğu olan kişiler, eşyaların atılmasındaki zorluklarını eşyaların algılanan kullanışlılığına veya estetik değerine, eşyalara güçlü bir duygusal bağlılığa, israf yaratmaktan kaçınma arzusuna veya bu faktörlerin bir karışımına bağlamaktadır (Frost ve Hartl, 1996; Steketee ve Frost, 2003). Bu davranışlar, aktif yaşam alanlarını karıştıran, amaçlanan kullanım alanlarını büyük ölçüde tehlikeye atan ve kendisi için güvenli bir ortam sağlamak da dahil olm... »»»
Birçok kişinin cinsel bozukluğu veya davranışsal endişeleri bulunmaktadır. Ancak, birçok ülkenin klinik sağlık eğitim programlarında cinsel danışmanlık ve cinsel davranışla ilgili sınırlı bir müfredat vardır. Eğitimdeki bu eksiklik, danışman önyargısına ve terapötik seanslarda öz yeterlik eksikliğine yol açabilir. Bu yüzden cinsel danışmanlık eğitiminin genişletilmesi önerilmektedir (Blount ve ark., 2017). Araştırmacılar, cinsel danışmanlıkla birlikte çeşitli danışmanlık müdahalelerine katılan bireylerin cinsel bozukluğa eşlik eden kaygı ve depresyon gibi semptomlarda azalma olduğunu bulmuşlardır (Blount ve ark., 2017). Tarih boyunca cinsel bozukluklara farklı şekilde müdahale edilmiştir. Ör... »»»
Aldatma, bir çiftin duygusal veya cinsel birlikteliğiyle ilgili beyan edilen ya da varsayılan sözleşmenin ihlal edilmesi olarak tanımlanır (Weeks ve ark., 2004). Bir romantik ilişkide ikincil gizli bir partnerle romantik birliktelik yaşanması, genellikle şüpheye, güven kaybına ve derin acılara yol açar. Bununla birlikte, aldatma çiftin ilişkideki kararlılığını, başarma gücünü ve hoşgörüsünü olumsuz etkileyen faktörler arasında yer alır. Ayrıca, evlilik içi çöküşün ve sağlık sorunlarının en sık belirtilen nedenlerinden biridir (Mark ve ark., 2011). Tafoya ve Spitzberg’in 2007 yılında yaptığı meta-analiz çalışmanın sonuçları, erkeklerin %34’ünde ve kadınların %24’ünde aldatma yaygınlığı olduğu... »»»
Bilişsel davranışçı terapinin altında yatan teorik modele göre, bir kişinin bir uyarana ya da olaya yönelik değerlendirmesi olumsuz duygular ya da bu değerlendirmeyle ve duyguyla ilişkili davranışsal, fiziksel ve bilişsel tepkiler ortaya çıkarabilir (Harvey ve ark., 2004). Clark ve Egan (2015), süreğen bir rahatsızlığa sahip kişilerde, bu stratejilerin sonucu olarak sürdürülmüş veya artmış bir rahatsızlık ortaya çıkmış olabileceğini belirtmiştir. Yazarlar, bilişsel davranışçı terapinin en önemli amacının danışanlara bu rahatsızlık veren bilişleri değiştirmeye ve yeniden değerlendirmeye yönelik becerileri edindirmek olduğunu söylemişlerdir. Sokratik metot, bilişsel davranışçı terapi müdahale... »»»
Kaygının alt türlerinden biri olan panik bozukluk, yaygın bir zihinsel bozukluktur. Panik bozukluk, kişinin hayatını olumsuz yönde etkilemektedir. Panik bozukluğun neden meydana geldiği hala kesin ve net bir şekilde belli değildir (American Psychiatric Association, 2013; Roy-Byrne ve ark., 2006). Panik bozukluğu nedeni hala tam olarak bilinmese de genetik veya erken aile faktörleri panik bozukluk için oldukça önemlidir. Panik bozukluğun ana özelliği tekrarlayan, beklenmedik panik ataklardır. Bozukluğu olan çoğu danışan, panik atak olabileceğini düşündükleri durumlardan kaçınır ve kaçınma yaşamlarını ciddi şekilde sınırlayabilir (Taylor, 2006). DSM-5’e göre Panik Bozukluk kriterleri şöyledi... »»»
Terapötik ittifak, terapist ve danışan arasında kurulan ortak bağdır. Bu bağ psikoterapide oldukça önemli bir yer tutmaktadır (Krupnick ve ark., 2006). Freud, terapötik ilişkinin iyileştirme süreci için önemli olduğunu, terapist ve danışan arasında gerçekleşen olumlu duygular hakkında ki yorumlarıyla belirtmiştir (Freud, 1912). Teknik farklılıklar olsa da terapötik ittifakın çoğu psikoterapide sonucu etkilediği görülmektedir (Krupnick ve ark., 2006). Bordin (1976), bu kavramı işlevsel hale getirmeyi ve daha genel olarak psikoterapilerde uygulamayı amaçlamıştır. Bordin (1979), terapötik ittifakın üç bileşenini belirlemiştir: hedef, görev ve bağ. Terapötik ittifakı, ortak hedefler, her bir kiş... »»»
Bilişsel Davranışçı Terapi ve Çift Terapisi Bilişsel davranışçı çift terapisinin temelleri 1969’da Stuart‘ın davranışsal değiş-tokuş üzerine olan çalışmalarından ortaya atılmıştır. Stuart’a göre, başarılı bir ilişki işlevsiz olanından davranışsal değiş-tokuş paradigması üzerinden, olumlu ve olumsuz davranışsal değiş-tokuşların sıklığı ile ayırt edilebilir. Olumlu değiş-tokuşlar olarak yapıcı problem çözme davranışları, empatik iletişim ve birbirini dinleme olurken, olumsuz değiş-tokuşlar eleştiri, düşmanlık, küçümseme ya da iletişimden kaçınma olarak örneklenebilir. Günümüzde, davranışsal çift terapisi çiftlerde, davranış değişiklikleri ve etkili iletişim ve problem çözme stratejileri ile o... »»»
Kaygı, kişinin alışmadığı veya kendisini tehdit altında hissettiği durumlarla tetiklenen, kasılma, korku ve iç huzursuzluk gibi fiziksel stres tepkilerini beraberinde getiren hoş olmayan bir duygudur (Agorastos ve ark., 2012). Bu kaygı ve korku büyümenin normal bir durumudur (Essau ve ark., 2011). Bununla birlikte bu kaygı ve korkuların seviyeleri, yaş, sosyal yaşamda aldığımız sorumluluklar ve bilişsel gelişimimiz ile birlikte değişim göstermektedir. (Koydemir ve Essau, 2018). Bu değişimler kaygı bozuklukları olarak karşımıza çıkmaktadır. Kaygı bozuklukları, en çok görülen ruhsal bozukluklardan biridir (Kessler ve ark., 2012). DSM-5’e göre toplamda 11 kaygı bozukluğu alt türü vardır. Bunlar... »»»
Duygu kişiyi insan yapan temel özellik olup birine veya başka bir şeye yönlendirilen yoğun hislerdir ve toplumsal ilişkileri korumak, oluşturmak ve izlemek için kullanılmaktadır (Çoruk ve Akçay, 2012; Russell, 2003). Duygudurum duygular kadar yoğun olmamakla birlikte genellikle bağlamsal bir uyaran nedeni ile ortaya çıkar (Russell, 2003). Duygudurum bozukluğu ise, belirti ve bulgu kümelerinden oluşan, süresi haftalardan aylara kadar uzayabilen, kişinin her zamanki işlevselliğini sürdüremediği, dönemsel ya da döngüsel biçimde yinelemeye eğilimi olan duygu durum dalgalanmalarıdır. (Rihmer ve Angst, 2007). Duygudurum bozuklukları, uzun yıllardır insanlığın en sık görülen problemleri arasında ta... »»»
Bipolar Bozuklukta Bilişsel Davranışçı Terapi Bipolar bozukluk, erken başlangıçlı ve kronik seyri nedeniyle kişinin mesleki, sosyal ve yakın ilişki alanlarında bozulmalara yol açan, hastalığa ve hastalığın tedavisine uyum yapmayı öğrenmenin kritik öneme sahip olduğu bir bozukluktur. Bu nedenle bipolar bozukluğun tedavisinde, biyolojik müdahalelerin yanında Psikososyal müdahalelerin de gerekli olduğu görüşü giderek yaygınlık kazanmaktadır. Bunun bir sonucu olarak, bipolar bozuklukta hangi psikososyal müdahalelerin etkili olduğunun belirlenmesi konusu önem taşımaktadır. Bipolar bozukluğun genetik geçişli ve biyolojik kökenli bir bozukluk olduğu görüşü, bu bozukluğun tedavisinde bilişsel mode... »»»
Geçmiş yüzyıllardan bugüne kadar şizofreni hakkında yapılan birçok çalışmayla şizofreninin sıklıkla yaşamın genç yetişkinlik çağında başlayan, kişinin ilişki kurmaktan ve gerçeklerden uzaklaştığı bununla beraber kendi dünyasına kapandığı bir ruhsal bozukluk türü olduğu belirlenmiştir. Kişinin düşünce biçimi, duyuları ve davranışlarında da önemli bozukluklara yol açtığı bilinmektedir (Öztürk ve Uluşahin, 2016; Yavuz, 2008). Bazı beyin bozuklukları ile ortak pek çok özelliği de taşıması sebebiyle farklı formlarda ve değişkenlikte görülebilen bir hastalık olduğu bilinmektedir (Leahy, 2004). 19. yüzyılda şizofreninin tanımlanmasına yönelik Kraepelin tarafından yapılan önemli çalışmaların sonu... »»»
Özet Amerikan Aile ve Evlilik Terapileri Birliği (AAMFT) tarafından geçtiğimiz son 10 yılda yürütülen ulusal bir araştırmada evlilik ve aile terapistlerine “kendi birincil tedavi şekillerinin” ne olduğu soruldu. Birbirinden farklı tedavi şekli ifade edildi, ancak en sıklıkla tanımlanan tedavi şeklinin Bilişsel Davranışçı Aile Terapisi olduğu belirlendi. Çok yakın tarihte buna ek olarak yapılan ve Kolombiya üniversitesinin de eşlik ettiği bir araştırmada çalışmaya katılan 2.281 kişiden 1566 sının (% 68,7), diğer yöntemlere ek olarak en sıklıkla kullandıkları yöntemin bilişsel-davranışçı yöntemler olduğu belirlendi. (Psychotherapy Networker, 2007). Bu veriler bilişsel-davranışçı modelin çiftl... »»»
Özet Son yıllarda başta psikolojik, biyolojik ve sosyal etkenlerin yol açtığı bazı alt dalları için “modern çağın hastalıkları” şeklinde de adlandırılan “Beslenme ve Yeme Bozuklukları” kategorisinde değerlendirilecek kişi sayısının artmasıyla beraber bu alan, ruh sağlığı alanında çalışan profesyonellerin dikkatini üzerine çekmiştir. Bu sebeple üzerinde bilimsel çalışmaların yapıldığı, tedavisine yönelik yaklaşımların geliştirilmeye çalışıldığı bu alanda psikoterapi’nin tedavinin çok önemli bir tamamlayıcısı olarak görülmüştür. İşte bu noktada psikoterapi ekollerinden biri olan Bilişsel Davranışçı Terapinin birçok ruhsal rahatsızlığın tedavisinde olduğu gibi Beslenme ve yeme bozukluklarını... »»»
BİR PSİKOTERAPİ TÜRÜ: BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI TERAPİ Bilişsel davranışçı terapi adından da anlaşıldığı üzere bilişsel durum ve davranışsal durumla ilgilenen bir psikoterapi çeşidir. Psikoloji mezunu olmak bu terapiyi yapmak için yeterli değildir. Kendi içinde sistemi ve kalıpları olan ve kişiye özgü şekil alan bir terapi çeşidi olduğu için özel eğitimle mümkün olan uzmanlık gerektirmektedir. Bilişsel davranışçı terapi kısa süreli olmasıyla ve kişinin günlük problemlerini temel alarak yol haritası çıkarmasıyla diğer ekollerden ayrılmaktadır. Depresyon ,obesesif kompulsif bozukluk ,panik atak, yaygın anksiyete bozuklukları, fobiler gibi günlük hayatı etkileyen problemlerde daha çok tercih edil... »»»
Sınav Kaygısı Nedir? Ülkemizde öğrenciler okula başladıkları ilk andan itibaren sınav sistemiyle karşı karşıya kalmaktadırlar. Kimi öğrenciler için sınav, eğitimin doğal bir sürecidir. Kimi öğrenciler için ise gerçekçi olmayan düşüncelerin neden olduğu yoğun kaygı dönemidir. Başarısız olma korkusu olarak adlandırılan sınav kaygısı, sınav esnasında sahip olunan bilginin istenilen şekilde kullanılamamasına neden olan ve başarının düşmesine yol açıp yoğun baskı uyandıran duygulanımdır. Son yapılan araştırmalar öğrencilerin en az %30’unun sınav kaygısı yaşadığını ve kız öğrencilerin erkek öğrencilerden daha kaygılı olduğunu ortaya çıkartmıştır. Sınav Kaygısı Belirtileri Nelerdir? Sınav... »»»
İnsan yaşamının ayrılmaz bir parçası olan cinsellik, uzun yıllar boyunca dinsel,kültürel ve ahlaki değerlerden dolayı bir tabu olarak kalmıştır.Toplumsal yaşamdaki değişmelerle tabu olmaktan çıkan cinsellik,beraberinde de cinsel işlev bozuklukları tanı tededavisinde gelişmelere neden olmuştur. Genel toplum örneklemlerinde yaşamlarının herhangi bir döneminde cinsel işlev bozukluğu bildirenlerin 1/3 ile 1/2 oranlarında olduğu ileri sürülmektedir. Ülkemizde de geniş ölçekli epidemiyolojik araştırmalar olmamakla beraber diğer toplumlar gibi oranların benzer olduğu tahmin edilmektedir. Vajinismus terimi Sims tarafından ortaya atıldığı 1861’den bu yana, klinik tablosunun kavramlaştırıl... »»»
SAĞLIK KAYGISI ve BDT Sağlık Kaygısı, Bedensel belirtilerin ve sağlıkla ilişkili bilgilerin, hayatı tehdit eden bir hastalık gibi yanlış yorumlanmasına bağlı olarak oluşan korku ve inançlardır. Şiddetli ve sürekli olan sağlık kaygısı: hipokondriazis ise Yeni veya beklenmedik bedensel belirtiler, fiziksel hastalıklar, tıbbi tetkiklere ya da medyada sıkça yer alan spesifik hastalıklara verilen genel bir tepkidir. Genellikle geçicidir ancak şiddetli sağlık kaygısı devam eder , Klinik olarak önemli bir sorundur. Tanı DSM*IV’e yada ,ICD*10’a göre koyulur. Çok az hasta gerçekten tanısal ölçütleri karşılar. Hastalıkla ilgili ruminasyonların varlığına ve derecesine bağlı olarak “hafi... »»»
Deri yolma bozukluğu ilk olarak 1875 yılında Erasmus Wilson tarafından nevrozlu hastalarda kontrol edilmesi imkansız olmasa da oldukça zor olan aşırı toplama davranışını tanımlamak için ‘’nevrotik deri yolma’’ adı altında tanımlanmıştır (Grant ve ark., 2012; Torales ve ark., 2015). Araştırmalar, deri yolma bozukluğunun kompülsif toplama veya psikojenik deri yolma olarak adlandırıldığını göstermiştir (Arnold ve ark., 2001; Martínez ve ark., 2007). Deri toplama bozukluğu; deriyi çekme, çizme, çimdikleme, kıstırma, dokunma, ovma, sıkma, ısırma veya kazma ihtiyacı veya dürtüsü ile karakterize edilir (Bohne ve ark., 2002; Grant ve Odlaug, 2009). Deri yolma bozukluğundan muzdarip insanlar, tipik d... »»»
DSM-5 (American Psychiatric Association, 2013), obsesif kompülsif bozukluk ve ilgili bozukluklar bölümünde beden algı bozukluğuna yer vermektedir. Obsesif kompülsif ve ilgili bozuklukların genel olarak özelliklerine değinilirken obsesyon ve kompülsiyonlara değinmek gerekir. Obsesyonlar tekrarlayan ve süreğen düşünceler, itkiler ve imgelemlerdir ve bunlar istenmeyen bir şekilde tecrübe edilirler. Kompülsiyonlar ise tekrarlayan davranışlar ya da zihinsel eylemlerdir ve kişi bu eylemleri obsesyonlarına tepki olarak gerçekleştirirler. Obsesif kompülsif bozuklukla ilişkili diğer bozukluklarda da bu davranışlar ve düşünceler görülmektedir ve bunlar özellikle bedene yönelik tekrarlayan davranışları... »»»
DSM-5'e (American Psychiatric Association, 2013) göre obsesif kompülsif bozukluk ve bununla ilgili olan bozukluklar şunlardan oluşmaktadır: obsesif kompülsif bozukluk, beden algısı bozukluğu, biriktiricilik bozukluğu, trikotilomani (saç yolma bozukluğu), deri yolma bozukluğu, maddenin/ilacın yol açtığı obsesif kompülsif bozukluk ve ilişkili bozukluk, tanımlanmış diğer bir obsesif kompülsif bozukluk ve ilişkili bozukluk (örn., bedene odaklı yinelemeli davranış bozukluğu, takıntısal kıskançlık). Obsesif kompülsif bozukluk, obsesyonların (takıntı) ve kompülsiyonların (zorlantı) varlığıyla nitelendirilmiştir. Obsesyonlar, yineleyen ve sürekli olan, zorla ve istenmeden deneyimlenen ve çoğu kişid... »»»
DSM-5'e (American Psychiatric Association, 2013) göre kaygı bozuklukları kategorisi altındaki bozukluklar yüksek düzey korku ve kaygının varlığı ve buna yönelik davranışsal bozuklukları içermektedir. Korku, gerçek olan ya da gerçekleşmesi mümkün görülen potansiyel tehditleri varlığında verilen duygusal tepki olarak tanımlanırken kaygı, gelecekte gerçekleşeceği düşünülen tehdide yönelik beklentidir. Bu iki terimin ortak noktaları olduğu kadar ayrıştığı noktalar da bulunmaktadır. Korku anlık olarak ve otomatik süreçlerin etkisiyle gerçekleşen kaç ya da savaş tepkisini içerirken kaygıda geleceği muhtemel tehlikelere karşı tetikte bir hazır olma hali, kas gerginliği, tedbirli ve kaçınmacı davran... »»»
Evlilik öncesi danışmanlık genellikle evlilik öncesi ilişkileri zenginleştirmek ve daha da iyileştirmek için tasarlanmış bir süreci ifade eder. Bu da daha tatmin edici ve istikrarlı evliliklere yol açar (Stahmann, 2000). Evlilik öncesi danışma tipik olarak görece işlevsel ve psikolojik olarak sağlıklı insanlarla yapılırken, ciddi sorunlar uzun dönemli danışma veya terapide ele alınmaktadır. Evlilik öncesi danışmanlık, bir çift bir ilişki içindeyken ve bu ilişkiyi güçlendirmeye çalışırken veya ilişkileri ile ilgili bilgi ararken ve değerlendirme yaparken gerçekleşmektedir. Dolayısıyla evlilik öncesi danışmanlık eğitici, iyileştirici ve önleyicidir (Stahmann ve Hiebert, 1997). Stahmann ve ... »»»
Kaygı bozukluğu alt türlerinden biri olan sosyal kaygı bozukluğu (diğer adıyla sosyal fobi), yaygın ve kişilerin hayatlarını olumsuz yönde etkileyen ruhsal bir bozukluktur. Sosyal kaygı bozukluğuna sahip bireylerin korku duygu durumları yüksektir ve başkalarının onları incelemesinden kaçınmaktadırlar. Kişi sosyal durumlarda, utanç verecek bir şey söylemesinden ve aşağılanmasından oldukça endişe duymaktadır. Endişe seviyeleri kişilerarası iletişimden kaçınacak kadar fazladır (American Psychiatric Association, 2013; Kessler ve ark., 2005; Stein ve Stein, 2008). Sosyal kaygı bozukluğu olan kişiler, yeni insanlarla tanışırlarken genelde utangaçtırlar. Başkalarıyla etkileşime girdiklerinde yaşa... »»»
Bilişsel Davranışçı Terapi Hayatta işler yanlış gittiğinde – ilişkinizin dağılmasından işteki sorunlara veya aile bireylerine kadar – kendinizle ilgili bir hata bulmak kolaydır, ancak tekrarlayan bir olumsuz düşünme sarmalında sıkışırsanız, umutsuz, depresif ve fiziksel olarak yorgun hissedebilirsiniz. İşte burada bilişsel davranışçı terapi (BDT) yardımcı olabilir. Diğer psikoterapi türlerinden farklı olarak, BDT, geçmişte yaşanan sorunlardan ziyade, özellikle şu anda yaşadığınız sorun ve zorluklara odaklanmaktadır. BDT sizi üzen olayların değil, onlara bağladığınız anlamların olduğu teorisine dayanır. Alternatif açıklamayı görmezken aynı düşünce ve davranış kalıplarına bağlı kalmaya deva... »»»
OBSESİF KOMPÜLSİF BOZUKLUK VE BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI TERAPİ Obsesyonlar ya kendisi ya da yol açacağı düşünülen sonuçları istenilmeyen ve kabul edilmeyen, girici ve tekrarlayıcı, tiksindirici, kişinin direnmeye ve zihninden uzaklaştırmaya çalıştığı halde kontrol edemediği, yoğun sıkıntı veren düşünce, istek, duygu veya imge (zihinde canlanan hayaller) olarak tanımlanır. Kişi bu düşünceler aklına geldiğinde yoğun kaygı, huzursuzluk yaşar. Kompülsiyonlar obsesyonlara tepki olarak kişinin yapmaktan kendini alıkoyamadığı davranışlardır. Kişi bu davranışları obsesyonel düşünceyi zihninden uzaklaştırmak ve bu düşüncenin ortaya çıkarttığı kaygıyı azaltmak için yapar. Mesela “kirlendim” düşün... »»»
Travma sonrası stres bozukluğu, kişinin beklenmedik travmatik bir olayla karşılaşması sonucunda gelişebilen bir stres bozukluğudur. Travma sonrası stres bozukluğuna sebep olan travmatik olaylar arasında savaş, cinsel veya fiziksel saldırı, kaçırılma, savaş esiri olarak hapis, işkence, terörist saldırısı, ciddi araba kazaları veya doğal afetler yer almaktadır (Javidi ve Yadollahie, 2012; Papanikolaou ve ark., 2011). Bu korkunç olaylar esnasında kişi, yaşamının büyük bir tehlikede olduğunu ve yaşamını kontrol edemediğini düşünür. Yaşamı tehdit eden bir olay sonucunda herkes korku, kaygı, endişe, uyku problemleri, odaklanma zorlukları yaşayabilmektedir. Bu belirtiler düzelmediği takdirde kişi d... »»»
GİRİŞ Maalesef ülkemizde korku kültürünün hâkim olduğu geleneksel değerlerle yetişiyoruz. Evlatlarımız ilk yıllardan beri kendilerini ifade etmekte güçlük yaşıyorlar. Günlük hayattta bunun ifadesini bulmaz zor değil.”Su büyüğün, sus küçüğün” sözünü yaşam felsefesi haline getirmiş ebeveynler var. Yapılan çalışmalar, batı toplumlarında girişimcilik ve özgüvenin, doğu kültüründe ise itaat ve sadakatın ön plana çıktığını gösteriyor. Dünya bireyselleşmiş özgürlükçüğün, çoğulculuğun yaşandığı bir dünya olduğuna göre aile ve toplum bağlarını zayıflatmadan atılganlık, girişimcilik ve özgüven artışını sağlamaya ihtiyaç vardır. Çekingenlik, kaçınganlık ve sosyal fobi bireyin kendini... »»»
Panik Ataklarının İnsan Yaşamına Etkisi Panik atakları geçiren insanların büyük çoğunluğu, panik atak geçirilen durumla panik ataklarını ilişkilendirirler. Kişi sinemada panik atak geçirdi ise, “Sinema panik atağına neden oldu”, bir iş toplantısı sırasında panik atak geçirdi ise, “Toplantı panik atağına neden oldu” şeklinde düşünürler ve panik atağına neden olduğuna inandıkları durumlardan uzak durmaya ve kaçınmaya başlarlar. Bu kaçınmalar zamanla kişinin yaşam alanını sınırlandırarak, kişiyi kendisini güvende hissettiği dar bir alanda yaşamaya zorlar. Dar bir alanda yaşamaya alışan kişi için önceden gittiği yerlere gitmek, önceden bulunduğu ortamlarda bulunmak gitgide daha da zorlaşır ve... »»»
“Panik atak” kavramı insanların son senelerde sıkça duyduğu bir kavram haline geldi. Kişinin hem kendi becerisini engellemesi hem de kaygının sosyal hayatına da yansımasıyla birlikte hayatında önemli bir engel oluşturduğunu söyleyebiliriz. Peki, nedir bu panik bozukluk? Panik atağı tanısı konulabilmesi için aşağıdaki belirtilerden en az dört tanesinin bulunması gerekir: Çarpıntı, terleme, titreme, nefes darlığı ya da boğuluyormuş gibi olma duyumları, göğüste sıkışma, bulantı ya da karın ağrısı, baş dönmesi ya da bayılacakmış gibi olma, gerçek dışılık duyguları, uyuşma ya da karıncalanma duyumları, üşüme ya da ateş basmaları, kontrolünü kaybedeceği ya da çıldıracağı korkusu ve ölüm korku... »»»
“Hayatınızın en iyi zamanı sorunların size ait olduğunu kabullendiğiniz zaman olacaktır. Onlar için hiçbir şeyi veya hiç kimseyi suçlamayacaksınız. Ve o zaman kaderinizi kontrol edebildiğinizi fark edeceksiniz.” Albert Ellis Geçtiğimiz günlerde sosyal medyada “Holistik Psikolog” olarak da tanınan Dr. Nicole LePera’nın bir paylaşımına denk geldim. Nicole LePera paylaşımında, uyanmak için bazı gerçekleri kabul etmemiz gerektiğinden bahsediyordu. Söylediği bu gerçekler ise şunlardı: Seni kurtarmaya kimse gelmeyecek. Hiç bir sevgili seni “onaramaz”. Senin dışındaki hiçbir şey sana kalıcı bir mutluluk veremez. Ebeveynlerinin yetişkinlik dönemine dair sana hiçbir borcu yoktur. Yaşam kolay “olm... »»»
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu olan erişkinlerin yaşadıkları en büyük sorunlar; başladığı işi bitirememe, yapılacak işi erteleme, organize olmakta güçlük çekme, işleri öncelik sırasına göre dizememe, problem çözme ve karar verme, zaman yönetimi gibi alanlardır. Terapinin amacı kişinin yeni başa çıkma becerileri kazanmasına yardımcı olmak ve daha önce idare etmede zorlanmış oldukları yaşam alanlarında yeni deneyimler kazanmalarını sağlamaktır. Amaç işlevselliği iyileştirmek ve kişinin kendi, dünya ve gelecek hakkındaki olumsuz inanç sistemini yeniden yapılandıracak yeni deneyimler kazanmasını sağlamaktır. Yeni başa çıkma becerilerinin geliştirilmesi ve uygulanması Bilişsel Dav... »»»
DEPRESYON VE BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI TERAPİ Depresyon gelecekte dünya genelinde en fazla yeti yıkımına ve ekonomik yüke neden olacak psikiyatrik hastalık olarak gösterilmektedir. Oysa vakaların her yıl %22’sinin (Cuijpers ve ark. 2008) önlenebileceği, hele sistematik yaklaşımlarla %50’sinin (van’t Veer- Tazelaar ve ark. 2009) önlenebileceği bildirilmektedir. Depresyonu, bireyin strese dayanma gücünün kalmamasının göstergelerinden birisi olarak ele alacak olursak, bu aşamaya gelmeden önceki süreçlerde dayanıklılığı arttırmanın depresyonu önlemede etkili bir yol olacağı düşünülebilir. Konya ili için de bakıldığında, en çok psikolojik yardım talebinde bulunulan konuların başında depresyon gelmekte... »»»
BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI TERAPİLERİN TEMEL SAYILTILARI VE TERAPİ ZORDUR, ÖZEL BİR EĞİTİM GEREKTİRİR DİYEN STATÜKOYA CEVAPLAR Son yıllarda en çok tercih edilen, çünkü gerek çözüme katkısı gerekse işlevselliği daha yüksek olan terapi tekniği bilişsel - davranışçı terapilerdir. Bu terapi tekniği tüm sorunlarda bilişlerin ve davranışların temel belirleyici olduğunu var sayar. Gerek uygulamada gerekse eğitimlerde bu tekniğin daha çok Beck’in kuramsal yaklaşımı üzerine kurulu olan modeli tercih edilir. Bu yazıda kısaca Beck’in kuramsal modeli üzerine kurulu olan bilişsel davranışçı terapinin temel unsurları ele alınacaktır. KURAMIN DAYANDIĞI 4 TEMEL UNSUR Olumsuz üçlü: Kendini, yaşamı – ç... »»»
KOGNİTİF (BİLİŞSEL)DAVRANIŞÇI TERAPİLER Anahtarlığını kaybeden Ahmet ceketinin cebini, salondaki sehpayı, kapı girişindeki vestiyeri üstün körü kontrol etti. Çevresini inceleyerek aranmaya devam etti. İşi aceleydi ve hem evin, hem arkadaşına kendisini götürecek arabanın, hem de dükkânın anahtarı işte o anahtarlıktaydı. Sonra dedi ki kendi kendine tabi ki burada olamaz öyle ya kaybettiysem ve bulamıyorsam daha derinlerde bir yerlerde olmalı. Benim gibi derin birisi öyle ortalıkta bırakıp bulamayacak değil ya mutlaka derinlerde kuytularda kaybolmuştur. Daha sonra halının ve koltuğun altına, banyoya, mutfağa, hatta buzdolabının içine ve balkona bile. Yoktu işte anahtarlık. Bird... »»»
ŞİZOFRENİ VE BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI TEDAVİSİ Bilişsel Modelin, Tedavi ve Amprik Çalışmalarda İncelenmesi Giriş Bilişsel ve davranışçı terapiler başlangıçta depresyonun tedavisiyle sınırlı bir kuram olarak ortaya çıkan bilişsel terapi 1980’li yıllarda öncelikle panik bozukluk, sosyal fobi, obsesif kompulsif bozukluk, yaygın anksiyete bozukluğu gibi anksiyete bozukluklarına yönelmiş, bunu kişilik bozuklukları, yeme bozuklukları, somatoform bozukluklar ve nihayet 1980’lerin sonuna doğru psikotik bozukluklarla ilgili psikopatoloji ve tedaviye yönelik kuramsal çalışmalar izlemiştir (Türkçapar M., 2011). Bu yıllarda bilişsel terapinin değişik patolojilerde Bilişsel davranışçı terapilerin şiz... »»»
Çok genel anlamda Psikoterapi; psikiyatrik bozukluk’ların (Psikopatoloji) özel bir takım Yöntemler/Teknikler kullanılarak tedavi edilmesi anlamına gelir. Teori ve Uygulama bakımlarından birbirinden farklılıklar gösteren Psikoterapi türleri vardır. Bilişsel-Davranışçı Terapiler de bir Psikoterapi Sistemidir. Bu sistem içinde; Albert Ellis-Rasyonel Emotif Terapi (Akılcı Duygusal Davranış Terapisi), Beck tarzı Bilişsel Terapi, Diyalektik Davranış Terapisi, Sorun Çözme Terapisi, Şema Terapi, Kabullenme ve Kararlılık Terapisi, Motivasyonel Terapi sayılabilir. Bu akımların hepsi psikiyatrik sorunların tedavisinde aynı temel gerçekten yola çıkarlar. “Kişinin duygu ve davranışları inanç ve... »»»
Anoreksia Nevroza' nın Bilişsel Davranışçı Kuramı Garner ve Bemis’in (1982) kuramı, Beck’in Depresyon kuramına dayandırılmıştır. Bilişsel kuram, hastalığın oluşmasına ve sürmesine neden olan vücut şekli ve kilo ile ilgili inançları temel almaktadır. Araştırmacıların ortak olarak kabul ettikleri görüş, nedensel faktörlerin başında “ince olmalıyım” inancının olduğudur (Cooper,1997). Bilişsel kuramda anoreksiya nervozada görülen sağlıksız ve uyumsuz davranışlar, vücut biçimi ve kilo ile ilgili bir grup uyumsuz inanç, tutum ve sayıltının sonucu oluşmaktadır. Kuram, hastalığın gelişmesini ve sürmesini hem olumlu hem de olumsuz pekiştireç mekanizmaları ile açıklamaya çalışmıştır. Özellikle k... »»»
BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI PSİKOTERAPİDE DİRENÇ DİRENÇ NEDİR? Direnç, hastanın tedavi almasına veya seanslar arası dönemde ve tedavi bitiminde, problemleri ile baş etmesini sağlayacak becerileri edinmesine engel olan her türlü davranış, düşünce, duygusal tepki ve bireyler arası iletişim tarzıdır. Direnç uygulanan terapi modeline görede farklılık göstermektedir. Örneğin hızlı iyileşmeyi psikanalitik terapi modeli “aktarım iyileşmesi” olarak adlandırıp direnç olarak görmesine karşın Bilişsel Davranışçı model genelde direnç olarak görmez. Direnç Örnekleri Terapi modeline göre direnç örnekleri farklılık gösterse de genel kabul gören direnç örnekleri vardır. Seansa gelmeme veya geç gelme, seans ü... »»»
Travmadan Dönüşüme: Travmanın Bilişsel Davranışsal Terapisi Klinik Psikolog Özcan Elçi “… Ben çok öldürülmüş insan gördüm, ben çok kopmuş kol bacak, paramparça edilmiş, kan içinde bedenler, köpek sürülerinin paylaşmak için birbirlerini parçaladıkları insan ölülerini gördüm. Ben, donmuş, kaskatı kesilmiş, dimdik, gözleri yumruk gibi dışarıya uğramış ölüler gördüm. İniltilerini duydum, yüzlerce insanın… Bu iniltilerin birdenbire kesildiklerini de… Sonra hepsinin gözlerinin pörtlediğini. … bunları düşünmemek olmuyor, olmuyor…” (Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana / Yaşar Kemal / Sayfa 95) Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB), tanı kategorilerine 1980 yılında hazırlanan DSM-III’te girmiş ve o zaman... »»»
Panik atak dizilere konu olmuş ve hemen hemen herkesin bir şekilde adını duyduğu semptom kümesidir. Aşina olunduğu için de danışanlar bazen kendi kendilerine koyduğu tanı ile başvuruda bulunurlar. Günlük yaşamda sıklıkla kullanılan bir terim olmakla birlikte çoğu zaman yanlış olarak da kullanılmaktadır. Panik atak aniden başlayarak hızla artan yoğun korku ve endişe nöbetidir. Ancak bir öfke atağı ya da farklı konularda sık endişe duyma durumu değildir. Bazı kişiler davranışlarını tanımlarken evhamın yerine panik atağı kullanmaktadır. Panik Atağın Belirtileri Nelerdir? 1. Kalbin hızlı çarpması, bazen kalpte ağrı hissedilmektedir 2. Terleme, sıcaklık basması ve / veya üşüme 3. Ti... »»»
ÇOCUKLARDA TİK BOZUKLUKLARI VE TOURETTE SENDROMUNA BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI TERAPİLERLE MÜDAHALE Tik bozuklukları, çocukluk çağında sıkça gözlemlenen nöropsikiyatrik bozukluklardan birisidir. Vücuttaki bir kas grubunun ani, kısa aralıklı, istemsiz veya yarı istemli, hızlı, amaçsız ve tekrarlayan hareketlerine tik adı verilir. Tikler sadece bir kas grubunu içeren bölgesel nitelikte olabileceği gibi birçok kas grubunun katılımıyla yaygın da olabilir. Tikler motor ve vokal tikler şeklinde olabilir. Ayrıca dışarıdan gözlenmeyen ya da duyulamayan duyusal tikler de vardır. Duyusal tikler cilt, kemikler, kaslar veya eklemlerde ağırlık, boşluk, gıdıklanma, soğuk, sıcak veya diğer duyumları... »»»
ANKSİYETE TANISI ALMIŞ ÇOCUKLAR ÜZERİNDE BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI GRUP TERAPİSİNİN ETKİLİLİĞİ Yrd.Doç.Dr. Nilgün Öngider Gregory Özet: Amaç: Bu araştırmanın amacı, anksiyete bozukluğu tanısı almış çocukların, terapi öncesi ve sonrasında değerlendirilerek bilişsel davranışçı grup terapisi etkililiğinin incelenmesidir. Yöntem: Araştırmanın amacı doğrultusunda, bir üniversite hastanesinin çocuk ve ergen ruh sağlığı ve hastalıkları polikliniğine ayaktan başvuran; anksiyete bozukluğu tanısı almış çocuklar terapisi öncesi ve sonrasında değerlendirilmiştir. Araştırma örneklemi, BDT grubuna atanan 12 çocuk ve bekleme listesindeki 12 çocuk ile onların anne ve babaları olmak üzere toplam 72 kişiden ol... »»»
► Anormal Hastalık Davranışları Psk.Özlem YILMAZ
► Psikoterapi Nedir? Ne İşe Yarar? Psk.Betül ÖZDEMİR
► Depresyon Nasıl Tedavi Edilir? Dr.Hira Selma KALKAN, Psikiyatrist
► Özgül Fobi ve Tedavisi Psk.Taylan ÖZKUZUCU
► Anksiyete - Kaygı Bozuklukları Psk.Aysel ÜLGÜNER
► Panik Bozukluğu ve Agorafobi Psk.Ali GÜLNAR
► Travma Sonrası Stress Bozukluğu (Tssb, Ptsd) Prof.Dr.Doğan ŞAHİN, Psikiyatrist
► Obsesif Kompulsif Bozukluk - Takıntılar Dr.Bülent ALTINTAŞ, Psikiyatrist
► Sizi Daha Mutsuz Yapan Kim? Psk.Emir Emre DOĞAN
Bilişsel Davranışçı Terapi Kavramı ile İlgili Uzmanlar
Burcu BÜGE Fotoğraf
Dr.Psk.Burcu BÜGE
İstanbul
Doktor Klinik Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi91 kez tavsiye edildiİş Adresi KayıtlıTavsiyeEdiyorum.com'u sıkça ziyaret ediyor.
Özgeçmiş - Çalışma Alanları - Makaleler (80) - Videolar - İletişim Bilgileri
Dr.Psk.Burcu BÜGE, İstanbul
Dr.Mehmet TEKNECİ, İstanbul
Psk.Melek TURAN, İstanbul
Uzm.Psk.Sadık SUN, Diyarbakır
Psk.Ali GÜLNAR, İçel (Mersin)
Uzm.Psk.Özge ŞEN, İstanbul
Psk.Selin ERGÜDEN, İstanbul
Dr.Hira Selma KALKAN, İzmir , Psikiyatrist
Psk.Dnş.İnci AYDIN, Diyarbakır
Psk.Ezgi DEMİRER, İstanbul
Psk.Engin LAP, Gaziantep
Psk.Melih GÜNDEŞ, İstanbul
Psk.Serhat DAMAR, İstanbul
Psk.Ayla YILDIRIM, İstanbul
Psk.Zehra BABAT, İstanbul
Psk.Selin SAKIN, İstanbul
Psk.Zeynep TURAL, İstanbul
Psk.Tuba DİK, Ankara
Prof.Dr.Doğan ŞAHİN, İstanbul , Psikiyatrist
Psk.Mustafa ATAY, İstanbul
Dr.Bülent ALTINTAŞ, Bursa , Psikiyatrist
Psk.Dnş.Alihan BOZAN, Diyarbakır
Psk.Mervenur SEFER, İstanbul
Psk.Müge ADALI, İstanbul
Uzm.Psk.Beyza TAKAN, İçel (Mersin)
Uzm.Psk.Enes ULU, İstanbul
Uzm.Psk.Onur AYDIN, İstanbul
Dr.Emel ÖZEN, Antalya , Psikiyatrist
Psk.Hatice KESKİN, Eskişehir
Psk.Özge SERİN, İstanbul
Psk.Deniz SADİ, İçel (Mersin)
Psk.Berfin YILMAZ, İstanbul
Uzm.Psk.Elif AYDIN, İstanbul
Psk.Furkan BOZKURT, Adıyaman
Psk.Ecem KUNTER, Antalya
Dr.Seyfi MEMETALİ, İstanbul , Psikiyatrist
Psk.Filiz ER, İstanbul
bilişsel davranışçı terapi KAVRAMI ile ilgili uzman ve kaynak isimleri sistemimiz tarafından üyemiz uzmanların paylaştığı içeriklerin (makale, yazı, video vs.) başlıkları, içlerinde geçen anahtar kelimeler vs. kriterlere göre OTOMATİK olarak derlenmektedir. Sistemin otomatik eşleştirmesi bazı durumlarda hatalı olabileceğinden burada listelenen uzmanların bilişsel davranışçı terapi KAVRAMI ile ilgili olup olmadıklarının kendileri ile iletişime geçilerek teyid edilmesini rica ederiz.
İlgili Kavramlar
bilişsel, davranışçı, online terapi, online seans, online terapist, online psikolog, davranışçı terapi, vajinismus, vajinismus tedavisi, vajinismus hastalığı, vajinismus nedir, vajinismus nasıl geçer, trikotillomani, saç çekme, saç koparma, saç yolma, saç çekme hastalığı, saç koparma hastalığı, saç yolma hastalığı, gençlerde saç çekme, gençlerde saç koparma, gençlerde saç yolma, saç yolma tedavisi, saç çekme tedavisi, saç koparma tedavisi, boşanma, ilişki terapisi, çift terapisi, aile terapisi, aile danışmanlığı, boşanma desteği, ilişki problemleri, çift terapisti, agorafobi, bilişsel terapi, bilişsel akılcı terapi, bilişsel kavramlaştırma, bilişsel terapide tedavinin aşamaları, bilişsel davranışçı terapi nedir, bilişsel terapi nedir, bilişsel davranışçı terapileri, terapi, kognitif terapi, bilişsel davranışçı, bilişsel davranışçı kuram, bilişsel davranışçı psikoterapi, bilişsel kuram, davranışçı kuram, psikoterapi, davranışsal terapi, terapi nedir, cinsel isteksizlik, cinsel isteksizlik tedavisi, cinsel danışmanlık, cinsel isteksizliğin sebepleri, cinsel isteksizlik öneriler, isteksizlik tedavisi, biriktirme bozukluğu, biriktiricilik bozukluğu, biriktirme hastalığı, biriktiricilik, toplama hastalığı, saklama hastalığı, çöp ev, cinsel terapi, cinsel terapist, cinsellik, çift danışmanlığı, aldatma, aldatılma, aldatma terapisi, çiftlerde aldatma, sokratik sorgulama, panik bozukluk, panik atak, panik bozukluğu, terapötik ittifak, terapide ittifak, kaygı bozuklukları, anksiyete bozukluğu, kaygı, anksiyete, bipolar bozukluk, duygudurum bozukluğu, depresyon, şizofreni tedavisi, yapılandırılmış aile etkileşimi, ilişki çatışması, frank dattilio, ailede bilişsel davranışçı terapi, ailelerde bilişsel davranışçı terapi, çiftlerde bilişsel davranışçı terapi, yeme bozuklukları, yeme bozukluklarının terapisi, yeme bozukluklarının tedavisi, anoreksiya nervoza, bulimia, sınav kaygısı, vajinimus, vajinimusda terapi, vajinimus tedavisi


01:20
Top